Bölüm 16 - Bazen

37.8K 1.7K 23
                                    


Elbette üzüleceksin, ağlayacaksın ama sen zaten ağlıyorsun sürekli. Belki gözyaşın akmıyor ama ağlıyorsun. Yüreğin hep acıyor. Senin ne hakkın var yüreğini bu kadar acıtmaya?

Acıtma artık kendi canını... 

Sal, gitsin!..*

(Pınar Özel)

                                                    *********

Bazen sadece dönüp gitmek gerekir.

Vazgeçmek...

Bazense tam tersi savaşmak, sonucu ne olursa olsun mücadele etmek gerekir. Sevilmediğini anlamak gerekir bazen de. Uğruna döktüğün gözyaşlarının değmeyecek birine olduğunu anlamak gerekir... Onu hayatına bile almamış, bir adam için yaptıklarını sineye çekmektense, yaşattığı iyi anılar adına kendini affetmek gerektir. İşte bu yaşadıkları bunları öğrenmişti Yarene. Artık bazı şeylerden vazgeçerken, belki de hayatında ilk defa savaşmasının gerekli olduğuna inanmış ve bu uğurda yapacaklarını planlamıştı.

İlk iş olarak da güçlü bir kadın olmakla başlayacaktı. Daha dik ve yenilmez... İzmir'e giderken bıraktığı işine geri dönecekti. Bugün patronunu aramış işe geri dönmek istediğini söylemişti. Patronu Ahmet Bey de bu habere çok sevinmişti. Ne olursa hayat devam ediyordu kimseye muhtaç olmamalıydı. Birisine bağlı yaşayıp sonuçlarını en acı şekilde öğrenmiş biri olarak, bundan sonra sadece kendi ayakları üzerinde duracaktı. 

Düşünceleri arasında saate baktığında öğlen olduğunu gördü. Sabah uyanıp mutfağa gittiğinde masanın üzerindeki küçük kâğıtta Akad'ın el yazısı ile yazdığı notu görmüştü.

"Ben gelene kadar kendine dikkat et karıcım."

O uyanmadan gitmişti demek ki bir de pislik herif not yazmıştı. Akad ile bir oyun içinde olduğuna çok önceden inanmıştı ama nedenini bir türlü anlamamıştı. Neden olabilirdi ki? O ne yapmıştı bir türlü anlamıyordu. Ki düşündükçe de çıkmaza giriyordu.

Mutfakta karnını doyuracak şeyler hazırlamış kısa bir atıştırmadan sonra o çok sevdiği kahvesini alıp salona oturmuştu. Oturduğunda istemese bile gözleri evin her köşesinde geziniyordu. Bu ev nelere tanık olmuştu ve neler yaşanmıştı. Her bir karesinde bir anı vardı. Bu ev ona aşkı, mutluluğu, göz yaşını ve ihaneti getirmişti. O yüzden bu evde nefes almak bile zor geliyordu genç kadına. Öylesine dalmıştı ki kapının çalması ile sıçramıştı. Saf korku damarlarında kol geziyordu. Acaba Akad mı gelmişti. Korkarak da olsa kapıyı açmaya gitti. Derin bir nefes alıp kapının koluna uzandı. Yavaşça açtı.

Karşısında gördüğü kişi ile şok yaşıyordu..

Annesi gelmişti. O kadar zaman sonra ne dene gelmişti ki. O da kızına bakıyordu. Soğuk ve alçaltıcı bakışları hala değişmemişti.

"Anneni içeri almayacak mısın Yaren?"

Annesi kızına bir bakış atmış ve yana kayan genç kadının yanından geçmişti. Annesi onun yönlendirmesine gerek duymadan salona ilerlemiş ve arkasını dönüp kızına bakarak üçlü koltuğa oturmuştu. Yaren de onu takip etmişti. İçinden hala annesinin neden geldiğini sorguluyordu. O da annesinin tam karşısına oturmuş bekliyordu.

"Kızım bu küçük evde nasıl nefes alıyorsun sen?"

Annesinin küçümser halleri ile çevresine göz gezdirmesi sıkışan ruhunu daha da artırıyordu.

"Anne evi konuşmak için gelmedin sanırım ne diyeceksin?"

"Yaren benimle düzgün konuş!"

"Anne lütfen ne istiyorsun söyle ve git. Biliyoruz ki sen bir şey istemesen gelmezsin. Bu zamana kadar hep böyle oldu. Ne olur beni yorma ve söyle."

"Hep akıllı bir kız oldu sen Yaren bu huyun bana çekmiş annecim" Annesinin ışıldayan gözleri öylesine canını sıkmıştı ki. Bir el boğazını sıkıyordu sanki.

"Yaren biz babanla konuştuk ve Akad ile ayrılmanı istiyoruz o adamdan boşan her türlü yanındayız"

Yaren şok üstüne şok yaşıyordu. Karşısında ki kadının kendinden emin duruşu duyduğu sözlerin doğruluğa emin olmasına neden olurken neden böyle bir istekte bulunduğunu anlamıyordu.

"Anne ne diyorsun sen."

"Kızım bak o adam hiçte bildiğimiz gibi biri değil inan bana."

"Nasıl bir adammış anne?" derken bile aslında ne kadar kötü bir adam olduğunu biliyordu ama annesinin söylemesini istiyordu.

"Kötü biri o Yaren, sana söylediği çoğu şeyde yalan..."

"Ne yalan söyle anne?"

"Mesela bir ailem yok derken bu yalanmış kızım, onun ailesi var hatta babası hayatta. "

Yaren duyduklarına inanmıyordu. Akad'ın ailesi yok ki. O öyle demişti ve genç kadın asla sorgulamamıştı. Şimdi bir kez daha kahroluyordu. Hayatı bir yalanla başlamıştı ve kim bilir başka hangi yalanlar ile kandırılmıştı.



Vazgeç KalbimWhere stories live. Discover now