4. Bölüm

4.3K 455 65
                                    


23 yıllık hayatımda ilk kez nezarethaneye getirilmiştim.

Sıkıntıyla iç çekerek, kafamı ellerimin arasına aldım. Benim de içinde bulunduğum nezarethanede bizim takım varken, yandaki nezarethanede Yoongi ve takımı bulunuyordu.

Kavga çıktıktan kısa bir süre sonra polisler gelip bizi apar topar karakola getirmişti. Restoranın çıkışında gördüğüm bir sürü paparaziye bakılırsa, gündemin bir kısmını biz kaplayacaktık bir süre.

Minjun hyung ve Jungkook bizi buradan kurtarmak için uğraşıyordu bu sırada. Hiçkimse birbirinden şikayetçi olmadığı için bunun kolay olacağını tahmin ediyordum.

"Taehyung!"

Birden tanıdık sesin kulaklarıma dolmasıyla, kafamı kaldırdım. Jimin koşarak bana yaklaşırken, ayağa kalkarak demirlere yaklaştım.

"Jimin? Ne işin var burada?"

Jimin endişeyle bana baktıktan sonra, gözleri bir süre patlak kaşımda oyalanmıştı.

"Evde oturmuş seni bekliyordum, televizyon açıktı bir de ne göreyim? Haberlere çıkmışsınız, görür görmez buraya geldim ben de."

Koştuğu için nefes nefese kalmıştı, cümlesini tamamladıktan sonra sakinleşmesi için ona zaman verdim.

"Sakin ol, iyiyim. Sorun yok, çıkarız az sonra."

Jimin yüzünü buruşturarak kaşıma baktıktan sonra, yan tarafta masada oturan polis memuruna yaklaşmıştı.

"Merhaba, acaba burada ilkyardım çantası bulunuyor mu? Yüzlerine pansuman yapılması gerek, mikrop kapabilirler."

Polis memuru birkaç saniye Jimin'e baksa da, ayaklanarak duvara monte edilmiş dolaba ilerlemişti. Ordan çıkardığı çantayı Jimin'e uzattıktan sonra, nezarethanenin kapısını açmıştı.

Jimin içeri girip, yanıma geldikten sonra beni oturtup kendisi de yanıma oturmuştu.

Önce benim kaşıma, daha sonra ise diğerlerinin yüzlerine pansuman yaptığında gözüm karşıdaki rakip üyelerimize kaymıştı.

Yoongi'nin gözlerini Jimin'e diktiğini fark etsem de, umursamadan Jimin'e döndüm ve kulağına fısıldadım.

"Karşı nezarethanedekilere de pansuman yapar mısın?"

Jimin bir anlığına onlara baksa da, bir şey demeden beni onaylamıştı. O ayaklanıp, bizim yanımızdan ayrılırken polis memurundan diğer nezarethaneye girmek için de izin istemişti.

O onların yanına giderken, kulaklarıma Chanyeol'un sesi dolmuştu.

"Ne? Onlara da mı pansuman yapacak?"

Chanyeol'a dönerek, gözlerimi kıstım.

"Evet, bir sorun mu var?" Bana dönerek, gözlerini devirdi. "Bizi bu hale getiren adamlara ne diye yardım ediyorsun, aptal mısın sen?"

Kaşlarım istemsizce çatıldığında, kafamı sağa doğru eğdim.

"Chanyeol, diğer gözünü de benim morartmamı istemiyorsan sesini kes."

Sinirle bana baksa da, sessiz kalmasıyla önüme döndüm.

Bıkmıştım.

Jimin onlara da sırayla pansuman yaptıktan sonra, dışarı çıkarak ilkyardım çantasını memura vermişti. Birkaç saniye sonra ise Jungkook yanındaki bir başka memurla bize doğru gelmişti.

"Çıkın bakalım."

Minjun hyungu göremeyince, merakla Jungkook'a seslendim.

"Minjun hyung nerede?" Jungkook bana baktıktan sonra, "İşi varmış, gitmesi gerekti." dedi.

for 23 | taekook ✓Where stories live. Discover now