Bölüm 3☘ Çözüm?

186K 7.4K 581
                                    

/3/ÇÖZÜM/

4 AĞUSTOS (SALI)

' Gecenin güne olan özlemi gibi sana olan özlemim... Bundan gayri varsın yansın ömrüm yolunda.'

Sevdiği adamın ' Özledim' demesiyle ömrünü yakmaya hazır olan Elif, sesini duymanın verdiği mutlulukla tüm geceyi uykusuz geçirdi. Esila ise ablasının mutluluğuyla huzur bulmayı beklerken uykusu kabuslara gebe kaldı. Rüyasında ablasının uçurumdan atladığını ve ona yetişemediğini tekrar tekrar gören genç kız sabahı zor etti. Bölünmüştü uykuları ama bölünen diğer şey ise duygularıydı...

" Ne zaman arayacak acaba?"

" Uyanmamıştır daha. Sabret ablam."

Gözlerini, elinde sıkıca tuttuğu telefonundan ayırmayan ablasının haline tebessüm ederek yatağında doğrulan Esila, sırtını duvara yaslayıp dün yaşananlarla bu sabah olanları kıyaslamaya başladı. Ablası, dün canından vazgeçmek isterken bu sabah Ferit'in kendisini yeniden aramasını bekliyordu. O umursamaz, bakışları taş kesilen adamın ablasını arayacağını aklının ucundan bile geçirmeyen Esila bundan sonrasında ne olacağını merak ediyordu.

" Özledim dedi Esila. Gelir misin benimle dedi."

Ablasının telefonu göğsüne bastırmasıyla içinden, ' inşallah seni oyalamak için dememiştir ablam' diye geçirdi Esila. Dün kendisinde zerre umut bırakmayan adamın, gece yana yakıla aramasının sebebini merak etmeden duramıyordu. Aldığı her nefeste merakı çoğalıyor, kendilerini bekleyen ateşe düşmek için attıkları adımları sayıyordu. Aşkı kucaklayan ölüm, ne kadar zaman verecekti onlara orası meçhuldü.

" Gidecek misin peki abla?"

" Gideceğim... Ferit bana ' Gel' demiş. Nasıl gitmem?"

Ablasının sesinden taşan mutluluğu kulağına dolan Esila, dilinin ucuna bağıra çağıra biriken olumsuz cümlelerini susturup, gülümsemeye çalıştı. Sonunda onları ölümün beklediğini bildiği için kalbi acımıştı ama yoğunluk ablasından ayrılacak olmasındaydı. Bir gün bile ayrı kalmadığı ablasından, ne halde olduğunu merak ederek ayrı kalacak olmanın düşüncesi yüreğini boğarken, dolan gözlerini pencereye doğrulttu. Yapamazdı onsuz biliyordu. Ablasıda yapamazdı ama aşkı, aralarındaki mesafe ile birleşip kendisine olan sevgisini azaltır mıydı? İşte bundan emin olamıyordu.

" Elif, Esila! "

Halasının sesini duyar duymaz telefonunu yastığının altına koyup, battaniyeyi üzerine çeken Elif, " Geldi yine," dediğinde Esila, " Eksik kalır mı?" diye sorarak yerine uzandı ve battaniyesiyle yüzünü kapattı. Ömrünü, kini ve sevgisizliğiyle kuşatan kadının yüzünü görmek işkence gibi geliyordu ve ablası gittiğinde ona daha ne kadar katlanabilceğini kestiremiyordu Esila.

"Şunlara bak sen? Saat on olmuş daha yataktasınız!"

Kulaklarını kapatma isteğiyle dolan Esila, halasının battaniyeyi yüzünden çekmesiyle kaşlarını çatarak yüzüne baktı. Babasının ve ağabeyinin  kıymetlisi olan kadını iğne ucu kadar sevmeyen, sevmek içinde çaba gösterme zahmetinde dahi bulunmayan Esila, " Kalk çabuk! Git çayı koy, kahvaltıyı hazırla." demesiyle içinden söylenerek yerinden kalktı.

" Sende kalk hazırlan Elif. Öğlen senin çeyizini almaya gelecekler benim değil! Ben olmasam ne yapacaksınız bilmiyorum."

" Ben üç gün üç gece uyuyacağım."

Ablasının üzerindeki sert bakışların kendisine çevrilmesini sağlayan Esila, halasının, " Uyuda hiç uyanma sen terbiyesiz!  Bu yine bu tipiyle şans eseri koca buldu ama seni alan olursa gelip yüzüme tükürün." demesiyle önce, " Amin." deyip saçlarını bileğindeki tokayla bağladı. Sonra ise mırıldanarak, " Sırf bunu yapmak için kim gelirse ' evet' diyeceğim." dedi ve kendisine sus işareti yaparak yataktan çıkan ablasına baktı.

AĞLA SEVDAM Where stories live. Discover now