32. BÖLÜM

1.5K 140 68
                                    

Yine ben ve yine oy sınırı geçilmeden attığım bir bölüm.

Bölümü kontrol etmeden attım yazım yanlışları olabilir.

celif81bu bölümü sana ithaf ediyorum!

Keyifli okumalar!

....

Garip bir buhran içinde hissediyorum kendimi. Otokontrolümü kaybetmiş, hiçbir şey benim elimde değilmiş gibi. Şu an görünen de bunu gösteriyordu.
Ne kadar belli etmemeye çalışsam da korkuyorum.

Neden ben diye sorabilecek kadar kötü bir durumda olmak istemiyorum ama neden ben diye sormak istiyorum. Hayatımın bir anda tepetaklak olması yetmezmiş gibi bir de bir düzine çözmem gereken gizem vardı. Sürekli rüyalarıma girerek önüme çıkması bunu kesinlikle çözmem gerektiğine yoruyordum.

Kendi zamanımda beni bekleyen can dostum Derin vardı. Mesajına dönmediğim an ortalığı ayağa kaldıran kızın, beni bulamayınca ne kadar kötü bir hale gelebileceğini tahmin etmek bile istemiyorum.

Tüm bu karmaşıklığın içinde bir de Aren vardı. Ah Aren, onunla ne yapacağımı bilmiyorum.

Oturmuş Armin ile o kâhine nasıl gidebileceğimizi düşünüyorduk. Bundan yarım saat önce öğrenmiştik ki Aren, hem benim hem de Armin'in bahçeye bile çıkmamızı yasaklamıştı. Bizi bu şekilde koruyabileceğini sanıyorsa yanılıyordu. Başıma ne geldiyse bu sarayda gelmişti zaten.

Ona öfkeliydim, ona kesinlikle çok öfkeliydim çünkü ona defalarca bana bunu yapmamasını, beni bir yere kapatmasını söylemiştim.
Madem ki beni kaale almıyordu ben de onun verdiği emirleri ve koyduğu kuralları kaale almazdım.

"Armin."

"Efendim?"

"Aklımda bir yol var ve bunda en büyük rol senin."

"Nedir?"

"Bulut'tan yardım alacağız, Aren'in tamamen sarayda olmadığı bir gün bize yardım edecek ve bizi kâhine götürecek. Aren geri dönmeden biz de işimizi halledip geri döneceğiz."

"Bulut asla Aren'in lafından çıkmaz."

"Söz konusu senken bile mi?

...

Dört gün sonra

"Daha ne kadar benimle konuşmayacaksın? Gidip üç gün boyunca gelemeyeceğim bana dargın olmanı istemiyorum."

"Dargınlık oluşturabilecek hareketlerde bulunma o zaman. Sana kaç defa dedim beni saraya kapatma diye? Sen ne yaptın? Sen beni dinlemezken ben seni neden dinleyeyim Prens? Diğer herkes seni dinliyor, emirlerine uyuyor olabilir ama ben yapmam. Bunu bilmeme rağmen beni zorlamaya devam ediyorsun. Beni zorlayamazsın. Beni bir yere kapatamazsın prens. Konumunun ne olduğu umrumda bile değil."

"Bana prens deme."

Ona sinirlediğim zaman adı ile seslenmediğimi biliyordu ve tüm bu cümlelerim içerisinde buna takılmıştı.

"Neden? Prens değil misin? Benim dışarı çıkmamı bir prens olarak yasaklamadın mı?"

"Tamam bahçeye çıkarsın, ben gelince de beraber istediğin her yere gideriz olur mu?"

"Lüffettiniz prensim."

"Seni korumaya çalışıyorum! Neden anlamıyorsun? Elimden başka bir şey gelmiyor."

Alayla güldüm.
"Beni saray sınırları içerinde koruyabildiğini mi sanıyorsun?"

Gözlerine düşen kırgınlık ile dilimi ısırdım.
"Haklısın."

VANİA  KRALLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin