#7

1.1K 73 19
                                    

Dün attığım 3 bölümü atlamamışsınızdır umarım :') Birazdan 8. bölümü de atarım, akşam belki 9'da gelir... Tamamen kafa dağıtmak amaçlı yazdığım bir kurgudur, siz buraları okurken ben 40. bölümleri yazıyorum şu an arka planda, çok eğleniyorum

Taytımı ve sporcu atletimi giymiş bir şekilde hocayı beklerken yerimde duramıyordum. Hoca elbet soru soracaktı veya bir şey diyecekti, ben nasıl cevap verecektim?

"Üzerindekini nereden aldın?"

Kızlardan birinin sorusuyla elimi boğazıma götürerek yüzümü buruşturdum. Fısıltıyla karışık "Sesim çıkmıyor." demeye çalıştığımda "Geçmiş olsun canım." diyerek yanımdan ayrıldı. O sırada hoca içeri gelmişti. Üzerinde siyah bir takım eşofman vardı, derste giydiklerinden daha hoş duruyordu.

"Günaydın kızlar."

Herkes "Günaydın." derken ben hastaymış gibi acıklı bir şekilde bakmaya çalışarak sesimi çıkarmadım.

"Hemen biri ortaya gelsin, ısınma hareketlerini başlatsın." dediğinde Seda kendini ortaya atarak "Ben yaptırırım hocam." dedi.

"Kaptan kim, yardımcı kaptan kim?"

Elimi kaldırarak kaptan olduğumu belli etmeye çalıştım. Hocanın yanında olan Seda ise "Ben de yardımcı kaptanım." dedi huysuzca.

"Tamamdır, başlayın."

Seda'ya uymadan ezbere bildiğim hareketleri hızlı hızlı yaparak kızlardan ayrılıp filenin içindeki toplardan güzel bir tane aldım. Herkesten uzak köşeye geçtiğimde kimseyle konuşmamam lazımdı, hoca herkesin içinde "Sen hırsızsın." der diye korkuyordun.

Tek başıma olduğum için duvarın önüne geçerek topla oynamaya başladım. Gerçekten duvar buradaki kızlardan daha iyiydi, hiçbiri doğru düzgün umursamıyordu ve hepsinin amacı farklıydı. Aralarında benim gibi ilerde bu işi yapmayı düşünen yoktu, hepsinin hedefi farklıydı. Harcanan ben oluyordum. Bir kerecik birinci olup başka illere gitsek, oralarda birinci olup daha üst turlara geçsek... Ama olmuyordu. Tek başıma bu takım oyununda yapabileceğim ne vardı ki?

"Neden grup olarak oynamıyorsunuz? Herkes farklı köşeye geçti. Böyle takım oyunu mu olur?"

Hocayı duymazlıktan gelerek topa sert bir şekilde vurmaya devam ettim. Her şeyin sesini bastırmak ister gibi.

"Size diyorum, neden kimse beni dinlemiyor?"

Daha sert vurdum.

Kısa bir süre sonra yanımda bir hareketlenme hissettiğimde bunun hoca olduğunu anlamıştım.

"Neden kaptanlık yaparak arkadaşlarına yön vermiyorsun?"

Elimi boğazıma bastırarak yüzümü buruşturup kafamı olumsuz anlamda salladım.

"N'oldu, neyin var?"

Elimi tekrar boğazıma koyarak kaşlarımı yukarı kaldırdım.

"Anladım, hasta mısın?"

Olumlu anlamda kafamı salladım.

"Dinlenmek yerine neden antrenmana geldin ki? Sağlık her şeyden önce gelir."

Yerdeki topu işaret ettikten sonra elimle kalp yapıp kendime sarılır gibi yaptım.

Ben ne yapıyordum?

"Hiç hasta gibi de değilsin zaten, neyse. Arkadaşlarının yanına gel."

"Yalan mı söylüyorum?"

Fısıldayarak bağırmak benimki oluyordu.

"Az önce hiç sesin yoktu, bu da bir şey."

Yanımdan ayrıldıktan sonra arkasından bakakaldım. Yalan söylüyor olmam onun bana yalancı muamelesi yapabileceği anlamına gelmiyordu.

Kızların yanına geçtikten sonra yanıma gelen Seda'ya dönerek ne var anlamında kafamı salladım. "Sizi izledim, az önce hocaya kalp yaptın."

"Ne?"

Çıkan sesimi kısarak "Ne saçmalıyorsun?" dedim sinirle.

"Ne o, çok mu film izledin? Öğretmeninle aşk yaşayacağını falan mı sanıyorsun?"

"Seda, kapat çeneni."

"Gördüklerimi söylüyorum ben, zoruna mı gitti?"

"Kapat çeneni dedim sana."

"Evet, zoruna gitmiş ama hayalindeki gibi şeyler olmayacak. Kendine gel."

"Sen kendini ne sanıyorsun, sen kimsin benimle böyle konuşabiliyorsun?" dedim öfkeyle. Artık sesimin duyulması umrumda değildi.

"Kızlar ne oluyor orada? Ayrıca senin az önce sesin yoktu, nasıl konuşuyorsun şimdi?"

"Ben devam etmek istemiyorum." diyerek kenara attığım çantamı alıp spor salonundan çıktım.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Okur ve YazmazWhere stories live. Discover now