Bölüm 14- Part 1.Sensiz

38.8K 1.7K 19
                                    

                                         

Hani hep yanımdaydın!

Yalancı... İlk acımda terk ettin beni. Bundan sonra da olma yanımda.

                                      ****************

Flashback

Genç kadın aylardır yoğun bir şekilde çalıştığı reklam projesinden anlının akıyla çıkmıştı ve patronu ona bugün için izin vermişti. O da bu günü evinde dinlenerek geçirmeyi istemişti. Eline aldığı kırmızı kupa ile oturma odasındaki üçlü koltuğa uzandı. Evini çok seviyordu elinde olsa her işini buradan yapardı. Bu ev ona her şeyi vaat ediyordu. Huzuru, aşkı, sevgiyi ve kocasını. Kocasını düşündüğünde sabah ki hali aklına geldi. Sanki hasta gibiydi. Dinlenmesini söylemişti ama o toplantım var diye çıkmıştı. Acaba nasıl oldu?  diye aklından geçirdiği sırada kapının çalması ile toparlanıp kapıyı açtığında ayakta durmakta zorlanıyormuş gibi duran kocasını görünce şaşırdı.

"Akad iyi misin?"

"Yaren içeri geçeyim inan duracak halim yok."

"Ne oldu? Tamam hadi içeri geçelim" diyerek salona beraber ilerlediler. Akad'ın zorlanan hali görünce eli ayağına dolaşmıştı. Kocasını koltuğa oturunca o da  yanına oturup ellerini tuttu.

"Akad hayatım iyi misin?"

"İyiyim Yaren telaş yapma biraz kırgın hissediyorum sanırım soğuk algınlığı dinlensem geçer."

"Akad keşke gitmeseydin işe dur ben sana nane limon yapayım sen uzan." diyerek kocasını koltuğa yatırmıştı.

"Gitmem gerekiyordu ama dayanamadım biter bitmez geldim gerek yok nane limona iyiyim ben." dese de bitkinliği her halinden belliydi.

"Olsun bitanem iyi gelir hemen hazırlarım ben" Akad gözlerini kapatmış bir şekilde sadece kafasını salladı. Genç kadın kocasını bırakıp koşar adımlarla mutfağa gitti. Nane limonu hazırladı ve hızla salona döndü.

Koltuğa yaklaştığında genç adamın derin uykuda ki halini görmüştü. Alnında ter damlalarından korkarak, titreyen elini anlına koymuş ve eli yanmıştı. Kocasının alnı yanıyordu elini boynuna götürdü anlı gibi boynu da yanıyordu. Genç kadının panikten eli ayağı birbirine girerken Akad seslenmeye başlamıştı.

"Akad uyan bir tanem hadi bak terlemişsin hadi". 

"Yaren uykum var." diyen ses tonu öyle güçsüzdü ki Akad'a yakışmıyordu. O her zaman güçlü ve kendinden emin ses tonu ile konuşurdu.

"Tamam odada uyursun ne olur kalk hadi."

"Tamam." diyerek zorda olsa kalmıştı. Genç kaldın beline sarılmış ve yavaş adımlarla odaya sokmuştu.

"Akad hadi gel banyo yapalım terlemişsin."

"Yok ben uyumak istiyorum." demiş ve zor açtığı gözleri ile masumca karısının gözlerine bakmıştı.

Yaren onun hasta haline dayanamamıştı. Öyle kırılgan görmeye alışkan değil ki. Ufak bir çocuk gibiydi.

"Olsun ben yıkayacağım seni, sen hep beni yıka derdin ya hani"

Genç adam karısının ısrarı ile banyoya girmişti. Yaren onun üstünü çıkarmış ve küvete oturtmuştu. Soğuk ile hafifte olsa uykusu açılan Akad, Yaren'in açtığı ılık su ile banyodan çıkmak istemişti. Zorda olsa duş almasını sağladığında Akad biraz daha iyi gözüküyordu. Banyo sonrası genç adam kendini yatağa atmıştı. Yaren yaptığı nane limonu zorda olsa genç adama içirmişti. Ondan sonrada hemen uykuya dalmıştı. Genç kadın sessizce kocasını izliyordu. Böyle hasta olması genç kadını öyle üzmüştü ki keşke onun yerine o hasta olsaydı. Bu adam onun her şeyiydi. Genç adamında kimsesi yoktu. Öyle demişti. Sormuştu bir kere ve o da annem öldü demişti. Ses tonu öyle sert çıkmıştı ki başka bir şey sormamıştı. Baban nerede diyememişti. Zaten önemli de değildi. İkisi birbirine yeterdi.

Vazgeç KalbimDonde viven las historias. Descúbrelo ahora