#25

683 66 31
                                    

Emir, son görülme: 12.06

Siz: Merhaba. (07.07)

Siz: Pardon, günaydın.

Siz: İşe kaçta geleyim?

Siz: Kaçta açılıyorsa o saatte gelmek istiyorum.

Emir: Günaydın. (07.17)

Emir: Henüz çok erken, dokuzda açılıyor.

Siz: Tamam, dokuzda geleceğim.

Emir: Buna gerek yok, on ikiden sonra gelebilirsin.

Siz: Olmaz.

Siz: Hem... Ne biçim patronsun sen? On ikiden sonra gelen çalışan mı olur?

Emir: Çattık ya, kızım... Dokuzda gelip ne yapacaksın?

Siz çevrimiçi,
Siz yazıyor...
Siz çevrimiçi.

Emir: Tamam, sen benim kızım değilsin. Biliyorum.

Siz: Ben yazsaydım ama neyse.

Siz: Dokuzda geleceğim.

Siz: İyi günler.

Emir: Benimle gel o zaman dokuzda geleceksen, yürüme bir daha.

Siz: Olmaz!

Siz: Patronumla birlikte gidersem diğer çalışanlar yanlış anlayıp dedikodu çıkarabilirler ve ben küçük bir mahallede oturup geçimini sağlamaya çalışan genç bir kız olarak bu dedikoduyu kaldıramayıp memleketime geri dönerim.

Emir: Sekiz buçukta kapıda ol.

Emir: Ve lütfen kafanı topla.

Emir: Yazsan da okumayacağım, seni sessize alıyorum. Eğer sekiz buçukta kapıda olmazsan daha sonra içeri almam seni.

Emir: Şimdi görüşürüz.

Emir çevrimdışı.

Siz: Ama neden?

Siz: Hep böyle olur.

Siz: Ben olan bir şeyden bahsettim...

Siz: Gerçekten okumuyorsun.

Siz: Sanırım bugün çenemi tutmam lazım.

Siz: İlk günden kovulmak isterdim klişe olduğu için ama merakım daha ağır basıyor. (Bu mesaj silindi.)

Siz: Susacağım.

Elimdeki telefonu yatağıma koyarak derin bir nefes aldım. Neden? Neden aklım sürekli bu şekilde çalışıyordu? Şikayetçi değildim, genelde kendime gülüyordum ama sanırım insanları bıktırıyordum ve giderek büyüyordu bu insanlar. İlk Eylem biliyordu, sonra eski sevgilim, sonra otuz yaşındaki sanal arkadaşım... Şimdi ise Emir.

Bu yüzümü sadece Eylem bilmeliydi ve sanırım sanal arkadaşım. Kalanlar beni zorluyordu. Eski sevgilim dalga geçiyordu ve Emir, sıkıntıdan patlayacak gibi oluyordu benimle konuşurken.

Sanal arkadaşımı da kaybetmiştim... Otuz yaşındaki bir adamla konuşacak hâlim yoktu, artık ona eski şekilde bakamıyordum.

Sadece Eylem vardı. Onunla hikayeler yazmaya devam edebilirdim, benimle alay etmeyip eğlenen tek kişi oydu.

Yataktan kalkarak duş alıp üzerimi giydim. Ben hazırlandıktan sonra saat sekiz buçuk olmuştu bile. Kolay hazırlanıyordum çünkü genelde spor şeyler giyerdim. Bugün de spor salonuna gideceğim için tayt, tişört ve farklı bir eşofman takımımın üstü fazlasıyla yeterliydi. Atıştırmalık bir şeyler ağzıma tıkarak spor ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Merdivenlerden inerken montumu giyiniyordum.

Okur ve YazmazWhere stories live. Discover now