#40

505 50 21
                                    

"Neyin var?" diye sordu Burak kolumdan dürterek. Hâlâ kolumda olan eline sinirlenerek kolumu sert bir şekilde çekip kafamı tekrar sıranın üzerine koydum. "Erkek... İğrenç, dokunma bana."

Okula geldiğimden beri somurtarak etrafa bakıyor, hangi kız daha çok watty kızı diye puanlama yapıyordum. Acaba Emir hangisini öperdi?

"Meyra," dedi Burak önüme gelen saçlarımı arkaya atarak. "Neyin var? Neden uyuyorsun sürekli? Karnın mı ağrıyor? İstersen kantinden sıcak çikolata alayım."

Bu salak da bir türlü öğrenemedi kötü çocuk olmayı...

"Kes Burak, sıcak çikolatayı ingilizceni geliştirirken konuştuğun kızlara al sen."

"Ya sabır... Unut artık unut."

"Bok unuturum," dedim öfkeyle. "Hem aldatıyorsun hem de unut diyorsun."

"Sen de hem kötü çocuk ol diyorsun hem de kötü çocuk olunca ağzıma sıçıyorsun. Senin kadar dengesiz bir kız görmedim."

"Baban dengesiz," dedim kafamı kaldırıp çantamın içindeki suyumu çıkarırken. "O gece seni yapmaması gerekiyordu."

"Ayıp oluyor ama," dedi test kitabının kapağını kapatarak. "Tam zamanında olmuşum, yoksa aslan olamazdım."

"Ay salak," dedim dalga geçer gibi. "Burçları benden öğrenmiş, gelmiş bana ders veriyor."

"Boynuz kulağı geçer," dedi tek kaşını kaldırarak. "Senden çok burç bilgim var artık."

"En basit burç sorularını sorsam bile bilemezsin, kes şimdi."

"Sor," dedi kağıt çıkararak. "On soru, on puan."

"Yemek yemeyi seven burç?"

"Neydi?" diyerek bir süre düşündü. "Boğa!"

"Aferin, on puan. Dünyanın en salak burcu?"

"Aslan," dedi ters ters bakarak. "Bu soruyu benim için sorduğunu biliyorum."

"Aferin, yaz on puan. Dünyada en az bulunan burç?"

"Akrep."

"Hayır, yay."

"Neyse, devam."

Bir süre daha ona burçlarla ilgili sorular sordum. Keyfim yerine gelmişti, az önceki havam biraz olsun dağılmıştı. "Son soru," dedim kağıda bakarken. "Geçmişine takıntılı bir burç söyle."

"Hepsi olabilir."

"Bilindik bir tane söyle."

"Yay."

"Siktir," dedim gülerek. "Yay mı geçmişine takıntılı? Yengeç diyecektin. Altmış puan, fena değildin. Üzülme."

"Öğreniyorum," dedi kağıda bakarken. "Dün bir tane kız instagramdan burcumu sordu, ben de senin öğrettiğin her şeyi söyledim. Yükselenimi, ay burcumu, açılarımı... Engelledi beni."

"Aptal mısın Burak?" dedim elimi alnıma vurarak. "Ben sana demedim mi bunları bildiğini sakla, burçları bilmiyormuş gibi yap... Kız bin kişiyle konuştuğunu düşünmüştür ama neyse... Haksız değil."

"Ne bileyim?" dedi ters bir şekilde. "Biliyordum söyledim."

"Erkeklerden nefret ediyorum," dedim kafamı sıraya koyarak. "Kapatılın."

"Ne yaptık yine?"

"Şaka gibi," dedim Burak'a dönerek. "Konuştuğum tek erkek, eski sevgilim."

"Niye Bursalı Bella'm? Kim üzdü seni?"

Okur ve YazmazWhere stories live. Discover now