29

4.7K 193 13
                                    

Normalde huyum değildir ama bu defa bölüm şarkısı koyuyorum. Şarkıyı dinlerken okumanız tavsiyemdir.

🎶Son Bakış ~ Sezen Aksu

~29. Bölüm~

1 Hafta Sonra

"Dikkatli olacağına söz ver kızım."  Babam belki de yüzüncü kez beni uyardığında gözlerimi devirmeden edemedim.  Oysa ki sadece şehir değiştirecektim.

"Sadece Antalya'ya kafa dinlemeye gidiyorum baba. Duyan da Hakkari'ye askere gidiyorum sanır." Babam ve annem sözlerime gülerken ben de kapıya doğru ilerliyordum.

Bu gün 27 Eylül'dü. Eylül ayının sonlarına gelsek de hava hâlâ soğumamıştı. Ne yalan söyleyeyim bir an önce hava soğusun istiyordum. 

"Seninle gelmemi istemediğine emin misin?" Utku yalnız gidecek olmamı kendine dert edinmişti. Benimle gelmek istiyordu. Yalnız kalacak olmam onları korkutuyordu fakat ben yanımda kimseyi götüremezdim. Çünkü Antalya'ya değil, Ankara'ya gidiyordum.

Ateş bir haftadır yazdığım hiçbir mesaja dönmemişti. Küçücük bir mesaj atmayı bırakın görüldü bile olmamıştı. Günde belki de otuz defa aramıştım ama geri aramamıştı, açmamıştı. Ve ben korkuyordum.

Ona bir şey olmuş olması ihtimali kalbimde fırtına estiriyordu. Bir şey olmuştu işte. Çünkü Ateş beni habersiz bırakmazdı. O beni çok seviyordu.

Mantıklı bir açıklaması olsa da olmasa da ona kızmayacaktım. Zaten benim kızgınlığım onun bir mesajına bakıyordu. Sadece iyi olduğunu görmek istiyordum. Sesini duymak ve kendimi iyi hissetmek istiyordum.

"Yalnız kalmam benim için iyi olacak." Bakışlarındaki tedirginliğe göz devirdim. Hadi ama, gerçekten de kendime bir şey yapacağımı düşünüyor olamazlardı!

"Şu bakışlarınızı düzeltmezseniz kendimi psikopat sanacağım." Söylediklerim onları güldürdüğünde ben de tebessüm ettim. Ailem son zamanlarda anlayışlı ve mutluydu. Hep böyle olsunlar istiyordum.

"Bol bol eğlen annecim. Ben seni arada arayacağım, bana yaptıklarını anlatmayı unutma." Annem ve babamın son zamanlarda ki davranışları beni şaşırtıyordu. Ne ara beni bu kadar sevmeye başlamışlardı bilmiyordum ama bunda haberlerin etkisi büyüktü.

"Gittiğinde haber ver. Bir şeye ihtiyacın olursa saat kaç olursa olsun arıyorsun. Kendini kötü hissedersen de hemen dönüyorsun." Umut abim bunun benzeri daha birçok maddeyi sıralarken susması için ona sarıldım.

"Evleniyormuşum gibi davranmayı hemen kesmelisiniz." Gülerek abimden ayrıldığımda saçlarıma bir öpücük kondurdu.

"Ne yapalım insan senin gibi sarışın bir cadısı olunca işini riske atamıyor." Yine göz devirdim. Artık yerinden çıkacak kadar devirdiğim gözlerime yerlerinde kalmaları için söylenirken çoktan ayakkabılarımı da giyinmiştim.

"Sizi seviyorum, kendinize iyi bakın." Onlara el salladığımda beni gülümseyerek izliyorlardı. Ailemin varlığını hissettiğim nadir anlardan biriydi bu.

Beni bekleyen arabaya bindiğimde içimde inanılmaz bir duygu karışıklığı vardı. Bir tarafım aileme yalan söylediğim için suçlu hissediyordu. Ama bir yandan da Ateş'e gideceğim için içim rahattı. Ne olursa olsun sevgilimin iyi olduğunu görmeliydim.

İçimde nedenini kavrayamadığım bir sıkıntı vardı. Gözlerimi kapattım ve dudaklarımın arasından sadece tek bir dua çıktı;

"Allah'ım, lütfen Ateş iyi olsun."

Benim tek korkum buydu. O iyi miydi bilmiyordum. Neyle karşılaşacağımı bilmeden gittiğim için çok stresliydim. Eğer olumsuz bir durumla karşılaşırsam ne yaparım bilmiyordum.

Yanlış Oldu | TextingOnde as histórias ganham vida. Descobre agora