Bulut'tan bir anı

30.7K 1.4K 48
                                    

Bu tam olarak bir bölüm sayılmaz :) Sadece Bulut'un gizemini aralayan bir anı parçası... Lütfen okurken mediada ki şarkıyla beraber okuyun :) Beni yalnız bırakmayan ve yorumlarıyla destek olan arkadaşlarıma ufak bir teşekkür hediyesidir ♥


Bulut'tan...

Genç adam iş çıkışı arkadaşı ile buluşacakları yere gitmek için arabasına binmiş ve trafikte dikkatli bir şekilde yol alıyordu. İş yerinde öyle çok yoruluyordu ki. Arada arkadaşlarıyla böyle küçük kaçamaklar olmasaydı boğulacakmış gibi hissediyordu. Ah bir de iş çıkışı  şu trafik olmasaydı. Çok daha güzel olacaktı diye söylene söylene zorda olsa trafikte ilerliyordu. O sırada çalan telefona cevap vermek için diğer koltuğun üzerindeki telefonuna uzandı.

Yavuz ismini görünce gülümsemişti. Arkadaşı her zamanki gibi önce gelmiş olmalıydı.Telefona hemen cevap verip karşı tarafı beklemeden konuşmaya başladı.

"Dostum ben de geldim sayılır."

"Bulut çok acil bir durum var benim hemen oraya gitmem gerekiyor." Yavuz'un sesindeki elle tutulur endişe ile genç adamın yüzündeki gülümseme de silinmişti.

"Ne oluyor kötü bir durum mu var?" Soruyu sorarken bile kötü bir şey olmaması için dua ediyordu. Nedenini bilmediği bir şekilde gerilmişti.

"Yaren evde yalnızdı. Kaç kez aradım açmadı endişeleniyorum o yüzden ben eve gidip bakacağım."

"Dur sakin ol Yavuz, bir şey olmamıştır telaş yapma hemen senin eve yakın sayılırım orada görüşürüz." diyerek telefonu kapatmışlardı. Genç adamdan hızını artırarak gideceği yere doğru yol alırken düşünüyordu.

Yavuz, genç adama Yaren'i anlatmıştı. Yaren ile hiç karşılaşmamış olmasına rağmen onu tanıyor gibiydi. Onu, Yavuz'dan o kadar çok dinlemişti ki. İlk başta aralarında bir şey olmasından şüphelenmişti ama Yavuz, anlatırken dinlediğinde bu sevginin tamamen kardeşçe olduğunu anlamıştı. Yavuz'un anlattığı kadarıyla Yaren'in yaşadıkları az da olsa biliyordu. Eşi ölünce Yavuz dayanamamış onu yanına getirmişti. 3 aydır yanında olmasına rağmen bir kez bile karşılaşmamışlardı. Yavuz'un evine gittiğinde bile hep odadaydı. Genç adamın bildiği  kadarıyla sürekli ilaç alıyordu. Bu da uyumasına neden oluyordu. Yavuz'un bu kadar değer verdiği birini merak etmiyor değildi. O yüzden daha hızlı sürerek evin önüne geldiğinde karşı kaldırımda arabasını park edip hızla eve koşan Yavuz'u görerek onun yanına koşmuştu.

Yavuz'un yanına vardığında genç adamı tamamen panik halinde olduğunu görmüştü. Bu kadar korkması normal değildi. Onun görünce kendi içini de panik duygusu sarmıştı. Yavuz'un cebinden çıkardığı anahtarla hemen evin kapısını açıp, Yaren'e bağırmaya başlaması bir olmuştu. Görünürde genç kadın yok gibiydi sesi soluğu çıkmıyordu. Yavuz koşarak üst kata çıktığında, Bulutta onu takip etmişti. Yavuz bir kapıyı çabucak açıp içeri girdiğinde genç adam da arkasından onu takip etmişti. Yavuz hızla ilerlerken, yatağın sağ köşesinde yere sinmiş genç kadının yanına gidince Bulutta elinde olmadan bir adım atmış ve durmuştu. Yerde dizlerini kendine çekmiş, elleri ile yüzüne kapatmış kadını görünce donup kalmıştı. Yavuz, genç kadını hemen kucaklamış ve sıkıca sarılmıştı. Kadının hali öyle kötü gözüküyordu ki. Yanlarına gitmeye çekinmişti. Yavuz'da onun orada olduğunu unutmuş gibiydi. Genç adam da kapının girişinde donmuş bir şekilde onları izliyordu.

Genç kadın elleri yüzünden çekilince, kıpkırmızı gözlerini görmüştü. Öyle yıkık öyle perişan hali vardı ki. Gidip ona sımsıkı sarılıp, acılarını geçirmek istemişti. Düşündüğü şeyle bile bir adım attığını da sonradan fark etmişti. Bu sırada Yavuz genç kadını kendine getirmek için sürekli konuşuyordu.

"Fıstığım bak ben geldim."

"Hadi bana bak, buradayım ne olur kendine gel."

"Yaren yapma bunu bana ne olur ne yapacağımı bilmiyorum ne olur bana yardım et, bak hadi."

Yavuz'un konuşmasını duyan kadın bir süre sonra kendine gelir gibi kafasını kaldırıp, Yavuz'a bakmıştı. Gözyaşları öylesine akıyordu ki. Bulut daha böyle ağlayan başka hiç kimseyi görmemişti. Tüm yüzü ıslaktı. Gözyaşları inci taneleri gibi bir biri ardına dökülüyorlardı.

"Y-a-vuz?"

"Evet benim fıstığım bak geldim."

Genç kadın kendine gelmesi ile beraber hıçkırıkları iç parçalayacak kadar atmıştı. Hıçkırıkları arasında konuşmaya çalışırken, sesini çıkarmakta zorlanıyor gibiydi.

"O-nuuu rüü-yam da görd-ümm yine unutamı-yorumm." Genç kadının ağlaması arttığında nefes almakta zorlanıyor gibi bir hali vardı. Nefes almakta zorlandığını Yavuz'da fark etmiş gibiydi.

"Yaren nefes al!"

"Yaren beni korkutuyorsun."

"Yaren-" Genç kadın nefes almak için panikle çırpınıyordu. Yavuz'da onu sakinleştiremiyordu.

Bulut daha fazla dayanamamıştı. İçeri iyice girip, genç kadının yanına gelmişti. Genç kadın nefes almak için üstündeki kazağın boğazını ile mücadeleye girmişti. Panik atak geçiriyor gibiydi. Bulut kadının hemen ellerini tutmuş, o sırada kadın kafasını çevirince bir an genç kadınla göz göze gelmişti. Masmavi gözleri ile öylesine donuk bakıyordu ki. Bulut'u şok etmişti. Genç adam daha önce böylesine bakan kimseyi görmemişti. Ruhu yok gibiydi. Bu kadar bitik, bu kadar yaralı bir başka kadın olamazdı. Genç adam hayatı boyunca bu bakışı unutamayacağını iyi biliyordu. Tek bakışla vurgun yemiş gibiydi.

Yavuz'un bağırmasıyla tüm benliğini etki altına alan bakışı düşünmekten zor da olsa uzaklaşmıştı.

"Bulut çabuk arabayı çalıştır." Bulut  genç kadına tekrar baktığında,  Yavuz'un kollarında bayıldığını görmüştü. Küçücük kalmış haline ile uyuyormuş gibi gözüküyordu. Son kez bakıp koşarak dışarı çıkmış ve arabayı çalıştırmıştı. Yavuz kucağında Yaren ile hızlı adımlarla gelerek arka koltuğa genç kadını yatırmıştı.

"Çabuk sür Bulut."

Bulut o gün tüm kuralları ihlal ederek hastanenin önüne gelmişti. Hızla gelen sedyeye yatıran genç kadını arkasından yalnızca bakabilmişti. Bir süre daha sedyenin gittiği yöne bakarak durduğu yerde kalmış, sonra cesaret ederek içeri girmişti. Yavuz doktorla konuşuyordu. Onun yanına gidip doktorla konuşmasını kulak misafiri olmuştu. Doktor bu sinir krizlerinin daha önceden de olduğunu artık tedavi görmesi gerektiğinden bahsediyordu. Ama genç adam bunları duymuyordu. O masmavi gözlerindeki bakışa takılıp kalmıştı.

Tıpkı daha sonra gülüşüne takılıp kalacağı gibi...

                                           *****

Dünyada sevilmek sevmek bu muydu

Düştüğü yollarda hayat yoluydu

Gözleri ümitsiz yaşla doluydu

Eşinden ayrılmış bir hali vardı...*

Bölüm şarkısı: Gökhan Türkmen- Bir kadın tanıdım(Müslüm Gürses Şarkıları)



Vazgeç KalbimOù les histoires vivent. Découvrez maintenant