Bölüm 🍀83🍀Ölüm Kokan Veda

70.9K 3.9K 574
                                    

Bölüm parçası: Fikret Kızılok- Gönül

/83/ ÖLÜM KOKAN VEDA/

19 OCAK 🍂🍂

" Ben neden bekliyorum?"

Dişi ve yanağı arasında ki tampona ve uyuşmuş olan alt  dudağına rağmen konuşmayı başarabilen Yiğit, dik dik baktığı ablasının " Sence neden Yiğit? Sen agresif o adam senden daha agresif! İkinizin bulunduğu bir ortamda ne sağlıklı düşünülebilir ne de konuşulabilir. " demesiyle emniyet kemerini sıkarak bakışlarını karşısındaki yola çevirdi.

Hak vermiyor değildi elbette ancak kuzeni ve ablası, Erkam ile -sözde- uzlaşma yolları arayacakken araba içinde onları beklemekten başka yapacak bir şeyinin olmaması canını sıkıyordu. Erkam'ın onlara vereceği cevapları merak ettiği gibi farkında olduğu  gerçekleri de yüzüne yüzüne vurmak istiyordu. Çünkü Pınar ve Mert karşılarındaki kim olursa olsun oldukça nazik davranıyor , negatif sonuç almamak için ellerinden geldiğince ılımlı yaklaşıyorlardı.

" Pınar haklı. Siz ikiniz resmen ateş ve barut gibisiniz. Karşı karşıya gelmemeniz iki taraf için de en hayırlısı olur."

Pınar dan sonra araçtan inen Mert'in kapıyı kapatmasıyla sinirle soluyan Yiğit, aralık olan camdan başını hafifçe çıkarıp, karşıya geçmek için hazırlanan ikiliye " Amcam arkasından iş çevirdiğinizi öğrendiğinde ne yapacaksınız acaba? Zerre destek beklemeyin benden! " dediğinde Pınar arkasını dönerek işaret parmağının ucuyla sağ yanağına vurdu. Kardeşi kızgınlığı yüzünden dişini çektirdiğini unutmuş gibiydi.

" Çok açma ağzını istersen!"

" Uyuz oluyorum siz-"

Kardeşinin bir anda susup yüzünü ekşitmesiyle sırıtmadan edemeyen Pınar, kuzeni ile birlikte  diğer yayaların arasına karışarak karşıdan geçtiklerinde derin bir nefes aldı ve amcasının öğrendiğinde kızmamasını dileyerek geri verdi.

İki tarafında iyiliğini istediği için bu adımı atıyordu ve Mert te konuyu ona açtığı anda desteklemiş, yanında olacağını belirtmişti.  Fakat kardeşine bunu buluşacakları kafeye varmadan hemen önce söylemişlerdi çünkü öfkesi işlerin istedikleri gibi gitmemesine neden olabilirdi. Olabilirdi değil kesinlikle olurdu. Bu yüzden onu geri planda tutmaya karar vermişlerdi. Bu sabah hastaneye gitme durumu ise tamamiyle şans eseriydi. Erkam ve ağabeyi ile akşamüstü buluşmayı plânlamışlardı fakat Yiğit'in dişçiye gitmesi erkene almalarını sağlamıştı. Böylelikle ikili bahane üretmek durumunda kalmayacaktı. Yiğit' in muayene olmak istemediğine dair kendince  ufak bir yalan söylemek zorunda kaldığı için huzursuz hissetsede aklını tamamiyle Erkam ile konuşacakları konuya vermeye çalışan Pınar, kuzeni ile girdikleri mekânın içinde gözlerini etrafta gezdirmiş, ağabeyi ile yan yana oturan adamı gördüğünde bulundukları masaya doğru ilerlemişti. Amcasının tepkisinden çekiniyordu fakat şu an Erkam'ın tepkileri onu daha fazla tedirgin ediyordu. Orta yolu bulmak isterken daha kötüsüne  neden olma ihtimalleri de vardı.

" Merhaba!"

Yanlarına vardıklarında  üzerindeki gerginliği yok saymaya çalışarak gülümseyen genç kız, ayağa kalkan Kenan'ın kendisi gibi gülümseyip, uzattığı  elini sıkarak karşılık vermesiyle bir nebze de olsa rahatlarken aynı karşılığı Erkam dan alamadı. Hafifçe yerinde doğrulan Erkam, Mert ve Pınar'ın ellerini sıkmıştı fakat yüz ifadesi ağabeyininki gibi yumuşak değildi. Aksine arabada bıraktıkları Yiğit gibi sert bakıyordu.

Erkam'ın karşısına Mert otururken, Pınar gülümsemesini yüzünden silmemeye çabalayıp, Kenan'ın karşısına oturduğu gibi " Teklifimizi geri çevirmediğiniz için teşekkür ederim." dedi ancak yine Erkam dan tedirginliğini azaltacak bir tepki alamadı. Ve yine ağabeyi onun aksine tebessümle karşılık vermişti.

AĞLA SEVDAM Where stories live. Discover now