Bölüm ☘16☘ Sabrın Son Damlası

160K 7K 853
                                    

/16/SABRIN SON DAMLASI/

Multimedyadaki parça eşliğinde dinlemenizi tavsiye ederim...

26 AĞUSTOS 🍂

' Kan bulaştı vicdanıma anne... Ellerimden silindi de, kulaklarımdan ve gözlerimden silinmedi....'

Bir iken iki olmuştu, Esila'nın vicdanının yükü... Şimdi susturmaya çalışması daha zordu... Çünkü en büyük destekçisi olan nefrete bel bağlayacak sebebi yoktu! Bir insanın öldürülmesine karşı iken tetiğe basan kişi olmanın omuzlarına yüklediği yük tahmininden de ağırdı. Hele ki vurduğu adamın sağ mı ölü mü olduğunu bilmemek... Bu akıp giden zamana direnmesini zorlaştırıyordu. Ve tek sorun bu da değildi! Vicdanı gibi düşünceleride ikiye bölünmüştü! Bir taraftan Erkam diğer tarafta vurduğu adam!

' Ölme... Ölmesin Allah'ım...'

Gözleri uykuya her yenilişinde aynı kabusu gören Esila, bir kez daha sıçrayarak uyandı zehirden farksız olan uykusundan. Katil olmaktan korkuyordu genç kız ve belirsizlik kalbinin sancılanmasına neden oluyordu. Yaşayıp, yaşamadığını öğrenmeden de huzur bulamayacaktı yitip gitmeye can atan ruhu...

" Hanımım...? "

Ellerini tutanın Dilan olduğunu etrafına bir süre bakındıktan sonra farkeden Esila, " İyiyim..." dedi ama değildi. Olamayacaktı da! Öyle bir ağırlık çökmüştü ki göğsünün üzerine kalan ömrünün bir kerede tükenip bitmesini istiyordu. Bu şekilde nasıl yaşanabilirdi ki!

" Su getireyim mi hanımım?"

" Yok... İstemiyorum sağol..."

Yüzünü endişeyle incelediğini farkettiği Dilan'ı iyi olduğuna ikna edebilmek için gülümsemeye çalıştı Esila, ama ruhunun acıyan yerine dokunulsa saniye geçirmeden ağlayacaktı.

" Bir haber var mı?"

" Var hanımım. Az önce Berfu ile konuştum. Çok şükür ameliyatları iyi geçmiş."

Üzerinden kalkan ağırlık ile " Şükür..." diye mırıldanan Esila, yaraladığı adamın ölmemiş olmasını istedi Allah'tan... Erkam'ın vicdanını nefessiz bırakan elleri çekilmişti üstünden ve geriye o adamın boğucu belirsizliği kalmıştı.

"Hastahaneden dönen oldu mu? Kim var konakta şimdi?"

"Hayır. Benden başka kimse yok."

Berza'nın adamlarından birini vurduğunu söylediği anda Esila'yı polislere ifade vermeden apar topar konağa gönderen Hasan Ağa, kızının ve oğullarının derdinin üzerine birde Esila'nın eklenmesini istemediği için ailesini ve çalışanlarını gelinin dün gece yanlarında olduğunu söylemelerine dair tembihledi. Hasan Ağa o an için bulduğu çözümün doğru olduğunu düşünse de Esila için doğru değildi. Her ne kadar Kenan'ın hayatı için de olsa bir suç işlemişti ve bedelini ödemesi gerektiğini düşünüyordu.

" Bir şeyler hazırladım senin için. Buraya mı getireyim yoksa masayı mı kurayım?"

"Sağ ol ama canım hiç istemiyor Dilan."

" Dünde bir şey yemedin hanımım. Birkaç lokma olsun yesen."

Dilan'ın sözleri gibi gözlerinde de yer eden isteği geri çeviremeyen Esila, kabul ederek ayağa kalktı. Eti gibi kemikleride sızladığı için birkaç adım atıp duraksayınca Dilan hemen koluna girdi. Birilerinin desteği olmadan yürüyemez hâle gelen Esila, gözlerinde yoğun bir merhamet bulunan Dilan'a minnetle baktı. O istemese midesinin bulantısına ve bedeninin halsizleşmesine rağmen bir şeyler yemeyecekti.

AĞLA SEVDAM Where stories live. Discover now