19. Bölüm

3.3K 349 57
                                    


merhaba!!!!

bölüm bazı yakınlaşmalar (smut değil😡) içeriyor, hepinize iyi okumalar🤭

-

Saati kontrol ettiğimde, Sun Hee'nin okulunun bitmesine çok az kaldığını gördüm. Bu acele etmem gerektiğini gösteriyordu.

Jungkook, Jimin ve beni eve bırakmayı teklif etmişti. İyi olmuştu aslında, onu direkt eve davet edebilecektim.

"Taehyung? Sen sabah Sun Hee'ye sürpriz falan diyordun, hayırdır?"

Arka koltukta oturan Jimin'in sesi dikkatimi çekerken, gözlerimi ona çevirdim.

"Sana da sürpriz, söylemem."

Jimin gözlerini kısarak bana bakmaya çalıştı, "Hiçbir şey göremiyorum, of." diye mırıldanana kadar gayet ciddi duruyordum ama bir anda kıkırdayasım gelmişti.

"Bana söyler misin peki, merak ettim." Gülmem sonlandığında Jungkook'un dediği şeyle bu sefer de ona dönmüştüm.

"Sana da söylemem. Eğer çok merak ediyorsan... Bu akşam bizimle olmak ister misin? Sun Hee seni özledi hem."

Yaptığım teklif, Jungkook tarafından hemen kabul edilirken tebessüm ederek arkama yaslandım. Jungkook ve Sun Hee ileride bir olup beni dışlayacakmış gibi hissediyordum niyeyse.

Jungkook arabayı evin önüne park ettiğinde, ben de onlarla beraber indim.

"Siz doğru eve, benim küçük bir işim var."

Onlar merakla bana bakarken, gülümseyerek omuz silktim. "İyi tamam, çabuk gel." Jimin'i onayladıktan sonra, Jungkook'a son bir kez daha bakarak yürümeye başladım.

Birkaç dakikanın ardından ise istediğim yere ulaşmıştım, yani veterinere.

Günlerdir aramadığım veteriner kalmamıştı, Sun Hee'ye istediği gibi çok güzel bir köpek sahiplenmek için. Bulmuştum da... Yeontan çok tatlı bir pomeran cinsi köpekti.

"Merhaba." Telefonda görüştüğüm kişi olduğunu düşündüğüm adama doğru seslendiğimde, adam gülümseyerek bana dönmüştü.

"Merhaba, buyurun?"

Ben de adam gibi gülümseyerek, "Adım Kim Taehyung, telefonda görüşmüştük." dedim.

Adam birkaç saniye düşündükten sonra hatırlamış olacak ki, yüzündeki gülümsemeyi bozmadan beni onayladı. "Ah evet, hatırladım Taehyung. Yeontan çoktan hazır, seni bekliyor."

Bazı işlemlerden sonra, bu yaklaşık bir saat sonraydı, sonunda evin önündeydim. Ama tek başıma değil, yanımdaki Yeontan ile.

Yeontan havlayarak bana baktığında, ona kıkırdayıp cebimdeki anahtarı çıkarttım ve kapıyı açtım.

"Ben geldim!"

Sesimi duyar duymaz mutfaktan fırlayıp yanıma koşan Sun Hee'yi gördüğümde keyiflenerek Yeontan'ı taşıdığım çantayı yavaşça yere bıraktım.

Daha sonra ise yere eğilip, çantanın fermuarını açmıştım. Sun Hee, Yeontan'ı görür görmez çığlık atarken onun sesiyle Jungkook ve Jimin de mutfaktan çıkmıştı.

"Hyung! Yeontan'ı getirmişsin." Sun Hee yere oturup Yeontan'a elini uzatırken, ben de ayakkabılarımı çıkarttım.

"İşte, küçük sürprizim." Jimin de Sun Hee gibi yere oturarak Yeontan'a seslenirken, Jungkook yanıma doğru yaklaşmıştı.

"Çok tatlı." Gülerek onu onayladım, gerçekten çok tatlıydı ve daha küçücüktü.

"Hyung, Yeontan'ı kucağıma alabilir miyim?" Sun Hee'nin bana sorduğu soruyla, "Tabiiki alabilirsin bebeğim." dedim. "Ama Jimin hyungun sana yardımcı olsun, Yeontan'ın canı acısın istemeyiz değil mi?" diyerek devam etmeyi de ihmal etmemiştim.

for 23 | taekook ✓Where stories live. Discover now