twenty two

3.2K 58 7
                                    

Hastaneden çıkış günümdü bugün. Ve  ben asıl evime gidecektim. Annem buğra'yla konuşup bir kaç gün kendi evimde kalmam için ikna etmişti ki ikna olmasa da umrumda değildi. Boşanacaktım ben.

Mert ve annemle birlikte çıktık hastaneden. Taksi çevirmek için beklerken Buğra arabasıyla geldi. Gözümü devirerek niye gelmişti ki bu dedim kendim duyacak şekilde.

Cami indirince gözü ilk mert'e ilişti ters bir bakış attıktan sonra bana bakmadan annemle konuştu.

- Esra teyze gelin lütfen sizi ben bırakayım.

Annem yanımızda Mert olduğu için bana ters bakış atıp buğra'ya baktı

- Sana zahmet olmasın oğlum?

Neydi bu şimdi? Buğra mert olmasına rağmen nasıl arabadan inip Mert'i dövmemisti aklım almıyordu. Annem Buğra'yı pek sevmezdi zaten ama evliliğe karşı da büyük önem verirdi bu yüzden Mert'in yanımızda olması annemin sinirlerini bozmuştu belli ki.

- yok ne zahmeti sizde benim annem sayılırsınız sonuçta.

Tabi tabi annen sayılırdı o yüzden beni annemi öldürmekle tehdit etmişti. Pislik işte ne bekliyordum ki.

- Mert de gelecek.

Dedim yüksek sesle. Bı anda bütün gözler üzerime dönünce Mert'in evinin bize yakın olduğunu söyledim. Buğra anneme dönerek

- Esra teyze gelin hepiniz sıkıntı yok benim için.

Bu neden iyi rolü oynuyordu? İyice sinirlerim bozulmuştu.

Yol boyunca tek kelime etmemiştik. Arada Buğra'yla dikiz aynasından göz göze geliyorduk hemen çekiyordum kendimi. Neyi vardı bunun gerçekten? Kötü olan birinin iyi rolü oynamasindan nefret ediyordum. Neyse.

Arabadan inecekken Buğra elime cüzdanımı ve yeni olduğu belli olan bir telefon verdi konuşmadan. Annem yanımda olduğu için bir şey demeden aldım. İnince sert bir şekilde kapattım kapıyı.

Bir şeyler döndüğü belliydi ama ben bunların peşinden gitmeyecektim. Mert'e dönüp baktığımda yüzü düşmüştü. Buğra'nın arabasına benim hatrim için binmişti birde annemin hiç bir şey anlamamasi gerekiyordu. Elini tutup yüzüne baktım. O da elimi sıkarak iyi olduğunu belli etmeye çalıştı. Annem görmeden de bıraktim elini. Annemle bu konuyu konuşmam gerekiyordu.

Offf offf her şey neden benim için bu kadar zorlaşmısti ki. annemi önden gönderdikten sonra sıkıca sarıldım mert'e o da bana. Ufak bir buse kondurdum dudağıma. Yüzümü avuçlarınin arasına alıp

- Bundan sonra ne olursa olsun gitmek yok.

Tabi ki de yoktu. Ben mertsiz yaşayamazdım. Vedalaştıktan sonra çıktım yukarıya. Annem kötü bakışlar atıyordu ama onun olduğu yöne bakmadım. İçeriye girdiğimizde oturma odasına geçtim ve annemi çağırdım.

- Anne ben boşanmak istiyorum.

Annem şaşırmış gözlerle bana bakıyordu. Sonuçta evleneli kısa bir süre olmuştu.

- Bana kızma lütfen ama ben yapamıyorum. Yaparım sandım olmadı. Ben istemiyorum onu bu yüzden boşanacagim.

- Selinay yavrum bak kocanla konuşmamanızdan anladım ki kavga etmişsiniz. Bunlar evlilikte normaldir şiddet olmadığı sürece. Yapma kızım dağıtma yuvanı. İlk başta acele evlendiğiniz için kızmıştim sana damadi da sevmemiştim. Ama hastanede ki halini unutamıyorum.

Senin öldüğünü sandi ilk başta ve mahvoldu kızım. Ben o gözlerindeki sevgiyi gördüm. Çok değişti ona karşı düşüncelerim.

Tabi yine muhteşem oyunculuğunu sergilemişti. Sevgiymiş bu resmen takıntı. Annem de artık inanıyordu ona ne yapacaktım? Off. Annemin ellerini avuçlarima alıp

- Annecim haklısın ama ben sevmiyorum onu ilk başta sevdiğimi sandım ama hemen geçince bu his anladım ki sevgi değilmiş. Onunla ömür boyu yaşayamam ben beni de anla.

Annem hayal kırıklığına uğramış gözlerle bana bakıyordu. Bir bilseydi gerçekleri o zaman Buğra'yı toprağın altına sokardi.

- Sen bilirsin kızım ben karışmıyorum. Deyip çıktı odadan. Ah annem ah. Varsın beni uyumsuz bil ama yapacak bir şey yoktu. Hızlıca avukat olan komşumuzun kızını aradım boşanma davası açmak istediğimi söyledim o da bana yarın adliyeye gelip belgelere imza atmami söyledi. Kapattım telefonu yarın için heyecanlıydım. Mert'e de olan bitenden haber ettikten sonra dinlenmek için odama geçtim. Bitecekti artık her şey.

-Buğra'dan devam-

Selinay'a karşı mesafeli davranıyordum çünkü plan bozulmamalıydı. Kendimi çok zor tutmuştum. Özellikle o öpüştükleri yerde. Allah kahretsin aklıma geldikçe bile deliriyordum.

Eve gidemedim. Bu yüzden kafa dağıtmak için clube gittim. Bir şeyler içerken kadınların bana doğru geldiğini görünce kaçtım hemen. Selinaydan başka hiç kimseyi istemiyordum.

Eve gittiğimde özlem hissi iyice bastırdı kendini. Onun odasına çıktım sarılarak uyumaya çalıştım ama olmuyordu o Mert itiyle Olan görüntüleri gitmiyordu gözümün önünden. Deli olmak üzereydim. dayanamayıp kalktım evi turladim. Yok geçmiyordu bu his.

Elime ne geldiyse fırlattım. Camlar, çerçeveler, perdeler hiç bir şey yerinde değildi. En son durduğumda Selinay'ın parfümü ilişti gözüme. Aldım hemen sıktım her yere. Kendime geliyordum. Ahhhhh bu koku.

Sakinleşitirici gibiydi. Mayışmıştım. Hemen gidip yastığa sıktım. Sonra sarıldım iyice yastığa. Yavaş yavaş gözlerim kapanınca bıraktım uykuya kendimi.

PSİKOPAT ZORBAM +18Where stories live. Discover now