30. Bölüm (Final)

2.1K 239 87
                                    


son kez, herkese iyi okumalar diliyorum🤍

-

5 Ay Sonra

"Selam."

Namjoon, bana gülümseyerek yanıma oturduktan sonra diğerlerine de bir göz attı.

"Jungkook hepimizi topladı buraya, ne konuşacak bizimle bilen var mı?"

Yoongi bile bilmediğini belli edercesine yüzümüze bakarken, gerçekten meraklanmaya başlamıştım. Jungkook beni arayıp, acilen toplanmamız gerektiğini söylediğinde anlam verememiştim sesindeki heyecana.

"Geldim." Jungkook'un hızlı adımlarla bize yaklaştığını gördüğümde yerimden kalkarak, yanıma ulaşan bedene sıkıca sarıldım.

"Hoş geldin, çok meraklandık biz."

Jungkook, belimdeki kollarını olduğu yerde tutarak sadece yüzünü boynumdan uzaklaştırdı. Yüz yüze geldiğimizde ise, önce yanaklarıma, sonra da dudaklarıma küçük öpücükler kondurup gülümsemişti.

Bu mutlu haline şaşırmadan edememiştim, neredeyse bir aydır nedenini söylemediği bir durum yüzünden stres küpüydü ama şu an o halinden eser yoktu.

"Öpüşüp koklaşmayı sonraya mı erteleseniz, meraktan bir yerlerimiz çatlamaya başladı çünkü."

Yoongi'nin dediği şeyle kıkırdayarak Jungkook'tan uzaklaştım ve elini tutarak sandalyeye oturdum. O da benim yanımdaki sandalyeye oturduktan sonra, yüzündeki gülümsemeyle diğerlerine döndü.

"Size çok önemli bir haberim var."

Onun bu hali benim de heyecanlanmamı sağlarken, yerimden kıpırdayarak beklemeye başladım.

"Söylesene amına koyayım, hamile misin yoksa?"

Yoongi aramızdaki sessizliği bozarken, istemsizce kahkaha attım. Heyecandan gerilen vücudum dediği komik şeyle istemsizce gevşemişti.

Hoseok da gülerek, Yoongi'nin koluna vurduğunda Namjoon kafasını iki yana salladı.

"Hadi Jungkook, söylesene!" Seokjin'in sabırsızlıkla sorduğu soruyla yeniden ciddileşmeye çalışıp Jungkook'a verdim tüm dikkatimi.

"Söylüyorum, hazır mısınız?" Kafamı hızlıca onaylar biçimde sallayarak, Jungkook'un avucumun içindeki elini sıktım.

"Uluslararası maçlara katılacağımız kesinleşti, ön eleme için Kanada takımıyla eşleştik."

Kanada mı?

Yüzümdeki gülümseme silinirken, diğerlerinin sevinç çığlıkları dolmuştu kulaklarıma. O an Jungkook'la göz göze geldiğimizde, yüzümde nasıl bir ifade olduğunu bilmiyordum ama Jungkook'un gülüşü de silinip yerini endişeye bırakmıştı.

"Taehyung?"

Gözlerimi kaçırıp, sertçe yutkundum. O an boğazımı temizleyip Jungkook'a bir cevap vermem gerekiyordu ama yapmadım, sadece sessiz kalıp oturduğum sandalyeden ayaklandım.

"Üzgünüm, gitsem iyi olacak." Sesimin titrememesi için büyük bir uğraş vermiştm ama sonlara doğru titremesine engel olamamıştım. Bu iyice sinirimi bozarken dolan gözlerimle hızlıca arkamı dönüp kafenin çıkışına ilerlemiştim.

"Taehyung, bekle!" Jungkook arkamdan bağırsa da duymamış gibi yaparak hızlı adımlarla kafeden çıktım. Bir an önce taksi bulup, eve gitmek ve içim dışına çıkana kadar ağlamak istiyordum sadece.

"Taehyung." Kolumdan tutulmam ve Jungkook'un beni kendisine çevirmesiyle, kendimi tutamadan hıçkırarak ağlamaya başladım.

Jungkook şok olmuş bir yüz ifadesiyle yüzüme bakakalırken, ellerimle yüzümü kapatıp ağlamaya devam ettim.

for 23 | taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin