20. Bölüm

3.3K 351 101
                                    


"Sizi son kez uyarıyorum, kavga etmek yok, anlaşıldı mı?"

Yüzlerce kez duyduğum bu cümleyle yeniden kafamı onaylar bir biçimde salladım. Diğerleri de onayladığında Jungkook son kez yüzlerimize bakıp önden yürümeye başlamıştı.

"Kavga yok diye diye iyice gerdi beni piç herif, kavga edesim yokken canım istiyor şu an."

Yoongi'nin dediği şeye istemsizce güldüğümde, göz ucuyla bana bakıp önüne geri dönmüştü.

Restoranın kapısı bir görevli tarafından açıldığında, Jungkook hızlı adımlarla içeri girdi. Yanımdan yürüyen Yoongi ise elini uzatarak, "Önden buyur ponpon Taehyung." dedi.

Ona gözlerimi devirip, ben de hızlı adımlarla içeri girdim. İçerideki sıcak hava yüzüme vururken, gözlerimi hiçbir yere değdirmeden Jungkook'un peşinden yürümeye devam etmiştim.

Bir anlığına kafamı kaldırdığımda ise onları görmüştüm.

Minjun rahatça oturduğu sandalyede, bizi fark edince yavaş hareketlerle ayağa kalktı. Onun peşinden takım oyuncuları da kalktığında, gözüm tanıdık olmayan yüzde gezindi.

Bu yeni aldıkları üyeydi sanırım. Yani, benim yerime aldıkları.

Chanyeol'un yüzündeki iğrenç sırıtışıyla bana baktığını fark ettiğimde gözlerimi devirmemek için kendimi sıktım. Ondan gözlerimi hızlıca alıp, diğerlerine bakmıştım.

Minseok ile göz göze geldiğimizde bana samimi bir şekilde gülümsemesiyle ben de ona aynı şekilde gülümsemiştim.

Takımdan özlediğim tek kişi oydu sanırım.

"Yavşak herif, şeytan diyor bir tane geçir suratına." Yoongi'nin mırıldanışıyla gözüm ona kaydığında, Hoseok onun kolunu tutarak susturmaya çalışmıştı.

Kavga yok demiştik ama niyeyse bu gecenin sonu iyi bitmeyecekmiş gibi hissediyordum.

"Merhaba." Jungkook elini Minjun'a uzattığında, yüzündeki alaylı gülümsemeyle o da Jungkook'un elini sıkmıştı.

"Hoş geldiniz Jungkooksshi, görüşmeyeli baya oldu."

Jungkook kafasını sallayıp elini çektikten sonra, Chanyeol bir adım öne çıkıp Yoongi'ye uzattı elini.

"Merhaba Yoongi."

Yoongi küçümser bir şekilde bir Chanyeol'a, bir de eline baktıktan sonra alayla güldü.

"Hiç tutmayayım ben elini, yeteneksizliğin bulaşır bana da sonra."

Chanyeol'un sırıtışı yüzünde donarken, eli yavaşça aşağı indi ve yumruk halini aldı.

"Neyse, geçin oturun hadi."

Minjun ilk defa bir işe yarayıp gerilmeye başlayan ortamı dağıttığında, herkes yerlerine geçti.

Jungkook, Minjun'un karşısına oturdu. Sağ tarafına Yoongi geçerken, ben de diğer tarafına geçmiştim. Benim yanıma ise sırasıyla Hoseok, Namjoon ve Seokjin oturmuştu.

Benim karşımda yeni üye varken, Hoseok'un karşısında Minseok oturuyordu. Daniel ve Haneul ise Namjoon ve Seokjin'in karşısındaydı.

Bu oturma düzeninin ne kadar tehlikeli olduğunu ise o an kimse fark edememişti.

"Ee, nasılsınız bakalım?" Minjun'un sorduğu soruyla Jungkook oturduğu yerde dikleşti. "Biz gayet iyiyiz, siz nasılsınız?"

Minjun'un gözü bir anlığına bana kayarken, gülerek Jungkook'a cevap vermişti.

for 23 | taekook ✓Where stories live. Discover now