Bölüm ☘9☘ Vicdan

135K 4.2K 479
                                    


/9/VİCDAN/

Multi Medyadaki Parça Eşliğinde Okumanızı Çok isterim.

Dilerim beğenirsiniz...

15 AĞUSTOS 🍂🍂

' Kızma bana ağladığım için anne... Ben onlar canımı yaktı diye değil; sen yoksun, ablam yok diye ağlıyorum. Sahip çıkanım yok diyedir kalbimin sitemi...'

Uykusunu zehir eden düşüncelerini susturmak için uğraşan genç kız, özleminin sesini bir türlü bastıramıyordu. Bu öyle hemen, bir anda geçecek gibi değildi ki... Söz konusu kendini büyüten, üzerinde ödenemeyecek kadar emeği bulunan birine duyulan özlemse geçmezdi. Gece geçerdi, gün biterdi, göz yaşları kururdu, kalp öyle ya da böyle normal ritmine dönerdi ama zaman ve geçmiş unutturmazdı. Hasret bir kalbe dokunmaya görsün! Günden güne çürütür ruhu ama bedenden öteye salmaz. Hapseder! Her gün bir öncekinden daha çok yakar... Yakar ama yine de yakasını bırakmaz.

Kendisine ağlamaktan vazgeçen Esila, hasretinin üzerine birde vicdanın sesi yüzünden uykuyu ağırlayamıyordu yorgun bedeninde. Bir yanı daha adını bile nasıl söyleyeceğini bilmediği adamdan, banyoda sarfettiği sözleri yüzünden nefret ederken diğer yanı usulca vicdanının tarafına geçip, " O da haklı!" diyordu.

Haklı mı diye sormaktan korkuyordu Esila çünkü ona hak verirse işi daha da zorlaşacaktı. Bu yüzden avluda sigarasını içmekte olan Erkam'ı seyretmekten vazgeçip, koltuğa oturdu. Sus diyordu! Tekrar tekrar 'Sus!' diyordu ama vicdanı laftan anlamıyordu.

' Bencilsin Esila. Sadece ablam, ablam diye tutturup o adamın ne hissedeceğini, ne hâle düşeceğini umursamadın! Kardeşi gibi, sevdiği kadın gibi sende acımadın ona!'

" Ben düşünmedim mi onu? Düşündüm!"

' Enine boyuna düşünmedin ama! Sadece birkaç saniye geçti aklından! Gerçekten düşünseydin bu halde olmazdın!'

" Onu düşünseydim ablamı kaybederdim!"

Başını ellerinin arasına alarak, vicdanına susması için yalvaran Esila, çare bulamayınca yatağı olan koltuğa uzandı.  Gözlerini sıkıca kapattığında istediği tek şey bu gecenin bitmesi, bundan sonraki gecelerin Özadlı konağında geçmemesiydi!

16 AĞUSTOS 🍂🍂

Dakikalarca yüzünü incelediği daha doğrusu Erkam'ın gitmesi için oyalandığı aynanın önünden kapı sesini duyması ile ayrıldı Esila. Onunla yüz yüze gelmemek, zor susturduğu vicdanı ile başbaşa kalmak istemediği içindi bu kaçış ama her nerede olursa olsun öfkeli gözleri hafızasına kazınmıştı bir kere. Onun mezarını kazan gözlerini akıldan çıkarması mümkün değildi artık.

Banyodan çıktığında soluğu yine pencere önünde alan Esila, kimsenin avluya inmediğini görünce mutfağa gitmek için odasından çıktı. Aklında Ferit ile nasıl konuşacağı varken arkasından seslenmesiyle asık olan yüzü saniyeler içinde düzeldi ve ablasından alacağı haberin heyecanı kalbini sarmaladı.

" Günaydın Esila."

" Günaydın abi."

Ferit'in basamakları inişini sabırsızlıkla bekleyen Esila karşısına geçtiği anda fısıldayarak  " Ablam nasıl?" diye sordu. Tek bir kelime ruhundaki yaradan akan kanı durduracaktı.

" İyi merak etme."

" Neden hiç aramadınız abi?"

" Arayacaktım ama," diyerek etrafına bakınan Ferit, Esila'ya biraz daha yaklaşıp, " Seni ve bizi tehlikeye atmak istemedim. Telefon, abimin Elif'e verdiği telefondu ve Civan dan arama kayıtlarını çıkarmasını istemiş. " dedi. Kuzeninin yanında olması bu konuda işine daha çok yaramıştı Ferit'in. Ama kayıtları nasıl halledeceğini düşünmeye henüz fırsat bulamamıştı.

AĞLA SEVDAM Where stories live. Discover now