Final

1K 69 15
                                    

-FİNAL-

6 YIL SONRA

"Kırmızı balık denizde, kıvrıla kıvrıla yüzüyor, balıkçı adam geliyor, oltasını atıyor," Caner'in sesi birden kesildi. "Ben bu balığın da, balıkçının da, şarkının da a-"

"Caner!" Tam küfür edeceği esnada ona seslenerek durdurmayı başarmıştım. "Çocuklara ne biçim örnek oluyorsun sen?" Onu azarlamayı da ihmal etmediğimde kucağında mızmızlanan Lizge'yi işaret etti.

"Ama durmuyor Ladenciğim, ne yapayım?" Başımı iki yana sallayarak ona doğru adımladım. Kucağındaki Lizge'yi tek hamlede aldım ve omzuma yatırdım.

"Gediz nerede?" Telaşla sorduğum soru ile Caner etrafına bakındı. Ardından kendini koltuğa bıraktı. "Buralardadır, gelir şimdi." Caner'in sözleri üzerine ona öyle bir bakış attım ki yerinden kelimenin tam anlamıyla fırladı.

"Ufacık bebek o daha, nereye gelecek Caner!" diye cırladığımda Caner'in gözleri korkuyla açıldı. "Tamam güzelim, ben Gediz'i bulup geliyorum."

Huysuzlanan Lizge'yi kucağımda sallarken bir taraftan da Caner'e sövmekle meşguldüm, tabi içimden.

"Ne oldu, durmuyorlar mı?" İçeriye giren Gece'ye bakarak umutsuzca kafamı salladım. Gülümseyerek yanıma geldi ve Lizge'yi benden aldı.

"Dayısının minicik papatyası, neden durmuyormuş güzel kızım?" Fırsattan istifade bilgisayarın başına giderek son davalarla ilgili birkaç detayı not almaya çalıştım.

Hem anne olup hem avukat olmak aşırı zordu da...

Yıllar önce kazandığım hukuk fakültesini bitirmeme bir ay kala hamile olduğumu öğrenmiştim. Tabi bu hamileliği dört ay saklamıştım herkesten. O sıralar annelik yapmak bana imkansız gibi geliyordu ve saklanarak kaçabileceğimi sanıyordum. Neyden kaçıyorsam?

Dört ay karnımın belli olmaması benim içim muhteşem bir avantajdı. Ama dördüncü ayın içerisindeyken çıkan göbeğimin Ateş tarafından fark edilmemesi imkansızdı. Fiziğim bana yalnızca dört ay kadar müsaade etmişti.
Sonrasında her şeyi Ateş'e bir bir açıklamak durumunda kalmıştım.

Ateş, bunu ona söylemediğim için bana çok kızmıştı. İlk dört ayı birlikte yaşamadığımız için çok üzülmüş ve fark edemediği için de kendini çok suçlamıştı. Ama hamileliğimin geri kalan dönemlerinde yanımdan bir saniye bile ayrılmayarak bu durumu telafi etmişti.

Beşinci ayın sonundayken bir kızımız ve bir oğlumuz olacağını öğrenmiştik. Yaşadığım duyguların belki de sözlükte hiçbir karşılığı yoktu. Hayatımda mutlu olduğum anlar olmuştu fakat böylesine mutlu olduğum hiçbir anım olmamıştı. 

Ateş hem çok ilgili bir eş, hem de çok ilgili bir babaydı. Hamilelik dönemini benimle an be an yaşamış ve doğumda da neredeyse benim kadar ağlamıştı. Bir ara doktora 'sen çok yavaşsın, ben mi yapsam' demişti ve doktoru şoka sokmuştu. Neyse ki doktor şoku çabuk atlatabilmiş ve doğuma devam etmişti. 

İlk doğan bebek kızımızdı. İsmini ben koymuştum. Beş yaş doğum günümde babamın bana aldığı yeşil gözlü oyuncak bebeğime verdiğim ismi kızıma da vermiştim; Lizge. 

Oğlumuzun ismini ise Ateş koymuştu. O güne kadar isimleri belli değildi. Ateş, doğumda aklına ilk gelen ismi koyacağını söylemişti. Ve oğlumuzu kucağına aldığı ilk an hiç düşünmeden 'Gediz' demişti. 

Böylece 28 Aralık Cumartesi günü biz dört kişilik bir aile olmuştuk. 

Bundan altı yıl önceki Laden bu günleri hayal bile edemezken şimdi sevdiği adama, çocuklarına ve hayalini kurduğu tek şey olan mesleğine sahipti. Güçlü bir kadın ve güçlü bir anne olmayı başarmıştı. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 07 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yanlış Oldu | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin