PSİKOPAT ZORBAM +18

five

Okuldan eve dönerken aklım hâlâ Mert' deydi. Fakat telefonlarımı açmıyordu ki konuşayım bu yüzden evine gitme kararı aldım.

Binalarının önüne geldiğimde siyah lüks araçlar vardı kapının önünde. Hızlıca binaya girip ikinci kata doğru koştum. Mertlerin kapısı açıktı. Koşarak içeriye girdiğimde Mert yerde yarı baygın bir şekilde yatıyordu. Evdeki adamalar beni ittirip çıkmıştı.

Koşarak Mert'in yanına gittiğimde bana baktı. Ne oluyordu? .

- Sevgilim buradayım ben korkma.

- Annem... Selinay anneme bak...

Mert'in gözleri kapandı. Allah'ım ne yapacaktım? Hayır Merte bir şey olmasın lütfen.

Telefonumu çıkarıp hemen ambulansı aradım o sırada da odaları kontrol ediyordum.

Yatak odasına girdiğimde Mert'in annesi kanlar içinde yerdeydi. Çığlık atarak yanına koştum.

Nilgün teyze aç gözlerini lütfen yalvarırım lütfen...

Allah'ım bu nasıl bir gündü? Lütfen onlara bir şey olmasın.

Sağlık görevlileri hızla yukarıya çıkıp aldılar Mert'i. Sonra Nilgün teyzeyi. Kafayı yemek üzereydim. Koşarak bende bindim ambulansa.

Mert'in tedavisi hemen bitti sadece kavgada bir kaç darbe almıştı. Ama Nilgün teyzeyi ameliyata almışlardı. Kafasına sert bir darbe yemişti.

Mert'i normal odaya alınca geçtim yanına. Tuttum sıkıca ellerini. Öptüm sarı yumuşak saçlarından. Sevgilim seni kaybetseydim ben ne yapardım. Gözyaşlarım Mert'in eline düşüyordu.

Bı anda ismimi duyunca Mert'ten kafamı hızlıca kaldırdım. Uyanmıştı Mert ahhh Allah'ım çok şükür.

- Tamam Sevgilim yorma kendini. Bak ben yanındayım. Deyip öptüm yanağından.

-A-annemm nerde?

Ameliyatta olduğunu söylersem üzülürdü bu yüzden

- Gayet iyi o başka odada. Diyip geçiştirdim Mert'i.

Kafamda deli sorular vardı fakat kararsızdım sorup sormamakta.

Neyse sormaya karar verdim .

- Sevgilim ne oldu orada öyle?

- Babamın uçan kuşa borcu vardı ya hatırlarsan işte babamı bi ara sokakta ölü bulmuşlar. Onun kalan borcu da bizim üzerimize kaldı. Eve gelince de böyle kavga çıktı. Sonrası malum.

Yuh ya murat amca nasıl yapardı bunu? Gerçekten öldüğüne üzülmedim. Ama ya bu borç ne olacaktı?

- Polise gidelim Mert. Anlat her şeyi. Bir daha gelmezler deyip Merte baktım.

- Sence polisle dururlar mı bunlar? Ben ne yapacağım Selinay çalışmaya başlasam bile o kadar borcu hayatta bir araya getiremezdim.

- Birlikte çalışırız sevgilim. Halledeceğiz deyip Mert'i iyi hissettirmeye çalıştım fakat bende bilmiyordum ne yapacağımı.
Bizim durumda belliydi Merte yardim edemzdim ki .

Nilgün teyzenin ameliyatı başarılı geçmişti çok şükür ki . Şimdi doktorlar uyanmasını bekliyordu.

Annemi arayıp olayı kısa özet geçtim ve Nilgün teyzelere gidip evi temizlemesini rica ettim. Sağolsun annem de gitti.

Aradan iki gün geçmişti ve Mert taburcu olacaktı bugün. Nilgün teyze ise biraz daha kalacaktı. Beyin kanaması riski vardı çünkü.

Mert gelmek istemese de eve götürdüm onu. Yemeğini hazırladıktan sonra dinlenmesi için yatağa yatırdım onu. Sonra kara kara düşünmeye başladım. O para nasıl bulunacaktık.

Aklıma okula asılan ilan geldi. Yaş aralığı farktetmeksizin okuldan sonra ortalığı temizleyecek birini arıyorlardı. Tabi ya çalışıp o paraları Merte verebilirdim.

Mertin telefonunu alıp gizlice onu arayan adamların numarasını aldım . Ve buluşma ayarladım hemen. Merte bir not bırakarak çıktım evden.

Buluşma yeri boş binaların olduğu bir yerdeydi.

Yaklaşan arabalar aynı evin önündeki Arabalardi.

Arabadan ineni görünce anı bir şokla bir iki adım geriledim.

Bu gelen Buğra'ydı.