28. Bölüm

2.6K 242 64
                                    


🚨smut uyarisi!!!🚨

-

"Çok heyecanlıyım hyung!"

Sun Hee'nin pijama takımını sırt çantasının içine koyduktan sonra ona dönerek tebessüm ettim.

"Jungkook'u benden daha çok sevdiğini düşünüyorum artık Sun Hee hanım."

Sun Hee dediğim şeyi ciddiye almış olacak ki yanıma gelerek küçük elleriyle yanaklarımı tuttu. "Saçmalama hyung, ben seni herkesten çok seviyorum."

Kıkırdayarak yanaklarımdaki ellerini tuttum ve avuç içlerine öpücük kondurdum. "Biliyorum bebeğim, ben de seni herkesten çok seviyorum." Sun Hee memnun bir şekilde gülümseyerek, oyuncaklarını toplamaya devam etti.

Sun Hee'nin ısrarları ve Jungkook'un da teklifiyle, Jungkook'un evine gidiyorduk. Sun Hee, Bam'ı görmeyi çok istemişti bu yüzden Jungkook ona böyle bir teklifte bulunmuştu.

Tabii Sun Hee, bu teklifin üstüne bir de gece de orda kalmayı isteyince yapacak bir şeyimiz kalmamıştı. Şimdi de Jungkook'un gelip bizi almasını beklerken hazırlanıyorduk.

İki sırt çantasını kapının önüne bırakarak, boy aynasının önüne geçtim ve saçlarımı düzeltmeye başladım. Biraz fazla uzamış gibiydi, gidip kestirsem iyi olurdu.

Jungkook ile barışalı iki gün olmuştu, bu iki gün içinde Jungkook'un hemen ardından diğerleri de beni darlamaya başlamıştı. Onlarla, özellikle Yoongi'yle artık bir sohbetimiz olmaz sanmıştım ama beni yanıltmışlardı.

Hepsi gelip özür dilemişti benden, gerçi Yoongi biraz abartmıştı özür işini. Elinde 'Bizi de affet Taehyung!' yazan bir pankartla evimin önüne çadır kurmasını hiç beklemiyordum ama yapmıştı gerçekten.

Bu çadır kurma işi en çok Jimin'in işine yaramıştı tabii, gece Yoongi'nin çadırda kalmasına kıyamayıp onu eve, hatta odasına almıştı.

Sonuç olarak şu an hepsiyle aramız iyiydi. Jungkook ile uzun uğraşlar sonucu beni takıma geri dönmeye de ikna etmişlerdi. Bir hafta sonra ise yeniden antrenman yapmaya başlayacaktık.

Bu bir haftayı ise Jungkook ile birlikte vakit geçirerek harcamaya karar vermiştim. Antrenmanlar başladığında biliyordum ki birbirimize eskisi kadar vakit ayıramayacaktık, çünkü eskisi gibi rahat olmayacaktık.

Biraz üzülüyordum, ama en azından hayallerim gerçekleşmişti ve Jungkook her zaman yanımda olacaktı.

"Jungkook hyung geldi!" Dışarıdan gelen korna sesiyle Sun Hee ayaklanıp koşarak odadan çıktı. Ben de aynaya bakmayı kesip, çantaları elime aldım.

Sun Hee'nin ayakkabılarını giyip, evden çıktığını gördüğümde ben de hızlıca ayakkabılarımı giydim, kendi ceketimi ve Sun Hee'nin ceketini alarak evden ayrılmıştım.

Jimin evde değil, okuldaydı ama ona zaten bu gece evde olmayacağımızı söylemiştim.

Çantaları Jungkook'un açtığı bagaja yerleştirerek, bagajın kapağını kapattım ve ön koltuğa yerleştim.

"Selam." Jungkook ben koltuğa oturur oturmaz bana doğru eğilip, yanağıma bir öpücük kondurduğunda gülümsedim.

"Çok özlemişim sizi." Jungkook'un dediği şeyle Sun Hee şımarık bir şekilde kıkırdarken, ben de gülerek kafamı iki yana salladım. Emniyet kemerimi bağladığım sırada Jungkook arabayı çalıştırdı ve kendi evine doğru sürmeye başladı.

"Aç mısınız? İsterseniz önce bir şeyler yiyelim, sonra eve geçeriz."

Jungkook'un teklifiyle dudaklarımı büzerek, Sun Hee'ye baktım. Kararı ona bıraktığımı anlayarak, hızlıca cevap vermişti.

for 23 | taekook ✓Where stories live. Discover now