sixteen

4K 70 2
                                    

Gözlerimi yavaşça açtığımda bileğimin ağrısını hisettim kötü bir şekilde. Bir dakika neredeydim ben ?

Odanın kapısının hışımla açılmasıyla Buğra geldi yanıma. Yüzüme bakıp

- Nasıl böyle bir şey yaparsin Selinay? Nasılll! Delirdin mi sen? Birde yazdığın mektupta özür dilemissin o Mert'ten. Bak bana güzelim çok mutlu olacağız. Tamam sana ağır şeyler yaşattım Allah kahretsin ki ama seni çok istiyordum. Şimdi bin kat daha istiyorum.

Seni de hiç bır yere bırakmıyorum. Çok mutlu edeceğim seni lütfen yapma bir daha bunu.

Ne saçmalıyordu bu Allah aşkına? Ben nasıl kurtuldum ki? Öyle sertçe kesmiştim ki imkansızdi bu. Hızlıca buğra'ya dönüp

- Beni sen mi kurtardın?

Dedim zar zor çıkan sesimle.

- evet seni o kadar aradım açmayınca anladım bir şeyler dönüyor. Evine geldim kapıyı da açmayınca bende kırdım kapıyı. Sonra odaları gezdim seni bulmak için. Odama geldiğimde kanlar içinde yerdeydin. Bileğini sıkıca bağladim . Aldım kucağıma sonrası buradasin işte. Çok korktum Selinay. İlk defa birini kaybetmekten korktum. Kalbim sıkıştı. Ölecekmiş gibi hisettim. Bir daha beni sensiz bırakmaya kalkma.

Beni nasıl kurtardığını anlattıktan sonrasini dinlemedim. Ona bakıp

- seninle evlenmeyecegim.

Dedim cesaretle.

Bana anlamsız bir bakıp atıp

- Bu senin karar verebilecegin bir şey değil. Yarın karım olacaksın o kadar. Seni o ite bırakacağımi mi sandın?

- umrumda değilsin. Seninle evlenmeyecegim o kadar.

- İyi annene yazik olacak. Hatta benim bir şey yapmama gerek kalmicak baban kendi öldürecek. Git bak bakalım nasıl bir duygu baban annenin katili olacak hapse girecek annen bir daha yanında olmayacak. Sen ise ortada kalacaksın bu acıyla ne yaparsın bilmem. O kafana sıksan bile annenin senin yüzünden öldügü gerçeğini hiç bir zaman değiştiremeyeceksin. Şimdi sen karar ver

- Allah senin belanı versin. Allah senin belanı versin. Geber pislik.

Ani bir sinir krizi geçirip her şeyi fırlatmaya başladım. Buğra beni tutmaya çalışsada o kadar hızlı hareket ediyordum ki tutamıyordu beni. Kolumdaki beyaz sargiya gözüm değince kan olmaya başlamışti. Dikiş açılmıştı belli ki umrumda değildi.

Fırlatacak bir şey kalmayınca bağırmaya başladım.

Buğra bana arkadan sarılmış bir şekilde tutuyordu. İtmeye gücüm yoktu. Sadece bağırıyordum. Kendimden geçtiğimi hissediyordum yavaşça.

Buğra beni kucağına alıp yatağa bıraktı. O sırada da Buğra'nın çağırdığı hemşireler geldi odaya. Benim gözlerim yavaşça kapandı.

Uyandığımda hastanede değilde bir evdeydim. Etrafa iyice baktığımda benim evim değildi bu.

Kapı açıldığında Buğra girdi içeriye kalkmak için hamle yapmaya çalıştığımda olduğum yerde kalıyordum. Halim yoktu. Uyuşmuş gibiydim.

- Boşuna uğraşma sakinleşitirici etkisindesin. Bedenini hareket ettiremezsin kolayca.

- niye burdayım ben Allah'ın cezası. Götür beni evime.

- Aaa müstakbel karıcim alış buna yarından itibaren bu evde yaşayacaksın.

- seninle evlensem bile asla karı koca iliskimiz olmayacak. Bunu o kafana sok.

- Aaa niye öyle diyorsun ben yarın için heyecanlıyım. Yine benim olacaksın.

- bana dokunursan yarım bıraktığım işi tamamlarım. Yemin ederim ki yaparım bunu. Sonrası da yaşayamayacağim için umrumda değil.

- ne saçmalıyorsun? Bir daha böyle şeyler söyleme kötü olur. Peki sen isteyene kadar dokunmayacagim sana. Ama öyle bir isteyeceksin ki tekrar altımda olmayı.

- Kes sesini. Rüya aleminden çık.

Devam etmesine izin vermeden arkami döndüm ona. Onunla evlenmeye mecburdum kaçış yoktu bundan. Ama bir daha bana dokunamayacaktı. Asla.

PSİKOPAT ZORBAM +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin