30. BÖLÜM: GÜN IŞIĞIM

2.4K 129 26
                                    

"Kızma meleğim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Kızma meleğim. Kızma bana... Sensizlik zor, acı, ıssız, sessiz, yalnız, çaresiz... Sen benim nefesimmişsin meğer. İnsan nefessiz yaşayamazdı hani...Ben neden yaşıyorum sevgilim? Ben nasıl yaşayabiliyorum?"

30. BÖLÜM: GÜN IŞIĞIM

Batuhan'ın Ağızından:

"Batu?"

"Efendim gün ışığım."

Güneş keyifle gülümsediğinde, dizime uzanan sevgilimin saçlarını okşuyordum.

"Beni ilk gördüğünde ne düşündün?"

"Nasıl yani?"

Güneş'in sorusu beni afallatırken Güneş başını dizinden kaldırıp, heyecanla gözlerime baktı.

"Yani içinden ilk ne söyledin."

"Bu kız bu çenesiyle benim başımın etini yer dedim."

Güneş yalandan bir kızgınlıkla tamamen doğruldu.

"Demek öyle! O zaman ben de susuyorum artık."

Şaşkınlıkla gülümsedim.

"Sen mi susuyorsun?"

Güneş sinirle bana arkasını döndü.

"Batu! Görürsün şimdi susayım da gör."

Bana arkasını dönen Güneş'in arkasından beline sarılarak onu kendime çektim ve göğüsüme yasladım.

"Senin sesini duymazsam yaşayabilir miyim sanıyorsun?"

Güneş hafifçe kıkırdadı.

"Yaşayamaz mısın?"

"Yaşayamam..."

Güneş başını mümkünmüş gibi daha da göğüsüme yaslarken, burnumu Güneş'in sapsarı saçlarına dayayıp derin bir nefes aldım.

Güneş'le aylar önceki konuşmamız kulaklarıma dolduğunda, göz yaşlarım arasında gülümsedim. Bugün Sare ve Görkem'le Lunaparkta geçirdiğimiz bir kaç saatin sonunda, Sare Görkem'le kalmış, ben ise evime gelmiştim. Saat gece üçe gelirken duvarların üstüme üstüme geldiğini hissediyordum. Usulca ayağa kalkıp titreyen elimle odamın köşesinde duran gitarı elime aldım.

"Sana geliyorum gün ışığım..."

Mırıltım boş odada yankılanırken, üzerime aldığım ceketle birlikte gitarı sırtıma asarak evden ayrıldım. Usulca arabaya binip yola çıktığımda, uzun zaman sonra ilk defa Güneş'i ziyarete gittiğimi fark ettim. En son Adel'le gittiğimizde daha çok onu rahatlatmak için gitmiştim. Bugün ise Gün ışığımla baş başa kalmak, Özlem gidermek, ona şarkılar söylemek istiyordum. Her hafta bir gün düzenli olarak Güneş'in mezarının başında şarkı söylerdim. Onun hayali olan kafemiz onsuzdu, yalnızdı, Güneş benim sesimden çok uzaktı. Bu yaptığımla şarkılarımın Güneş'in kulaklarında hayat bulduğunu hissediyordum. Düşüncelerimin arasında mezarlığa ulaştığımda, usulca arabadan inip arka koltuğa koyduğum gitarı elime alarak sırtıma astım. Hava son baharın sonlarına gelmiş olmanın verdiği serinlikteydi. Üşüyen ellerimi cebime koyarak Güneş'in mezarlığına ilerledim.
        
       Güneş Seymen
20.12.2001  30.10.2023

SİRİUSWhere stories live. Discover now