KAYIP GEZEGEN 25. BÖLÜM: YARA İZİ

833 82 17
                                    

"Yaralarımızın geçmesini istiyorsak kanamasına izin vermeliydik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Yaralarımızın geçmesini istiyorsak kanamasına izin vermeliydik. Şimdi kanayacaktı. Onun yarası kanayacak ve sonunda kabuk bağlayıp geçip gidecekti. Belki izi kalacaktı ama geçecekti. İzler kalmalıydı da zaten. İzler geçerse yaralar unutulurdu. Yaralar unutulursa ruhumuzdan geriye koca bir boşluk kalırdı zira ruhumuzu dolduran aldığımız, o geçmek bilmeyen yara izlerimizdi..."

KAYIP GEZEGEN 25. BÖLÜM: YARA İZİ

"Sevgili bebeğim, cinsiyetini bilmesem de daha doğrusu öğrenmek istemesem de seni kalbimin derinliklerinde her geçen gün biraz daha fazla hissediyorum. Beş aydır benimlesin güzel bebeğim. Beş aydır kalbimde günden güne yeşeriyorsun. Biliyor musun bebeğim en çok gözlerini merak ediyorum. Acaba annen gibi mavi gözlerin mi olacak? Yoksa baban gibi yemyeşil gözlerin mi? Eğer mavi olursa annen gibi bir avuç sudan alma maviliklerini canımın içi. Derin okyanuslardan, sonsuz gökyüzünden al. Özgür ol bir tanem. Bir kuş kadar özgür ol. Gökyüzü meskenin olsun... Yada ormanlara benzesin gözlerin. Yemyeşil olsun, baban gibi uçsuz bucaksız ormanlar taşı gözlerinde. Ah bebeğim öyle çok merak ediyorum ki seni. Acaba sende hissediyor musun beni? Kalbimden geçenleri... Hissediyor musun? Ya da babanın her gece dakikalarca sana anlattıklarını, masallar okuduğunu, abinin seni her gün sorduğunu, dayının sana güzel güzel yiyecekler aldığını, sana verilen kucak kucak sevgiyi hissediyor musun? Hisset güzel bebeğim, hisset. Sen yalnızca benim değil geleceğin ailenin her birinin kalbine doğdun. Ben seni karnımda taşırken onlar seni kalplerinde taşıyorlar bebeğim. Bizim bu karmaşık hayatımıza, umutsuzluklarla dolu hayatımıza bir umut ışığı oldun sen. Artık hayallerim var. Umutlarım, yaşamak istediğim binlerce anı var canımın içi. Her birinde sen varsın. Canımdan çok sevdiğim baban var... Korkma bir tanem. Annen sana harika bir baba seçti... Öyle ki babanın bir aşkı da sen oldun artık. Senin babanın kalbi o kadar büyük ki hepimizi sığdırdı bir tanem. Kocaman kalpli yeşil gözlü bir baban var senin. Gelmen için gün sayan, seni şimdiden kalbine saklamış koskocaman bir ailen var. Hepimiz seni bekliyoruz bir tanem. Şimdi senin için aylarca uğraşıp hazırladığımız odanın içinde oturuyorum, sana bunları yazarken. Odanı her renkten biraz olacak şekilde tasarladık. Tabii odanın mimarı biricik baban ve dayın. Özenle tasarladılar odanı. Abinin ve bizim odamızın tam ortasında odan. Sana şimdiden onlarca masal kitabı aldık. Her birini okuyacağız, birlikte el ele okuyacağız. Sen bize sorular soracaksın, baban saçlarını okşarken önce beni kızdıracak cevaplar verecek ardından onun kafasına attığım yastık sayesinde gerçek cevabını verecek ve abin ve sen kahkahalarla güleceksiniz. Öyle çok hayalim var ki seninle... Gel bebeğim. Tüm ışığınla, umudunla gel. Hiç gitmemek üzere gel hayatımızın baş köşesine. Seni çok seviyoruz bebeğim. Sakın unutma. Anneyle baba seni çok seviyor. Seni gökyüzündeki tüm yıldızlar sönünceye kadar seveceğiz güzel bebeğim..."

Kucağımdaki yeşil kapaklı defterin kapağını özenle  kapatıp yanımda bulunan komodinin üzerine dudaklarımdan silinmek bilmeyen gülümsemeyle bıraktım. Parmaklarım karnımın üzerinde yerini alırken gözlerim dolmuştu istemsizce. Onunla beşinci ayımızdı bu. Onunla koskoca bir beş ayı geride bırakmıştık. Artık göğüs kafesimin içinde ki ses tek bir kalpten gelmiyor gibiydi. Sanki onunda kalbi kalbimin tam yanında usulca atıyordu ama sadece ben duyabiliyordum o sesi. Hayat ne acayipti ne karmaşık belki de ne mucizeviydi. Daha düne kadar elimden avucumdan kayıp giden hayatımı fazlasıyla geri kazanmıştım. Öyle bir geri kazanmıştım ki şimdi ne olursa olsun kimse ellerimden çekip alamayacakmış gibiydi. Bir kere kazanılan bir daha kaybedilmezmiş gibiydi. Defalarca kaybettiğim halde hala düşünebiliyordum kaybetmeyeceğimi. Kazandıklarımı defalarca kaybettiğim halde her seferinde kaybetmeyeceğime tamamen inanıyorum. Belki yanılsamaydı bu. Belki de yalnızca bir Pollyanna'ydım kim bilir?

SİRİUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin