Bölüm 9 - Başlangıç

48K 1.9K 29
                                    

Gözyaşlarım ıslatsa da yastığımı, dimdik kalkacağım yarına.

Görmeyeceksin yıkıldığımı, hissetmeyeceksin ...

♥ ♥ ♥

Genç kadın neredeyse bütün gece gözlerini kırpmamıştı. Akad'ın söylediği sözler ardından, düşünüp durmuştu. Bunca yaşanandan sonra anladığı tek şey Akad'ın kesin bir şey planlıyor olduğuydu. Kendini bir oyunun içinde hapis olmuş gibi hissediyordu. Ne kadar çabalarsa çabalasın kurtulamıyordu sanki. Ama kurtulmalıydı. Bir an önce buradan uzaklaşmalıydı. Giderken geride bıraktıklarını düşünmeyecek,  kendini toplayacak ve güçlü bir şekilde ona bunları yaşatan adamın karşısına çıkacaktı. Hayatında hiç olmadığı kararlı olacaktı.

Saatlerce düşündüğünden gece yerini güneş ışıklarına bırakmışken yatakta hafifçe toparlandı ve  saatine baktı. Sabah 6 olmuştu. Bu evden bir an önce çıkmalıydı. Saat erkendi ama olsun diyordu içinden. Yeter ki buradan kurtulayım. Hem Akad da kesin uyuyordu. Üzerindeki kıyafetlere baktığında yanına bir şey alamayacağını fark etmişti. Maalesef kıyafetlerinin bulunduğu odaya geri dönüp Akad'ı uyandırmayı göze alamazdı. O yüzden eşyaları olmadan çıkacaktı bu evden.
Zaten gerek de yoktu. Buraya sadece hayalleri ile gelmiş ve tüm hayallerini kaybettiğinde elbiselerin zerre önemi yok gibi hissediyordu. Odanın içinde ilerleyip ışığı açmadan, yavaşça odanın kapısına uzanıp açtı. Sessizce açtığı kapıyı kapatma gereği görmeden parmak uçlarında yürümeye başladı. Çok az kalmıştı. Uzun koridora ulaştığında bitecekti bu işkence. Şansına çantası kapının girişinde ki ayakkabılığın üstündeydi bu onu mutlu etmişti. Birde çantasını aramakla uğraşmayacaktı.

Heyecandan titreyen eli ile dış kapının koluna uzanıp açmak istediğinde  büyük bir engelle karşılaştı. Kapı kilitliydi ve anahtarı görünürde yoktu. Hemen çantasına baktı evin anahtarı vardı ve en son çantasına atmıştı. Ama ne kadar ararsa arasın bulamıyordu.

"Bunu mu arıyorsun karıcım?" diyen arkasından gelen ses ile ödü patlamıştı. Akad'ı uyuyor sanıyordu ve yavaşça arkasını döndüğünde Akad elindeki dış kapının anahtarını sallıyordu. Başaramamıştı. Kaçamamıştı buradan.

"Yaren sana diyorum kaçmaya mı çalışıyordun?"

"Akad bırak gideyim hem nereye kaçabilirim ki bulursun beni lütfen nefes almaya ihtiyacım var bak valizim bile yok."

"Sana güvenmiyorum."

"Akad bir süre gitmeme izin ver düşünmeliyim."

"Yaren bu dediklerin çok şüphe uyandırıcı, dün başka bir şekilde davranıyordun."

"Düşündüm Akad düşündüm hadi aç kapıyı beni esir alamazsın sende biliyorsun gidip dinlenip geri geleceğim."

Bir süre dediklerini düşünmüştü. Kasılan çenesi aslında gitmesini hiç istemediğini çok güzel anlatıyordu. Yaren 'gitmene izin vermiyorum' diyeceğinden o kadar emindi ki. Ama o an her olduysa genç adamın ağzından farkı kelimeler çıkmıştı.

"Tamam."

Genç kadın böyle kolay kabul etmesini kesinlikle beklemiyordu. Şok olmuştu.

"Tamam dedim Yaren şuanda kapıdan koşarak çıkman gerekiyordu."

"Akad ne planlıyorsun?" Kendini durduramamış ve bu soruyu sormuştu.

"Ne saçmalıyorsun anlayışlı olmaya karar verdim istersen olmam."

Yaren kararını daha fazla sorgulayıp gitmesine engel olacağından korktuğu için çantasını alıp Akad'ın kapıyı açmasını bekledi. Yavaş hareketlerle kapıyı açan genç adam sanki bilerek işini uzatıyordu. Nihayet kapıyı açtığında ise bir adım geri çekilmişti. Yaren açılan kapıdan çıkarken arkasını hiç dönmeden hızlı adımlarla bahçeye adım atmıştı.

Vazgeç KalbimWhere stories live. Discover now