Forty-four

1.5K 29 5
                                    

Gözlerimi açtığımda beyaz bir yatağın üzerindeydim. Ayağa kalkacakken üzerimde sadece iç çamaşırlarımlaydım. Offff nasıl soyardi beni? Hem ben onunla evli falanda değildim. Hemen yanibasimda duran giymem için bırakılmış kıyafetler vardı hemen çektim üstüme.

Tam kapıyı açıp çıkacakken Buğra girdi içeriye. Ne olduğunu anlamadan beni kendine çekip sarıldı. Kendimi çok garip hissediyordum. Neden böyleyim hiç bir fikrim yoktu. Yalnız kalıp kafamı toplamaya ihtiyacım vardı fakat bana bu ortamı sağlayacak kimsem yoktu.

Ben sarılmayinca dönüp bana baktı.

-Ne oldu güzelim bir sorun mu var?

-kafam çok karışık. Ama bu bir kaç gün düşünmek istemiyorum sadece dinlenmek istiyorum. Artık aramızdaki iliski durum farklı olsun lütfen. Beni bir şeylere zorlama. Bu birliktelik bize eziyet olmasın Buğra. Ben çok yoruldum

-sen nasıl istersen. Söz hiç seni bir şeylere zorlamayacağim. Bu oda senin. İznin olmadan girmeyeceğim. Sen izin verdikçe yanında olacağım. Selinay ben seni gerçekten çok seviyorum. Hatta seviyorum az kalır sana çok aşığım. Geçmişte çok saçmaladım seni çok ama çok üzdüm. Ama söz bundan sonra sen ne istersen o. Bende değiştim daha da değişeceğim. Sen yeter ki inan bana güzelim.

Tamam diyip ben sarıldım bu sefer. Umarım pişman olmam eğer olursam artık yaşamıma son veririm çünkü yaşayacak bir dalım yoktu.

-Buğra sadece bir gün bana izin ver bu odada tek başıma kalıp düşünmek istiyorum. Artık seninleyim ama seninleyken nasıl olmalıyım nasıl ilerlemeliyim hayatım için ne yapmalıyım bunlar hakkında düşünmek istiyorum. Ama şu an değil bir kaç gün kafamı dinledikten sonra bu söylediğimi yapmak istiyorum. Olur mu?

-olur mu ne demek Birtanem sana iyi gelecekse tabi ki de. Hadi acikmissindir sen sana nefis bir kahvaltı hazırladım. Gel bir şeyler ye.

⏰️

Kahvaltı bittikten sonra bulaşıkları halledip oturdum. Eve söyle bir bakınca ne kadar da büyükmüş dedim. Mutfak ve salon birdi. Tavanlar yüksek tavandi. Odanın içinde merdiven vardı yukarıya doğru. Beyaz ve gri eşyalar vardı.  Dizayn çok güzeldi. Aşağıya inerken bir göz atmıştım çok fazla oda vardi. Genel olarak ferah bir ortamdı.

-Birtanem benim dışarıda biraz işim var. Bak bu masaya bıraktığım kredi kartları bir miktar para da bırakıyorum. Senin bunlar artık. Bir şeyler lazım olursa al. Dışarıdan bir şey lazım olursa söyle bana güzelim.

Canım son günlerde aşırı çikolata istiyordu acaba söylesem mi? Tam düşüncelere dalmışken

-bir şey mi isteyeceksin? Çekinme söyle güzelim.

-şey gelirken bana çikolata alır mısın?

Buğra kahkaha atıp yüzüme bakıyordu. Ee ne vardı bunda canım çikolata çekemez mi benim?

-Soylemekten kivrandigin konu bu mu?

Hala gülüyordu offf.

-başka güzelim?

-yok başka.

Gelip yanağımdan öpüp gitti. Bende TV açıp biraz gezindim. Sonra en iyisi evi gezmek diyip çıktım yukarıya. Bir çok odada yatak vardı. Birinde spor salonu gibi bir yer vardı. Son iki kapı kalmıştı. Açtığımda birini bugra'nın odasiyidi bu. Girdim içine. Odası tamamen simsiyahdı. Yatak çarşafına kadar. Çok bir şey yoktu. Tam çıkacakken aynanın önünde bir fotoğraf farkettim.

Bu benim resmimdi. Elime alıp baktığımda arkasında ki yazı dikkatimi çekti.

