22. Bölüm

3.3K 332 46
                                    


"V hyung! Jungkookie! Uyanın artık."

Sun Hee'nin hemen dibimden gelen sesiyle yerimde kıpırdanmaya çalıştım. Fakat sadece çalıştım, çünkü üstümdeki ağırlık hareket alanımı kısıtlamıştı.

Birbirine yapışık olan göz kapaklarımı aralamaya çalışırken, birden yüzüme patlayan flaşla yüzümü buruşturdum.

"Ne oluyor ya?"

Yüzümü yanımdaki kişinin boynuna doğru sokarak, gözlerimi sıkı sıkı kapattım. Yanımdaki kişi mi?

Sıkı sıkı kapattığım gözlerim bir anda şaşkınca açılırken, hızla kafamı çevirip yanımdaki kişinin yüzüne bakmıştım.

Jungkook.

İkimizin aynı anda sığması imkansız da olsa cidden bir koltuğa sığarak uyumuştuk. Tabii, Jungkook'un beni boğmaya çalışırcasına bacaklarını ve kollarını üstüme atmasıyla gerçek olabilmişti bu.

Bir kolu belimi sıkıca sararken, diğer kolunu da başımın altına koymuştu. Bacaklarıyla ise benim bacaklarımı hapsetmişti resmen, vücudunun yarısı üstümde sayılırdı.

Gözlerimi yüzüne geri çevirdiğimde, kapalı gözleri ve düzenli nefes alış verişleriyle karşılaşmıştım.

Saçları alnına doğru dağılmıştı, geç saatte uyuduğumuz için gözlerinin kenarları hafiften kızarık duruyordu. Yüzlerimizin birbirine çok yakın olduğunu fark ettiğimde yutkunarak gözlerimi kaçırdım.

Başımızda dikilenlere baktığımda ise, bunların Sun Hee ve Jimin olduğunu görmüştüm.

Jimin elindeki telefonla bana imalı bir şekilde sırıtırken, Sun Hee de onun yanında masumca duruyordu.

"Günaydın hyung!"

Sun Hee yüzündeki gülümsemeyle ve neşeli sesiyle bana seslendiğinde ben de gülümsedim. "Günaydın bebeğim."

"Hadi sen Jungkook'u uyandır, biz de mutfağa gidiyoruz."

Jimin, Sun Hee'yi kucağına alarak salondan çıktığında ben de Jungkook'a döndüm.

Gece geç saatlere kadar uyanık kalmıştık, bolca eğlenmiştik birlikte. Sun Hee o kadar gürültüye rağmen erkenden uyuyakalmıştı tabii, onu Jungkook'un odasına yatırmıştık.

Bizde burada uyuyakalmıştık anlaşılan...

"Jungkook."

Fısıltıyla çıkan sesimle, Jungkook'tan herhangi bir tepki gelmezken gülümsedim. Dudaklarımı yavaşça yanağına bastırdığımda ise hareketlenmişti.

"Jungkook, uyansana."

Dudaklarımı bu sefer de dudaklarına bastırarak, küçük bir öpücük kondurdum. Göz kapakları hareketlense bile yine uyanmadığında gözlerimi devirdim.

"Jungkook!"

Bağırışımla gözleri hızlıca açılırken, dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Ne? Taehyung, ne oldu?"

Endişeyle bana baktığında, bağırdığım için çoktan pişman olmuştum bile. Ama, ne yapayım? Uyansaydı o da!

"Günaydın aşkım."

Jungkook gözlerini kırpıştırıp, önce etrafa bakındıktan sonra, gözlerini bana geri çevirdi.

"Aş- Ne? Aşkım mı?"

Yüzüme şirince bir gülümseme yerleştirip, kafamı salladım hızlıca.

"Evet aşkım."

Jungkook yutkunarak kafasını yastıktan kaldırdı ve gözlerini birkaç saniye yüzümde gezdirdi.

for 23 | taekook ✓Where stories live. Discover now