Bölüm 🍀103🍀 Ardımıza Değil Önümüze Bakalım

76.3K 3.3K 540
                                    


/103/ ARDIMIZA DEĞİL, ÖNÜMÜZE BAKALIM/

24 ŞUBAT 🍂🍂

İnce kazağının üzerine düşen kar taneleri erimeye fırsat bulamadan yenileri düşüyor, üşümeye başlayan  bedeni yüzünden montunu almadan dışarı çıkmanın  pişmanlığını yeni yeni yaşıyordu Civan. Yüreğine düşen kor parçalarını şimdi kar taneleri kaplamış,  irinlerini akıtmak için zaman kollayan öfkesinin yerini titremeler almıştı. Şu an öfkeli olmasını bekleyenler olabilirdi. Tıpkı deniz kenarında oturduğu banka doğru yaklaşan Erkam gibi. Ama Civan yalnızca biraz karmaşık ve üzgün hissediyordu.

Evden çıkarken zihninin içinde yankılanan tek soru ' Neden?' olmuştu. Yürüdükçe bu sorunun yerini keşkeler almaya başladı. Çünkü nedenleri düşünmek babasını geri getirmediği gibi annesinin çalınan mutluluğunu ve kardeşiyle yaşayamadıkları  çocukluklarını geri getirmeyecekti. Küçücük yaşta baş etmeye çalıştığı duygularını telafi etmeyecekti. Geçmiş geçmişte kalmıştı.

Bankın üzerindeki kar birikintisini sağ eliyle dağıtan Erkam, Civan'ın sol tarafına oturdu ve bir şey demeyip bakışlarını onun gibi karşıya, ufak ufak dalgalanan denize dikti. Etraflarındaki bazı insanlar yağışın hızlanmasıyla bir adımlarını hızlandırarak yürürken birkaç kişinin telaştan uzak ellerini siper ederek sigara içtiğini görmüştü. Kardeşi şu an burada olsaydı yanında oturan adamın elini tutup çok romantik olduğunu söyleyerek  yoruluncaya kadar sahil kenarında gezmek isterdi. Ama şimdi karamsar bir şekilde evde oturmuş, sözlüsünün ne halde olduğunu düşündüğünden emindi. Bu yüzden Civan'ın yanına varmadan önce onu bulduğuna dair Berfu'ya mesaj atmıştı.

Erkam'a göre bazı insanlar yaşadıklarını hak ederdi. Ama ne şu an yanında oturan kuzeni ne de Berfu bunları hak etmemişti. Keza yengesi ve Cihat ta öyle.

" Gidip amcamın yakasına yapışsam, neden diye sorsam ne değişir abi?"

Yanında oturan kuzenine bakmadan konuşan Civan, iyi kötü tanıdığı Erkam'ın kötü hissetmekte olduğunu yüzüne bakmasa dahi iyi biliyordu. Bir tek öfkelendiği zaman neler yapabileceğini tam kestiremezdi. Şu an yıllar boyunca sustuğu için kendisini de babası gibi suçlu gördüğünü tahmin edebiliyordu.

Suçlamadı Erkam'ı. O gün susmamış olsa bile ölen babası geri gelmeyecekti. Zaten amcası da cezaevinde yerine yatacak birini bulur, hakkında konuşanları bir şekilde sustururdu. Bu oğlu olsa bile yapardı.

" Değişmez." diyebildi Erkam. Ne diyebileceğini gerçekten bilmiyordu. Tıpkı 'Neden sustun?' diye sorarsa ne cevap vereceğini bilemediği gibi.

" Yabancı biri olsaydı hiçbir şeyin değişmeyeceğini bilsem bile gider yakasına yapışır, neden diye sorardım abi. Ama o- sevdiğimin  babası."

Kalbinin orta yerinde hissettiği sızıyla gözlerini denizden ayırıp başını önüne eğdi Civan. Gözünün önüne babasının cenazesinde gördüğü yüzü yerine annesinin o gün ki hâlleri geliyordu. Arkasında bulunan arabaların motor ya da korna seslerini değil, annesinin   dizlerine ve göğsüne vurarak yaktığı ağıtın ve kardeşi Cihat'ın yorgan altında döktüğü göz yaşlarının sesini duyuyordu. Koca adam olmuştu ama o günlerde doğru düzgün dökemediği yaşları şimdi dökecek gibi hissediyordu. Zaten çok geçmeden doldu gözleri. Ağlama isteği babasından çok  annesine ve kardeşineydi.

" Karşımda olsa ' Hadi kardeşindi yaptın, acımadın. Bize niye acımadın demek isterdim. Yemin ederim o zamanlar bilsem bile ne hesap sorardım ne kin tutardım. Keşke annemi amcamla evlendirmeseydi. Bizi düşünmedi  yetim bıraktı, bari anneme bunu yapmasaydı abi."

Her cümlesinde titreyen sesi sonunda akmak isteyen yaşlarından payını almayı başardığında yanında hareketlendiğini hissettiği ancak ne yaptığına bakmadığı Erkam'ın  çıkardığı kabanı sırtına geçirmesiyle akan yaşlarından utanmadan yüzünü ona doğru çevirdi. ' Erkekler ağlamaz.' diyerek büyütülen çocuklardan yalnızca biriydi Civan. İçten içe bunun yanlış olduğunu bilse bile annesi için ağlamaz, kendini tutardı. Şimdi hâline üzüldüğünü belli eden ifadesiyle gözleri dolan Erkam'ın karşısında ağlarken bir taraftan rahat hissediyordu. Onun diğerleri gibi kendisini ayıplamayacağını biliyordu çünkü.

AĞLA SEVDAM Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon