Bölüm ☘ 42☘ Duymak Yetmiyor...

93.9K 4.1K 886
                                    

/42/DUYMAK YETMİYOR/

Multimedya ki parça eşliğinde okumanızı çok isterim...

11 EKİM 🍂🍂

' Biz bugün bulutlara dokunabiliyoruz anne... Gökkuşağı gözlerimizin tam dibinde bitiyor... O tebessümle baktığında bile imkansız dediğim her şey mümkün kılınıyor.  Başımı yastığa koyarken gülümseyebiliyorum ve kahverengi artık acının değil mutluluğumun rengi oldu anne...'

" Ayaz iyi geliyor insana ama bu geceyi çaysız atlatamazsın."

Akşam yemeğinden sonra odaya gelmesini beklediği kocasının avluda bir başına  oturmasına gönlü el vermeyen Esila, yeleğini giyip derdinin ne olduğunu düşünerek  odasından çıkmıştı ve arkasına kadar geldiği hâlde kendisini farketmeyince mutfağa gidip, çay demlemişti. Bu süre zarfında ara ara mutfak penceresinden izlediği Erkam'ın, hiç kıpırdamadan aynı noktaya bakması canını bir hayli sıkmıştı.

" Ne ara geldin, ne ara çay demledin?"

Karısının masaya koyduğu tepsiye şaşkınlıkla bakan Erkam, " Ne ara geldiğimi boşver şimdi. Konumuz yanına geldiğim halde beni farketmeme nedenin." deyip karşısına oturmasıyla çöken omuzlarını dikleştirdi. Son birkaç gündür onun yanında hiçbir şey olmamış gibi davranmaktan yorulmuştu aslında.  Yaşadıkları olayların geçmek bilmeyen stresine, işlerinin stresi de eklenmişti ve buna rağmen odasına girdiği anda tüm sıkıntılarını kapının ardında bırakıyordu. Öfkesini dizginlemek zor geliyordu ancak Esila'nın tek bir gülümsemesi bile birkaç saatte olsa sıkıntılarından sıyrılmasına yetiyordu. Ama bu gece saklayabilecek gücü kendinde bulmakta zorlanıyordu Erkam.

" Dalgınlığının sebebi ne Erkam?"

" Sebebim bir tane değil ki Esila."

" Kaç tane olursa olsun, dinlemeye hazırım ben."

Eline aldığı çayını üfledikten sonra birkaç yudum içen Esila'nın yüzüne bakarken bile huzuru tadan adam, off çeken yüreğini susturup konuyu değiştirmeyi düşündü. Anlatacak çok şeyi vardı fakat canı sıkılsın istemiyordu. Dertleri, kadınının gözlerindeki tebessümü silerse gözüne uyku girmezdi bu gece.

" Lokumu sen de seviyorsun galiba."

" Pek sevmiyorum..."

" Neden getirdin peki?"

" Sen çok seviyorsun diye..." diyen karısının gülümsemesiyle, yüzünü asmayı bırakan Erkam " Lokum olduğunda şeker kullanmadığımı bildiğin için mi getirmedin?" diye sorduğunda Esila " Evet." diyerek çay  bardağını önüne doğru itti.

" Başka neler biliyorsun merak ettim doğrusu."

Konuyu değiştirdiği için bozulsada , birbirlerine kızmadan, bağırıp çağırmadan konuşabildikleri için üstelemeyen Esila, ağzını yakan çaydan birkaç yudum daha aldıktan sonra çay bardağını tabağına bırakıp Erkam'ın sevdiği şeyleri saymaya başladı.

"Cevizi çok seviyorsun. Türk kahvesini şekersiz içersin. Çayına da bir tane şeker atarsın ve diğer bardakları içerken şeker kullanmazsın. Birde bir tabak lokumu bir bardak çayın yanında tüketirsin. "

Son cümlesini sarfedene kadar gülümsemesini sonlandırmamaya çalıştı Esila çünkü bu saydıklarını ablası ile nişanlı olduğu süre içersinde öğrenmişti. Erkam evlerine geldiğinde Elif ondan köşe bucak kaçtığı için ilgilenmek Esila'ya düşüyordu ve şimdi hatırladığı o günler boğazında oluşan düğümü büyütüyordu. Enişte dediği adam kocası olarak karşısında oturuyordu ve ona hizmet ederken duyduğu korku ve nefretin yerini sevgisi almıştı.

AĞLA SEVDAM Where stories live. Discover now