Bölüm ☘37☘ Kimsesizliğin Mahkumu

148K 6.7K 1.7K
                                    

/37/KİMSESİZLİĞİN MAHKUMU/

6 EKİM 🍂🍂

Güller senin için güzellik... Bir dahakine çelenk göndermek umuduyla yolluyorum... Şimdilik geçmiş olsun... Birde Berfu'ya selamımı iletirsen çok mutlu olurum... Ona söyle altımda yeniden inleyeceği günler yakın...

                BERZAN'

Elinde tuttuğu notta yazanların ağırlığını, sebep olacağı şeyleri düşündü Esila... Erkam'ın vereceği tepkiyi, Berfu'nun düşeceği hâli çok iyi biliyordu ama saklayamazdı. Ya da saklamalıydı. Birbirine giren düşünceleri yüzünden ne yapacağını bilmediği gibi Erkam'ın üzerinden ayırmadığı bakışları yüzünden aldığı nefes kalbindeki sancıya fayda sağlamıyordu. Durmak üzereydi sanki... Aşkla değil korkuyla çarpıyordu...

" Kim göndermiş?"

Erkam'ın sorusuna cevap vermeden önce Berfu'ya bakan Esila önceliği ona vermesi gerektiğini düşündü. Onunla konuşup neyin ne olduğunu anladıktan sonra Erkam'a söylemek daha doğru geldiği için " Belediye başkanının eşinden." dedi. Erkam'ın sabırsız ve öfkeli bakışları yüzünden aklına gelen ilk şeyi söylemekle doğru yapıp yapmadığını düşünecek vakti bile yoktu.

"Dün burada değil miydi? Neden gül göndermiş ki?"

Girdiği stres yüzünden belediye başkanının karısının dün ziyaret için gelen kadınlar arasında olup olmadığını hatırlayamayan Esila "Değildi..." dediğinde Berfu bir şeylerin ters gittiğini anladı. Aynı şekilde Erkam'da bunu farketti ancak yalan söyleme nedenini anlamak daha doğrusu güvenini zedeleyecek bir şey yapıp yapmayacağından emin olmak için sessiz kaldı. Hoş güveni az önce yerle bir olmuştu zaten. Berfu'nun son söylediklerini duymuştu fakat Dilan yanına geldiği için tepki gösterememişti. Tabi gülleri gönderenin kim olduğuna dair başlayan merakıda vardı.

"İşin erken bitti sanırım abi?"

Esila'nın yüz ifadesi yüzünden konuyu değiştirmeye çalışan Berfu, ağabeyinin " İşim bitmedi. Gideceğim yine." demesiyle Ferit'e baktı. İkisininde bir an önce gitmesini ve Esila ile konuşmayı istiyordu.

" Anladım abi." derken bile gözlerini üzerinden ayırmayan Berfu'ya bakmayı bırakan Esila, kartı avuç içine alıp " Bunlara bir vazo ayarlayalım mı Dilan?" diye sordu ve Dilan'nın cevap vermesini beklemeden yanlarından ayrıldı. Erkam'ın bakışlarının esaretinde biraz daha kalırsa gerginliği yüzünden bayılacaktı.

" Hanımım misafir odasında vardı bir tane. Bekle istersen ben getireyim."

Arkasından gelen Dilan'a " Yok, getirme!" diyerek Berfu'nun odasına gitmek için basamaklara yönelen Esila, kucağında taşıdığı güllere tiksinerek baktı. Berzan'ın niyetini anlamak zor değildi ama yüz yüze gelseler onu kocasından önce öldürebilirdi. Kendisi için ettiği tehdidi umursamamış, Berfu'nun namusuna laf edişine öfkelenmişti! Ama kocasının öfkesinin yanında kendi öfkesinin bir hiç sayılacağını biliyordu. Erkam, Berzan'ı eline geçirse...

' Allah belanı versin Berzan! Erkam'ın başını belaya sokmadan geberip gidersin inşallah!'

Berzan'a beddular etmeye devam ederek Berfu'nun odasına giren Esila, kucağında ki gülleri duvara fırlatıp, sağ elini göğsünün üzerinde gezdirdi. Erkam'ın konuşulanları duyup duymadığına dair olan korkusunun yerini şimdi kopacak olan kıyametin korkusu almıştı.

" Adi, şerefsiz, piç! Sabahı göreme! Geber git!"

" Esila?"

Ağabeylerinin gitmesiyle basamakları ikişer ikişer tırmanarak soluğu odasında alan Berfu, nefes nefese baktığı Esila'nın yerden aldığı gülleri duvara fırlatmasıyla " Kim gönderdi onları?" diye sordu. Esila'yı bu denli kızdıracak kişinin kim olduğunu tahmin etmeye çalışan genç kız, gülleri yeniden eline alıp duvara fırlatırken " Berzan!" demesiyle onun gibi öfkelendi.

AĞLA SEVDAM Where stories live. Discover now