2. Bölüm

5.2K 517 138
                                    


"Sonra, birden kavga etmeye başladılar. Ben de anlamadım, alt tarafı yanlışlıkla birbirlerine çarpmıştılar."

Jimin'in okulda yaşanan kavgaları anlatmasını dinlerken, bir yandan da reçel sürdüğüm ekmeği ağzıma tıkmakla meşguldüm.

"Aptal mı bunlar, kaç yaşına gelmiş insanlar çocuk gibi kavga mı ediyor?"

Jimin omuz silkerek ayaklandığında, portakal suyumu kafama dikerek ben de ayağa kalktım.

"Hayırdır sen nereye?"

Sorduğu soruyla sandalyeye astığım sırt çantasını omuzuma geçirdim.

"Hiç sorma, bu akşam maç öncesi kaynaşma amacıyla bir yemek düzenleniyormuş. Oraya gitmek zorundayım, ama gitmeden önce biraz antrenman yapacağım."

Jimin beni onaylayarak, "Tamam o zaman, hadi birlikte çıkalım." dedi. Kısaca kafamı salladıktan sonra, birlikte mutfaktan çıktık. Kapının önündeki aynadan saçlarımı kontrol ettikten sonra, ayakkabılarımı ayağıma geçirdim.

Jimin üniversiteyi burada kazandıktan sonra, birlikte eve çıkma kararı almıştık. Zaten Seul'de kimsem kalmadığı için çok mutlu olmuştum, hemen kabul etmiştim aynı evde yaşamayı.

"Sana kolay gelsin, kendini çok yorma tamam mı?" Jimin'e gülümseyerek, yanağına dudaklarımı bastırdım.

"Tamam, iyi dersler." Jimin ile vedalaştıktan sonra, o durağa ilerlerken ben ters yönüne doğru yürümeye başladım.

Kendimize ait bir çalışma alanımız yoktu, fakat Minjun hyung maça hazırlanmamız için bizim için bir yer kiralamıştı.

Bir spor salonuydu, bodrum katında büyük bir basketbol sahası vardı. Minjun hyung, oranın sahipleriyle anlaşarak bir aylığına bizim için kapattırmıştı.

Eve yakın bir yer olduğu için de mutluydum, kalabalık toplu taşıma araçlarında sürünmek zorunda kalmıyordum.

Bu akşam neler olacağını ise asla tahmin edemiyordum. Jungkook'un takımı aile gibiydi ve eminim ki hepsi birbirini korurdu. Fakat bizim takım? Takımımdaki kişiler beni korumayı geç, Jungkook'un takımıyla bir olup beni gömmeye çalışırdı eminim ki.

Ama umursamayacaktım. Onlar beni korumak için tek bir laf söylemese bile ben hepsini tek başıma koruyacaktım.

Spor salonunun önüne geldiğimde, cüzdanımdan çıkardığım kimliği güvenliğe göstererek içeri girdim.

On iki kişi için kapatılmış bir spor salonuna tabiiki kimlik ile alım yapılıyordu, burası işlek bir yerdi.

Beş kişilik bir takımdık biz, yedi kişi ise yedekteydi.

Ben, Chanyeol, Haneul, Daniel ve Minseok.

O gün soyunma odasında konuşan iki takım arkadaşım Chanyeol ve Daniel'di. Chanyeol'un her zaman takım kaptanı olmak istediğini biliyordum fakat antrenörümüz beni uygun görmüştü. Bu yüzden benden nefret etmesi pek normal gelmiyordu açıkçası.

Haneul ise yine onlar gibiydi, bana çok sataşmazdı diğerleri gibi fakat sevmediğini biliyordum.

Minseok aralarında bana karşı ufak bir sevgi kırıntısı besleyen tek kişiydi belki de, ne onlara uyardı ne de benimle yakın olurdu ama birkaç kez beni onlara karşı korumuştu.

Haneul ve Minseok ile aynı yaştaydık, Daniel benden bir yaş, Chanyeol ise iki yaş büyüktü.

Sahaya giriş yaptığımda gözlerimi kısaca etrafta gezdirdim.

for 23 | taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin