seven

5.9K 84 14
                                    

-Selinay'dan devam-

Mert'e nasıl söyleyecektim ki böyle bir anlaşma yaptığımı. Bana çok kızardı. Offf kafam iyice allak bullak olmuştu.

Mert'in evine yaklaşmaya başlamıştım ama ben hâlâ bir karar verememiştim.

Sonunda binanın önüne geldiğimde bir karar verip yukarıya doğru çıktım. Mert'in kalkmakta zorluk çekeceğini düşündüğüm için anahtarı almıştım yanıma.

İçeriye girdiğimde mutfaktan gelen seslerden anladım ki Mert uyanmıştı.

Derin bir nefes alıp içeriye girdim.

- Selinay sen mi geldin?

- Evet sevgilim.

Diyip geçtim yanına.

- Sevgilim seninle bir şey konuşmam gerekiyor.

Endişelenmiş olacak ki elinde ki suyu tezgaha bırakıp hemen döndü bana. Dinliyorum anlamında kafasını sallayınca girdim söze.

- Ben gidip o adamlarla konuştum. Rica ettim ve bu borcu aylık bir taksite bağlayacaklar. Kızma bana lütfen ama öylece oturamazdım.

Tam konuşacakken sonuna ekledim.

- Birde okulda çalışmaya başlayacağım hani şu okul temizliği için birini arıyorlardı ya işte onu arayıp kabul ettim yarından itibaren başlayacağım .

Mert endişeli ve bir o kadar sinirli bir ifadeyle

- Selinay nasıl böyle bir şey yaparsın? Ya sana da bir şey yapsalardı? Hiç mi düşünmedin bunları? Hayır çalışmak falan yok. Bir şekilde hukuksal olarak ben gidip halledeceğim sende bir daha o adamlarla asla görüşmeyeceksin.

Artık çok geçti mert imzaladığım bir belge ortadaydı.

- Sevgilim lütfen yapma böyle bak ben iyiyim. Tamam oraya tek gitmem doğru değildi biliyorum ama oldu işte. Hem hukuktan, polisten anlayacak insanlar değil onlar. Ya bu sefer bu kadar ucuz kurtulmazsanız? Bunu da düşün lütfen.

Mert mahçup bir ifadeyle yüzüme bakıyordu. Hayır demek istiyordu fakat bir o kadar söylediklerimin gerçek olduğunu biliyordu.

- Selinay ben çok özür dilerim...

Deyip sarıldı bana. Ahhh benim güzel sevgilim bugünlerde yanında olmayacaksam neden varım ki yanında.

- Ben her zaman senin yanındayim deyip öptüm yanağından.

Gidip mutfakta bir şeyler hazırlayıp güzel bir film açtım. Birlikte izledik. Sonra saatin çok geç olduğunu görünce kalktım. Mert'in ilaçlarıni verdikten sonra eve doğru yürümeye başladım.

Nilgün teyze de yarın evine gelecekti. Çok şükür ki beyin kanaması riski kalkmıştı ortadan.

Bugünü iyice düşündüm. Mert'e söylediğim iki yalan vardı. Biri onlarla yaptığım anlaşmaydı. Biri de bunu ona yapanın Buğra olduğunu saklamamdı.

Mecburdum Mert'i düşünmek zorundaydım.

Eve doğru ilerlerken saat geç olduğundan sokağın bütün kirli yüzü görünüyordu. Her yerde sızıp kalmış insanlar vardı.

Korkmaya başlamıştım. Adımları hızlandırarak yürümeye başladım. Tam ara sokağı dönecekken iki sarhoş çıktı önüme.

- Guzelim nereye böyle acele acele?

Deyince hemen ittirip hızlıca koşmaya başladım. Eve yakındım ama onlarda içmelerine rağmen hızlı koşuyordular.

Ordalar mı diye arkamı döndüğümde kolumdan sertçe yakaladılar beni.

Kaçamayacağımı anlayınca bağırmaya başladım. Ama ne gelen vardı nede giden .

- Bırakın beni ne olur bırakın.

Diye yalvarmaya başladım. Çığlıklarımı nasıl duymazdılar bu kadar mı korkaktı insanlar?

Uzun boylu,kirli sakalı olanı beni sertçe yere fırlattı. Bir kaç Saniye gelemedim kendime.

Dışardan baktığımda asla böyle biri olduğuna ihtimal vermeyeceğim tipten insanlardı. Of ne yapacaktım. Çok korkuyordum. Ağlamaya başladım.

Kısılan sesimle hâlâ bağırmaya devam ediyordum ama nafile. Beni yere fırlatan üzerime gelmeye başladı. Kaçmaya çalışırken sıkıca tutup öpmeye başladı. .

- İMDATT YARDIM EDİN... İMDATTTTTT.

kimse gelmiyordu. Üzerimdeki tişört yırtıp göğüslerimi öpmeye başladı ki bir el onu sertçe çekip yere attı.

O elin sahibine baktığımda bu Buğra'ydı. Şu an neden buradaydi diye sorgulayacak halim yoktu.

Adamları iyice dovdukten sonra adamlarını arayıp bunları almalarını söyledi.

O kadar çok ağlamıştım ki başım dönüyordu.

Ayakta duracak gücüm kalmayınca da bıraktım kendimi karanlığın kollarına.

PSİKOPAT ZORBAM +18Where stories live. Discover now