eighteen

3.8K 57 7
                                    

Kapının hayvan gibi vurulmasıyla uyandım.

- Selinay aç kapıyı. Selinay!!!! Aç kapıyı. İyii misin Selinay? Selinay!!!!

- ne oluyor beeee!!!

Diyip sinirli ve uykulu bir şekilde kapıyı açtım. Buğra beni kendine çekip sıkıca sarıldı. Sonra omuzlarımdan tutup bileklerimi, karnımı kontrol etmeye başladı.

- dursana ya ne olacaktı ki?

- yine bir şey yaptın sandım. Hem ne diye kapıyı kilitliyorsun ki?

- ne diye mi? İyi misin sen ya? Dün öyle iğrenç iğrenç konuşunca bende kilitleme ihtiyaci hisettim.

- sana bir şey yapmam ben.

- güldürme beni sen mi yapmazsin? Unuttun san-

- Selinay! Geçen sefer sen anlaşmayi kabul edip geldin ben sana tecavüz etmedim bunu aklına sok. Başka bir yolda seçebilirdin sen beni seçtin. Aynı konuları açıp önüme koyma.

- Beni sen mecbur bıraktın. Bazı şeyleri ne çabuk atlatıp unutabiliyorsun. Neyse kafası duvar olan bir insana konuşmak istemiyorum.

Hızlıca kapıyı kapattım yüzüne. Arkadan bağırıyordu hazırlan kahvaltıya gidelim.

Tamam diye bağırdıktan sonra güzel bir duş aldım. Kıyafet çıkarmayı unuttuğum için bornozlu şekilde Buğra'nın odasına gittim. Allah'ım inşallah odada değildir. Kapıyı açtığımda orda değildi. Ohhh çok şükür . Dolaptaki mor elbiseyi aldım hızlıca. İç çamaşırlarımi da alınca tam çıkacakken kapıda karşılaştım Buğra'yla.

Beni süzdükten sonra yaklaşmaya başladı. Duvarla onun arasında kaldığımda kalbim hızlıca çarpmaya başladı. Korkuyordum. O gün aklıma geliyordu. Bana yaklaşıp lokumu içine çekti.

- Ahhh doğru bilmişim şampuanını. Her banyoda senin şampuanın var. Bu koku için ölebilirim. Ölüyorum sana Selinay ölüyorum. Beni bitiriyorsun sen. Mahvediyorsun.

Elime bir tutam saçımı alıp öptü. Her an her şeyi yapabileceği için sesimi çıkaramıyordum. Elindeki saçımı bırakınca bornozun dışında kalan omzumu öpüp geri çekildi.

- Selinay çabuk gitt çok zor duruyorum.

Hızlıca çıktım. Odaya gittiğimde vücudum titriyordu. Duşa girip omzumu yıkadım. Sonra kıyafetlerimi giydim. Çok zayıflamistim. Önceden 60 kiloydum tam idealdi benim için. Şimdi kesin 50 filan olmusumdur. Elbisenin bel kısmı pot duruyordu.

Neyse diyip saçlarımı taradım yandan ördüm ve aşağıya indim. Buğra aşağıda telefonuyla oyun oynuyordu. Ben gelince beni süzüp

- bu ne?

- ne ne?

- bu elbise diyorum?

- ne var ki?

- işte yok onu diyorum.

- ee yani?

- git değiştir.

- hayır.

Değiştireceksin.

- hayır.

- değiştirmezsen ben soyar değiştiririm seni.

- offff offff!!!

Yukarıdan dizde biten sarı bir elbise alıp giydim . İndigimde hih tamam mis gibi bak. Diyordu utanmadan. Allah'ım ben bununla ne yapacağım?

Kahvaltı yaptıktan sonra mert beni Eve bırakacaktı. Arabadayken

- Okul işi ne olacak?

- Devam edecez okula. Sen üniversiteye gitmek istersende gidersin.

- Ya sen?

- ben diploma satın alacam şirketin başına geçecem. O kadar zaman bekleyemem.

- O paran olmazsa sen bir hiçsin. Dedim cesaretle.

Bana bir hışımla dönüp sen bu şirket için neler yaptığımı tahmin bile edemezsin. Ben niye senden büyüğüm biliyor musun? Çünkü kirli işlerim var ve yakalanmamak için saklanmıştım. Temize çıkınca da geri geldim.

Yüzüm bembeyaz olunca bir kahkaha patlattı.

- kızım sen ne salakmişsın ya birde korkuyor.

Hâlâ gülmeye devam ediyordu. Ne yani dalga mı geçmişti. Ohh katil değildi şükür ki. Ne diyordum ya katil olsa olmasa neye yarar beni yaşarken öldürmüştü.

Hızlica vurmaya başladım gulmesine sinir oluyordum.

Bı anda beni kendine çekip

- katil olmamam olmayacağım anlamına gelmiyor. Senin için neler yapabileceğimi görmek istemezsin Selinay. Mert denen ite neler ettim. Daha da yapabilirim. O yüzden usluca otur.

Diyip öptü bı anda. Az önceki rahatlama hissim kaybolmuştu. Hiç bir şey demedim. Önüme döndüm.

Sürekli Mert'i düşünüyordum kalbim sıkışacak gibi oluyordu. Ben nefes alamıyordum. Yaşam enerjim alınmıştı. Ben Mert'i istiyordum. Çok seviyordum onu hâlâ. Dayanmıyordum bu duruma. Mert'le Buğra'nın haberi olmadan konuşmak istiyordum.

Onun sesi beni ayakta tutabilirdi. Kendi telefonumdan yazamam bu psikopat manyak bulurdu beni. Annemin eski bir telefonu vardı. Onu alabilirdim.

Hızlıca annemi aradım bize davet ettim gelirken de eski telefonunu getirmesini söyledim. İlk önce neden diye sordu bir şekilde geçiştirdim.

Buğra'ya da annemin geleceğini haber verip kapattım telefonu. İyi demişti öküz. Neyse kapı çalınca hızlıca koştum.

Anneme kocaman sarıldım. Offf ne kadar özlemiştim. Sarılınca farkettim ki kalbimde ki ağrı geçmişti biraz.

Annem ikide bir iyi olup olmadığımi soruyordu. İstersen gideriz falan diyordu. Belli ki güvenmiyordu buğra'ya.

İkna etmek için saatlerce dil döktüm. Az da olsa inanmis gibiydi. Annem mutfakta benim için yemekler yapıyordu. Anne yüreği işte.

Bende hızlıca o eski telefonu aldım elime. Hayda sim kartı gerekiyor ne yapacaktım. Doğru ya Instagramdan arıyabilirdim.

Hızlıca fake bir hesap açtım. Mert'in hesabını ekledim. Açıktı hesabı zaten. Mesajlar bölümünden 3 kere aradım açmadı. Dördüncüde tam pes edecekken açtı.

Tam konuşacakken aşağıdan Buğra'nın sesi geldi.

- Selinay!

PSİKOPAT ZORBAM +18Where stories live. Discover now