#26

701 67 25
                                    

Üst üste bölüm atıyorum, atlamayın aradakileri ♡♡♡

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum :')

Spor salonu giderek kalabalıklaşırken saat ikiyi geçiyordu.

Hiçbir şey yapmıyordum aslında, ortalıklarda dolanıyordum. Bazen kadınlar beni hoca sanıp bazı şeyleri nasıl yapacaklarıyla ilgili sorular soruyorlardı ve ben, çok bilmesem de Emir'in anlattığı kadarıyla anlatmaya çalışıyordum.

Sabahtan beri gözüme kestirdiğim, okuduğum beşinci favori kitabın parodi hesabındaki adama çok benzeyen hoca nihayet boş durduğunda derin bir nefes alarak yanına ilerledim. Çok benziyordu ve hareketleri de okuduğum gibi miydi merak ediyordum.

Zaten ben, her şeyi merak ediyordum.

"Merhaba." dedim yanında durarak. Duvara yaslanmış, su içiyordu. Ademelması okuduğum kitaplardaki gibi estetik bir şekilde duruyordu ya da Eylem'in anlattığı masallardaki gibi tıngır mıngır sallanıyordu. Ayırt edemiyordum, çok heyecanlıydım.

"Merhaba, yardıma mı ihtiyacınız var?"

"Yok," dedim kibar ses tonu karşısında kardan adam gibi erirken. "Ben spor yapmıyorum."

"Ne yapıyorsunuz o hâlde?"

"Emir'e yardımcı oluyorum," dedim rüyaya dalmış gibi yanında duvara yaslanırken. Çok garipti, kitap karakterleri gerçek miydi? "Sadece pazar günleri."

"Hoca mısın?" diye sordu şaşkınlıkla. "Çok küçük duruyorsun."

Seninle biraz uzaklaştık işte...

Pardon... Kitaptaki kızlara ufaklık, bücür, cüce derler...

Sonunda dedim içimden, sonunda istediğim gibi kitaba dönüyor hayatım. İtiraz et kızım, onlar da böyle yaparlar. "Küçük değilim, on sekizim."

"Çok büyükmüşsün," diyerek gülümsedi. Gözlerinin etrafındaki çizgiler belirginleşip kısıldığında yanlış anlaşılacağımı düşündüğüm için gözlerimi çektim. "Yirmi üçüm ben de."

"Siz hocasınız," dedim yere bakarken. Beş yaşın çok normal olduğunu düşünüyordum. "Kaç tane hoca var?"

"Ben, Emir, Yeşim, Furkan."

"Bir tane de kadın mı var?"

"Evet." diyerek bana çevirdi yüzünü, elindeki suyun kapağını kapatırken "Okula gidiyor musun?" diye sordu.

"Evet." dedim yüzünü biraz daha yakından incelerken. Gerçekten benziyordu... Yazara acilen ulaşıp Rusya'dan bulduğu adamın Türkiye'de de olduğunu söylemem lazımdı ya da bu çocuğu kendime saklayabilirdim. Sevgilisi var mıydı? Sanmıyordum veya olmasını istemiyordum. "Siz?"

"Bitti benim, beden eğitimi öğretmenliğiydi."

"Ben de istiyorum," dedim ama onu mu istiyordum beden eğitimi öğretmenliğini mi bilmiyordum. "Besyo."

Acaba ismi neydi? Andrei olabilirdi, şaşırmazdım.

"Şehir dışında okumak istersen kendi okulumu önerebilirim."

"Yıl sonunda konuşabiliriz," dedim masum bir tavırla. "Tecrübelisin ne de olsa."

"Evet, tabii. Yardımcı olmaya çalışırım."

Kalbim maraton koşarken omzumdan tutulan bir elle yerimde sıçradım. Yanımdaki çocuğa öyle çok dalmıştım ki Emir'in geldiğinin farkında bile değildim.

Okur ve YazmazWhere stories live. Discover now