44

2K 107 17
                                    

Hoş geldiniz çiçeklerim...

Bölümü okurken satır aralarına yorum yaparsanız çok mutlu olurumm

Sizi seviyorumm♡

~☆~ 44. BÖLÜM ~☆~

"Dediler bu kız neymiş, dedim felaket felaket. Bu kız bir afet, bir afet!" Arkamda, çalan şarkıyla delice dans eden Caner'e bakarak gülümsedim.

"O şimdi asker canı neler ister açsana Caner piçi!" Arda elindeki mumlarla Caner'e doğru adımlarken ben de odada bulunan koltuğa oturdum.

"Neden lan, askere mi gidiyorsun?" Caner'in sorusuyla Arda göz devirdi ve elindeki yanmış mumu söndürerek Caner'e fırlattı.

"Geri zekalı mısın Arda? Amına koyayım yanacaktım!" Caner üzerine birkaç kiloluk kaynar su dökülmüşçesine odada çıldırırken Arda gülüyordu.

"Lan aç artık şu şarkıyı, kına yakacağız." Arda attığı mumu yerden alıp tekrar yaktı ve daha önce yakmış olduğu mumların yanına koydu.

"Nereye?" Caner'in sorusuyla Arda gözlerini kırpıştırarak ona baktı.

"Kıçına yak Caner! Ay yeter delirttin beni!" Bağırarak Caner'i azarlayan Arda'ya gülmeden edemedim.

Şu an Gece'lerin evindeydik. Yani ailesinin evinde. Ben son yaşanan olaylardan sonra evde kalmıyordum. Aslında Ateş'in evinde kalacaktım fakat canım abilerimin hanzoluğu tutmuştu ve sevgilimle kalmamı uygun bulmamışlardı. Her ne kadar bu duruma sinirlensem de fazla uzun ayrı kalmayacağımız için rahattım.

Ben de Gece'lerin evine gelmiştim. Aslında Gece, Efe ve Ateş bir apartman dairesinde beraber kalıyorlardı. Fakat Gece'nin annesi ve babası birkaç gündür evde değillerdi. Ve kız kardeşi yalnız kalmasın diye Gece de ailesinin evinde kalmak zorundaydı. Ben de iki gün önce peşine takılmıştım. Ve halimden çok memnundum.

Gece'nin annesi, Ateş'in teyzesi oluyordu. Ateş de o yüzden Gece'lerin evine kendi eviymiş gibi girip çıkıyordu. Fakat ben evde olunca Gece, Ateş'in de bizimle kalmasına müsaade etmemişti. Bir nevi gıcıklık yaparak Ateş'i sinir etmişti. Ateş ne kadar sinir olsa da biz çok eğlenmiştik. Eh, kız evi naz evi.

Ve iki gün önce bu eve geldiğimde Gece'nin ikizi olduğunu öğrenmiştim. Bu bilgi benim beynimde neden bu kadar geç yer edinmişti bilmiyorum fakat çok şaşırmıştım. Saye, Gece'nin direkt kız versiyonu falandı. Birbirlerine aşırı benziyorlardı. Ve Saye de aynı Gece gibi çok tatlı bir insandı.

Yani kısaca patlak veren olaylardan sonraki iki günüm bu şekilde geçmişti. Evden çıkmamıştım. Sabahları Ateş ve diğerleri geliyorlardı. Akşam ise onlar gidiyor ve Saye, Gece, ben baş başa kalıyorduk. Hiç sıkılmamıştım onların yanında.

Ve şimdi yine herkes buradaydı. Hazırlık yapıyorduk çünkü akşama Ateş ve bana tamamen sürpriz olan bekarlığa veda partisi düzenlenmişti. Yani, en azından fikir sürprizdi.

"Pars, artık balonu kafana sürtüp saçlarını elektriklendirmek yerine ipe mi taksan?" Gece bıkkınlıkla bir kez daha Pars'ı uyarmıştı. Pars bu uyarıyı dikkate almadan hâlâ merdivenin tepesinde saçlarını dikleştiriyordu.

"Ya ben bu konfetiyi Arda'nın götünde patlatmak istiyorum siz yenisini alır mısınız!" Caner sırtında zıplayan Arda'ya oldukça sinirlenmiş görünüyordu. Allah'ım, bunlar hep aynıydı.

"Fazladan bir tane daha alın çünkü ben de diğerini Pars'a sokacağım!" Gece sinirle Pars'ın çıktığı merdiveni sallarken Pars dengesini kaybetti ve yanındaki ikili koltuğa devrildi.

"Lan senin o zift saçlarını yolarım Gece!" Pars elindeki sönmüş balonu Gece'nin suratına çarparak koltuğa daha çok yayıldı. Tam bu sırada zil çaldı. Kapıyı açmaya Efe gitti.

Yanlış Oldu | TextingTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang