Bölüm 🍀109🍀Gün Işığında Yüreğimi Okşayan Gecem

3.6K 227 26
                                    

/109/ GÜN IŞIĞINDA YÜREĞİMİ OKŞAYAN GECEM/

9 HAZİRAN 🍂🍂 Bir Ay Sonra 🍂

Masanın üzerinde duran çay bardağını saran sıcaklık azalmış, bir çocuğun içebileceği soğukluğa ulaşmıştı ama Erkam bunu umursamadan çayından küçük küçük yudumlar almaya devam ediyordu. Canı çay içmek istemiyor olsa da karşısında oturan Emir Bey'i geri çevirememişti. Yeni bir bardak doldurmasın diye de ağır ağır içiyordu çayını. Fark edilmediğini sanıyordu, ancak Emir Bey farkındaydı; Çünkü Erkam bir oturuşta bir demlik çayı tek başına içebilecek biriydi. Ve yine farkındaydı; bir derdi vardı ve bu kızı ile ilgiliydi. Zaten bu yüzden kızı uyuduktan sonra  gecenin bu saatinde canının çay istediğini - ki genelde bitki çayları ilk tercihi olurdu- bahane etmişti. Sık sık dalıp gittiğini fark ettiği içinde çayı kendisi demleyip, balkona getirmişti.

Emir Bey  üçüncü bardağını doldururken Erkam'ın ilk bardağını sessiz sedasız bitirmemekte ısrarcı olmasıyla demliği çaydanlığın üzerine koyduğu sırada " Neyin var?" diye sordu. Kızı ile ilgili bir sorun olabileceğini düşündüğünden beridir onlarla daha fazla vakit geçirmeye özen gösteren Emir Bey, ikisini de dikkatle gözlemliyordu. Kızı  hamile olduğunu öğrendiği  günkü heyecanını sürdürüyor, bulantıları olmadığında yüzünden gülümsemesini eksik etmiyordu. Kendine daha çok dikkat ediyordu ve bebeğinin sağlığı için durmadan araştırma yapıyor, kafası karıştığında Feyza yengesine, babaannesine ve Meryem'e danışıyordu. Esila'nın hâl  ve hareketlerine bakıldığında dışarı çıkmak istememesi dışında  bir sorun görememişti Emir Bey. Fakat sorunu kızına bağlamasının sebebi Erkam'ın bakışlarıydı. Esila ile her göz göze gelişinde gülümseyen adam, ela gözler üzerinden ayrıldığı anda garipleşiyor,  gülümsemesi yüzünden ağır ağır silinerek yerini buruk bir tebessüme bırakıyordu. Önceleri bu durumu ailesiyle ilgili bir sorunu olduğuna ve Esila'ya belli etmemeye çalıştığına yorsada bu hâli hep kızının yanındayken oluyordu. Esila olmadığında ise bakışları ve yüz ifadesi daha normal oluyor, ortada dönen  sohbetlere katılıyordu.

İsteksizce tuttuğu bardağı çay tabağına bırakan Erkam, kayınpederine kaçamak bakışlar atarak " Bir şeyim yok." dediğinde Emir Bey başını sağa sola sallayarak iç çekti. Bu cevabın geleceğini tahmin ediyordu ama  'dokunsalar ağlayacak' misali kurduğu cümle ile bir ihtimal döküleceğini düşünüyordu. Bulundukları apartmanın karşısındaki villalarda gözlerini gezdiren damadına zaman tanıyamayacak kadar sabırsız hissettiğinden tekrar " Neyin var oğlum?" dediğinde Erkam sorudaki kelime ve sıcak tını yüzünden yüreğinde bir sızı  hissetti. Kendisine karşı çok sık kullanmıyordu bu tonu ve kelimeyi ancak kullandığı zamanlarda da bir baba ile oturduğunu hissediyordu Erkam. O anlarda bir yanı hemencecik kapılıp gidiyordu bu tınıya çünkü o, bir babanın sesindeki sıcaklığa, şefkate hasret büyümüştü. Sanki ' Ben de senin baban sayılırım.' der gibiydi bu tını. Her seferinde önce yüreğini sızlatıyor, sonrasında omuzlarındaki yük bir anda alınmış gibi hafif hissettiriyordu. Sadece bir kelime ve tınıydı onu içten içe sevindiren. Devamında ise o iç ısıtan, güven veren, derdini ne pahasına olursa olsun çözecekmiş gibi bakan bakışlarla karşılaşıyordu.

Bakışlarını yüreğine hakim olan tatlı sızıyla bir Emir Bey'e çevirdiğinde şair onun kendi babası olma ihtimalini düşündü. Bunu daha önce hiç düşünmemişti ancak şu an düşünüyordu. Bu adam en basitinden, özgürce şiirler yazmasına izin verecek, başkalarıyla paylaşmasında bir sorun görmeyecek  biriydi. Kendi yolunu çizmesine yardım eder, ve bununla kalmayıp bu yolda attığı her adımda destek verirdi. Kızı ve yeğenleri için yaptıklarına şahit olduğu için bu kadar emindi Erkam. Geçmişlerine rağmen kendisine bile yavaş yavaş alışmış, ona içini ısıtan yaklaşımlarda bulunmuştu. Şimdi olduğu gibi devam ediyordu buna. İlk başlarda kızı için yaptığını düşünüyordu ancak  zamanla konu içerisinde Esila olmasada yine aynı davrandığı hatta ayrı ve özel hissetmesini sağladığı zamanlar olmuştu.

AĞLA SEVDAM Where stories live. Discover now