#33

590 53 17
                                    

"Senin yüzünden geç kalacağız," diyerek Eylem'i çekiştirdim. Hâlâ uyuyordu. "Gece ne halt yediysen gözlerin açılmıyor."

"Ben biriyle konuşuyorum," dedi paytak adımlarla ilerlerken. "Gece dörde kadar konuştuk."

"Eyvah," dedim acır gibi. "Dörde kadar mı? Dörde kadar konuştuğun lanetli gece... Bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, bil."

"Anlamadım."

"Dörde kadar konuştuğun çocukla ya yolların ayrılır ya da sevgili olursun."

"Umarım ikincidir," dedi. "Çok tatlı bir şey."

"Kim bu şahıs?"

"Hikayeme yanıt verdi, oradan tanıştık."

"Ama kim?"

"Ne tanıyacaksın?" diye sordu. "Fen lisesine gidiyormuş."

"Vay be," dedim şaşırır gibi. "Fen lisesine gidenler de hikayelere yanıt verebiliyor mu?"

"Yok, tuşlu telefon kullanıyor hepsi."

"Niye? Bizim ön sıra tuşlu telefon kullanıyor hâlâ..."

"Aman bırak şunları," diyerek omuz silkti. "Onlar da abartmış biraz."

"Ee... Sen hani bu sene çok çalışacaktın, hani sevgili yapmayacaktın?"

"Dedi ve yarına randevu ayarladı." dediğinde "Ne?" diye sordum şaşkınlıkla. "Yarın mı? Randevu mu?"

"Evet, kahve içeceğiz."

"İnanamıyorum, neler giysen acaba?" dedim hâlâ yürürken. "Kesinlikle kırmızı ruj, kitap kızları kırmızı ruj sürer."

"Yok artık, abartılı olur."

"O zaman çilekli lipgloss, yetişkin bir watty kızı asla çilekli lipgloss sürmeden dışarı çıkmaz."

"Çilekli sevmem, mentollü var olur mu?"

"Ben de onu sevmem," dedim gülerek. "Mentollü gloss neden yapar ki bir insan?"

"Şişiriyor."

"Neyse... Yürü, saçlarına da kesinlikle Feriha simi döküyorsun."

"Gelinlik de giyeyim mi? Alt tarafı bir saat kahve içeceğim, her gün ne giyiniyorsam onlardan giyebilirim."

"Tamamen saçmalıyorsun," dedim alayla. "Tanga giymeden çıkmaz bu kızlar."

"Ne?"

"Gerçekten... Araba elbet ıssız bir yerde durur."

"Ee... Sonra?"

"Sonrası malum sahne, anlatamam."

"Sen de hep buraya gelip anlatmıyorsun, bıktım artık."

"Git oku."

"Okuyamıyorum," dedi omuz silkerek. "Sanırım 18+ uyarısını geçen tek insan benim, benden başka herkes emek vermiş okuyalım diyorlar."

"Oraları geçen birileri var mıydı? Bugün kaçıncı şokumu yaşatacaksın bana?"

"Okuyup iğrenç diyeceğime geçiyorum işte, zaten iğrenç diyenler neden okuyor anlamış değilim."

"Nesi iğrenç?" diye sordum. "Gerçekten merakımdan soruyorum."

"Çok garip konuşuyorlar," dedi Eylem utanarak. "Utanıyorum."

"Haa..." dedim kahkaha atarak. "Şey de diyorlar mı? Gözlerimin içine bak, sakın çekme."

Okur ve YazmazDonde viven las historias. Descúbrelo ahora