"Bir çift göz benim tüm dünyam olmuştu"

Beni gerçekten çok seviyordu belli ki. Ben ise tam olarak bilmiyordum ve şu anda bunu düşünmeyecegim zamanı geldiğinde düşünürüm. 

En son ki odaya girdim. Oda masmavi bir bebek odasıydi. Odanın içinde ki konsolun üzerinde minik notlar vardı.

"Gelecekte ki bebeğim lütfen benzeyeceksen annene benze. Onun gibi güzel gözlerin,minik burnun,güzel gülüşün olsun. Bana benzeme bebeğim. Senin baban çok gaddardi. Anneni çok üzdü. Eğer benzeyeceksen şu anki halime benze bebeğim. Çünkü şu an baban iyi biri olmak için çabalıyor ve olacakda."

"Bebeğim sence annen beni sevecek mi? Ben çok korkuyorum onu kaybetmekten. Ama artık onu bir şeylere zorlamayacağim. "

"Bebeğim annen şu anda çok uzaklarda yanımda değil. Nasıl dayanacağim bilmiyorum ama bizim kaderimiz bir geri gelecek söz veriyorum. "

"Bebeğim bak annen geldi. Şu anda odada uyuyor. Sana dedim bak geldi işte annen. Söz onu hiç üzmeyeceğim. Sonra o isterse sen geleceksin. "

Ne yani Buğra mi yazmıştı bunları? Çok güzel şeyler yazmış. Asla beklediğim gibi değildi. Hiç değişmez saniyordum. Şu anda da benim gözümde Tam değişmiş değil ama değişim için çabalayan bir adam var. Güvenim artmıştı bu notlardan sonra. Gözlerim dolmuştu cidden.

-Selinay neredesin güzelim?

Ahhh Buğra gelmişti. Hemen çıktım odadan. Aşağıya indiğimde Buğra poşetleri ayikliyordu. Elime bir büyük poşet verip bu senin dedi.

İçini açtığında çeşit çeşit çikolata doluydu.

-oha bu kadarına gerek yoktu bir tane yeterdi.

-sen iste sana marketi alayım. Hatta dur çikolata fabrikası açayım senin adına olur mu?

-saçmalama Buğra. Teşekkür ederim. 

Diyip yanağından öptüm. Şaşırarak suratıma baktı.

- Bende seni karşılık olarak öpebilir miyim?

Ah çok garipti bu halleri. İzin isteyen Buğra. Vay be. Tabi dedim.

Yanağımı öpüp çekildi. Poşetleri ayıklayıp yerleştirdik. Arada birbirimize bir şeyler anlatıp gülüyorduk. Sonra birlikte bol soslu makarna ve tavuk yaptık. Masayı güzelce kurup yedik.

O bana bir şeyler anlatıyordu Bende ona. Gülüyorduk. Biz ilk defa bugrayla anlaşıyorduk. Sonra Buğra bulaşıkları makineye attı. Bende bir kaç şey hazırladım film izlemek için.

Birlikte kore yapımı "midnight" adında bir film izledik. Gerçekten de çok ama çok güzeldi.

Uykumuz iyice gelince odalarımıza gitmek için çıktık yukarıya. Benim odamın önünde durduk.

- iyi geceler güzelim. Tatlı rüyalar.

Diyip gitti. Çok garip geliyordu gerçekten. Bi dk ya benim giyecek kıyafetim yoktu. Banyonun yanında bir giyinme odası vardı. Bir umut baktım. Ve Bingo Buğra beden ölçülerime uygun kıyafetler, gecelikler ve iç çamaşırları alıp yerleştirmişti. Banyoda yüzümü yıkarken görmüştüm şampuan ve saç kremleri de vardı. Gidip güzel bir duş alıp yeni kıyafetleri de geçirdim üstüme.

Kıyafetler çok güzel kokuyordu belli ki yıkayıp öyle yerleştirmişti. Ahhh benim akilsiz kafam ben ne annemi aramıştım ne de laleyi. Şu anda saatte çok geçti. Yarın kesinlikle aramalıyım.

Yatağa attım kendimi. Havalarda iyice soğumaya başladığı için ince pikeyi çektim üstüme. Nerede olduğumu, nasıl geldiğimi hiç sorgulamadıgımi farkettim. Demek ki o derece yorgundum. Neyse sonra düşüneceğim bunları. Artık kendime eziyet etmemeliyim.

Kapanan gözlerime daha fazla direnemedim ve kapandı gözlerim.

PSİKOPAT ZORBAM +18Where stories live. Discover now