Bölüm ☘46☘ Bizi Bul...

52K 2.3K 420
                                    

Bölüm parçası: Toygar Işıklı- Acı Aşk

/46/BİZİ BUL/

13 EKİM 🍂🍂

' Hadi bul bizi elam... Beni değil bizi bul... Kalbim sen olmadan bir hiç olduğunu anladığında ölümün kucağında uyuyordun... Bizi bırakacağını düşündüğümüzde elimizden tuttun, yine tut Elam! Kimsesiz kalmaktan korkan bu adamı bul!'

Yürüdükçe uzayan yol gibi kalabalıkta adamın telaşını yok sayarak çoğalıyordu. Yoktu! Bulamıyordu karısını hiçbir yerde! Göğsünü yararak bedeninden firar etmeye çalışan kalbi işini zorlaştırsa da aramaya devam etti. Zaten nasıl vazgeçebilirdi ki? Karısını yana yakıla arayan gözleri, korkusu yüzünden dolmaya başladığında adımlarını durdurdu. Derin bir nefes alıp, bıraktığı yere geri geldiğini umut ederek arkasını döndü ve takati tükenmek üzere olan adımlarını az önce yemek yedikleri mekana yönlendirdi. Birkaç dakika içinde vardığı mekanın önünde karısını göremeyince acıyan gözleri bu kez birkaç damla hüznü özgür bırakması için yalvarmaya başladı. Ağlamak istiyordu şair... Sessizce kalem ile buluşmayı bekleyen kağıdıyla  korkusunu paylaşmak...

Elleriyle saçlarını çekip, etrafında dönerek " Nerdesin?" diye mırıldanan Erkam'ın can çekişen umudu ela gözlüsünü bulduğu anda boğazındaki düğümleri yok etmesine yardımcı olmak için toparlandı.

Bulmuştu ela gözlüsünü adam... Bulmuştu şiirini, yüreği kanayan şair...

" Ama ben seni yerim! Maşallah sana!"

Önüne diz çöktüğü bebek arabasının içindeki bebeğin minik ellerini tutarak konuşan Esila, gülümsemesiyle alt dudağını ısırarak yanaklarını sıkma isteğinden vazgeçmeye çalıştı. Kucağına alıp saatlerce sevebilirdi gecesine mavi gözleriyle tatlı bir huzur katan bebeği... Burnuna gelen kokusu yüzünden daha fazla dayanamayan Esila, başını kaldırıp annesine baktı. Kucağına almak, sıkıca sarmak istiyordu kendisine gülümseyen küçük bedenin sahibini...

" Kucağıma alabilir miyim?"

Kendisinden birkaç yaş büyük olan kadının gülümseyerek onay vermesiyle ayağa kalkan Esila, bebeği dikkatlice  kucağına alır almaz yüzünü boynuna yaklaştırıp kokusunu içine çekti. Esila'ya göre dünya üzerinde mutluluk sebebi olan kokuların ilk sırasını  anneler, ikinci sırayı ise bebekler alıyordu.

' Erkam'ı unutma!'

İçindeki küçük kız çocuğunun ayaklarını yere vurarak konuşmasına tebessüm eden Esila içinden ' Onun kokusu kalbimin ilk sırasında...' dedi ve bebeği kendisinden biraz uzaklaştırarak yüzünü incelemeye başladı. Küçücük burnu, pembe yanakları, ufacık yüzünde dikkati ilk çeken  iri mavi gözleri Esila'nın hayallerine dokundu... O an kucağındaki bebeğin Erkam'ın kucağında olduğunu hayal etti Esila.
Yüzündeki gülümseme büyürken, kendisini izleyen Erkam da aynı hayali kurmuş ve sakinleşen kalbi ile birlikte gülümsemişti. Karısının kucağına ne de güzel yakışmıştı masum ufaklık...

Bu kez kurduğu hayalin güzelliğine eşlik etmek isteyen göz yaşları akmasın diye uğraşan Erkam, başını hafifçe yukarı kaldırarak hayalinin gerçekleşmesini diledi. Son birkaç gündür duyguları bu konuya yoğunlaşmıştı ve umudunun kaçınması  karısının kucağındaki bebeği görmesiyle son bulmuştu.  Tabi bunda  Esila'nın bebeğe olan bakışlarının da  etkisi büyüktü.

" Adı ne?"

" Azra."

Gözlerine ilişen görüntünün imkansız olma ihtimali yüzünden yüreği sızlasa da bunu yüzüne yansıtmamaya çalışan Esila, adını öğrendiği bebeğin sağ yanağını dudaklarını hafifçe dokundurarak öptü ve son kez gözlerinin içine baktı. Onun gibi tatlı bir bebeğinin olmasını çok istiyordu ancak korkuları yüzünden hayalini yarıda bırakmak zorunda kalmıştı.

AĞLA SEVDAM Where stories live. Discover now