Korku

36.3K 1.6K 564
                                    


İlahi Bakış Açısı

Çağının kollarında baygın bir halde yatıyordu Asi. Çağın yıllar sonra ilk defa bu kadar korktuğunu hissetti, neden korktuğunu bilmeden. ''Çağan,'' diyebilmişti sadece, ama ikizi Asiyi odaya girdiği andan itibaren gördüğü haliyle şoka girmiş bir şekilde bakakalmıştı. Oysa ki Çağan kardeşleri hastalandığında en soğukkanlı olan ve ilk müdahaleyi yapan olurdu. Ama Asi de bu olmamıştı. Biri kalbini sıkıyordu sanki, biri aklıyla oynuyordu. Asiyi o şekilde gördüğünde kitlenip kalmıştı, yapması gereken hiçbir bilgi gelmemişti aklına. Geç müdahale etmişti kardeşine.

''Çağan,'' dediğinde yeniden Çağın, ilk defa bir olay olduğunda herkesten önce davranıp kendine gelmiş ve sesiyle herkesi kendine getirmişti. ''Hastaneye gidelim mi?''

Çağan olanları algılamaya çalışıyordu hala daha. Elinin üzerine sarılan eli düşünüyordu. İkizinin kucağında ölü gibi yatan bedenin aslında ne kadar güçlü olduğunu farkına varıyordu. Eğer çikolatayı yiyen Ege olsaydı hastaneye gidemeden kaybedebilirlerdi kardeşini. Ama Asi hem Egeye engel olmuş hem de direnmişti. Kız kardeşine bir kez daha hayran olurken, kendi abiliğinden utandı. Kız kardeşinin hastalığını dahi bilmiyordu. Nasıl bir abiydi kendisi.

''Çağan abiliğini sorgulama, senin bir suçun yok. Benim bile dünya kadar varken suçum sen sakın kendini sorgulama. Bilemezdin, bilemezdik.'' Çağın, ikizinin bir bakışından tanırdı ne düşündüğünü.

''Odasına götürelim. Ben hocalarımı arayacağım. Yattığı yatağın yanındaki pencereyi aç, gece ben yanında kalacağım. Kimseyi sokma odasına.''

Çağın kucağında Asiyle birlikte yavaşça odadan çıkıp, onun odasına doğru merdivenlerden çıkarken, geri de Çağanın hocasıyla konuşmasını duyabiliyordu. Asinin odasına geldiğinde bütün herkesin bu odada olduğunu fark etti. Ege ablasını yastığına sarılmış ağlarken, Girdabın gözlerinde akmayı bekleyen yaşlar, Çağının kucağında kendinden geçmiş bir vaziyette yatan kız kardeşini gördüğünde akmaya başladı. Rüzgar stresten tırnaklarını avuçlarına öyle bir geçirmişti ki Asiyi gördüğünde gevşettiği avuçlarından kanlar aktı.

Demir aşağı da Asi kızının yanında otururken nasıl onu anlamadım, nasıl nefes alamadığını anlamadım diye kendini paralarken, Ali neden kahvaltı masasında alerji konusu açılmışken, onun alerjisi olup olmadığını sorgulamadığı için kendine kızıyordu. Asrının düşünceleri karmakarışıktı. Odaya girdiğinde gördüğü o manzara aklından çıkamıyordu. Ama en çok Asinin onun eline dokunması, kız kardeşinin sıcaklığını hissetmesini unutamıyordu.

Hepsinden çok kötü olan biri vardı, Asil. Asiyi en çok Asil hissetmişti. Özellikle odaya çıkmışken, onun nefes almaya çalıştığını gördüğünde olduğu yere çökmüş oda nefes alamamıştı. İkizi ondan beter durumdayken bile Asili düşünüp ona güç olabilsin diye elinden tutmuştu. Halbuki bunu yapanın Asil olması gerekiyordu.

''Çıkın odadan,'' diyen Çağını kimse dinlememişti. ''Ege kalk yataktan, yatıracağım,'' ne Asi, diyebilmişti ne de kız kardeşim. Ege yerinden hızla kalkerken yatağını açmıştı ablasının. ''Girdap yatağının yanındaki pencereyi aç,'' Girdap ikilemeden hemen ona söyleneni yaptı. ''Odadan çıkın Çağan söyledi,'' kimse yerinden kıpırdamadı. Çağının sesini yükseltecek hali kalmamıştı.

Çağan odaya girdiğinde herkesin gözleri ondaydı. Herkes ondan bir şey söylemesini ama iyi bir şey söylemesini istiyordu. ''Uyandığında anlayacağız her şeyi. Bir şey sormayın. Kalabalık yapmayı çıkın odadan nefes alması lazım,'' herkesin yüreğine bir korku sızmışken, kimse hareket edemedi yerinden.

AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin