PSİKOPAT ZORBAM +18

thirty four

Buğra'yla alışveriş yapıp otele geri dönmüştük. Biraz ağrıları vardı o yüzden Buğra uzandı bende yemek söyledim odaya. Yemeği beklerken de kıyafetleri yerleştirdim. İç çamaşırları alırken çok utanmıştim Buğra da gecelik alınca o an yok olmak istedim. Çok güzel şeyler almıştım. Bir kaç tane dışarda giyebileceğim tişört, gömlek crop almıştım. Bir kaç tane de şort, etek, pantolon almıştım. Aldığımız geceliklerde çok güzeldi ama giymek için bütün utanç duygularımı aldırmam gerekiyor.

İstanbul'a da haftaya gidecektik. Buğra orada çok güzel bir villa almıştı. Bana fotoğraflarını gösterirken her defasında oha oha diyordum.

Kapı çalınca anladım ki yemek gelmişti. Koşup kapıyı açtım. Buğra'yla yemeklerimizi yedikten sonra doktorun Buğra için yazdığı kremler vardı onu sürmek için tişörtünü çıkardim.

- acıyor mu ?

- sen dokundun ya o acı falan hepsi gitti.

Gülümsedim. Yaralarına baktığımda yavaş da olsa iyileşiyordu. Kremleri sürerken de Ufak masajlar yapıyordum rahatlaması için. Ön kısma geçtiğimde Buğra bir an olsun gözlerini ayırmıyordu benden.

- Cok güzelsin karıcım.

- sende çok yaramazsin kocacım.

- Ne dedin sen?

- yaramazsin dedim.

- yok yok ondan sonra?'

- kocacım dedim.

- sen bana ilk defa kocacım dedin. Hep de lütfen.

- Yaa Buğra ya buna mi takıldın.

Gülmekten karnım ağrıyordu.

En son bacakları kalmıştı. Oradaki yaralara da güzelce sürdükten sonra elimi yıkamak için banyoya geçtim. Bir saat sonra da duş alması gerekiyordu. Ahhhh ne yapacağım ben? Annem ne yapıyordu acaba? Haziran ayindaydik o yüzden kardeşim lale kesin gelmişti yurttan eve. Buğra'nın yanına gidip yatağa oturdum.

- Annemle konuşmak istiyorum.

- tabi güzelim telefon koltuğun üzerinde.

Telefonu alıp hemen annemi aradım.

- Alo Buğra oğlum nasılsın?

- Anne benim.

- Selinay yavrum annem sen neredesin niye aramıyorsun bizi iyi misin Annecim?

- Ben iyiyim anne zaten haftaya İstanbul'a geleceğiz bol bol sarilacağim sana.

- oyyy annem gel sensin ne haldeyim biliyor musun? Buğra haber veriyordu senden ama senin sesini duymadan ben nasıl iyi olabilirim ki?

- kusura bakma annem lale geldi mi?

- Evet evet yanımda ona veriyorum.

- alo abla

- Lalem ne yapıyorsun bitanem?

- iyiym abla da sen nasıl evlenirsin ya? Benim aklım almıyor söyle bana.

- ablacım uzun mevzular gelince anlatırım şimdi kapatmam gerekiyor dikkat edin sizi seviyorum.

Kalbim titremişti. Oturup ağlamaya başladım. Hayatım ne ara bu kadar kötüleşmişti? Kendimi şu anda çok iğrenç hissediyordum. Evet Buğra'dan hoşlanıyorum hatta seviyorum bile diyebilirim ama bu yaptıkları Bi anda karşıma çıkıp yüzüme tokat gibi çarpınca mahvoluyordum. Hayatımın mahvoluşuyla her gün yüzleşecektim evet ama bir şey vardı bunu Buğra değil sevdiğim adam olan Buğra yapmıştı. Nasıl aşacaktım?

Buğra yanıma gelip eğildi hemen.

- Ne oldu güzelim iyi misin?

- ellerini çek üzerimden yalnız kalmak istiyorum.

- Ne oldu söyle bana lütfen?

- Hayatımı neden böyle mahvettin haa ben ne yapacağım? Her gün mahvolan hayatımla böyle yüzleşecek miyim? Artık Buğra değilsin benim için sevdiğim adam olan Buğrasin ve bu eskisinden daha da çok acıtıyor. Bak bana iyi olmaya çalışıyorum ama bı an geliyor bütün gerçekler yüzüme tokat gibi çarpıyor. Nasıl aşacağım söyle bana?

- Güzelim sakin ol bak. Lütfen yapma böyle birlikte aşacağız her şeyi. Şu anda çok taze böyle hissetmen normal ama zaman geçtikçe unutacaksın sende. İnan bana bitanem lütfen.

- Unutacak mıyım? Bütün anıları silebilir misin kalbimden,aklımdan?

- Hayır ama

- amasi yok Buğra ben böyle nasıl yaşayacağım bilmiyorum. Seninle zamanı geldiğinde nasıl birlikte olacağım? O anı nasıl sileceğim aklımdan söyle bana?

Ağlamam daha da şiddetlenmişti. Kalbim ağrıyordu. Buğra beni kendine çekip sarıldı. Bir yandan da saçlarımdan öpüyordu. İtmek ısıtıyordum ama yapamıyordum. Canımı acıtan adam bir yandanda ağrılarıma ilaç oluyordu artık.

Buğra beni kucağına alıp yatağa bıraktı. Sarıldı sımsıkı.

- Özür dilerim bin kere özür dilerim. Söz veriyorum geçecek hepsi atlatacağız ben senin yanındayım. Lütfen bitanem bırakma kendini,bizi geçecek her şey.

Bende buğra'ya sarıldım. Kafamı göğsüne gömdüm. Kokusu beni sakinleşitiriyordu. Sonra yavaşça uykuya bıraktım kendimi.