35. BÖLÜM

1.1K 115 51
                                    

Az21492149 bu bölümü sana ithaf ediyorum!

Keyifli okumalar!

...

"Lamia anlat bana ne oldu sana? Herkesi kandıra bilirsin ama beni kandırmazsın, sesinin tonundan bile nasıl hissettiğini anlarım ben. Hatırlıyorsun bir şeyler olmuş, düşünmek istemiyorum aklıma en kötüsü geliyor. Bebeğim ne olur susma artık, daha ne kadar kendine yapacaksın bunu?"

Dizlerimi kendime çekmiş öylece pencereden dışarıyı izliyordum. Neydi kötü olan dört gündür uyanık olduğum her saat göz yaşı dökmem mi? Yoksa şu an dökebilecek göz yaşımın dahi kalmaması mı?

Bir haftadır kayıptım. Aren, Bulut, Armin hepsini nasıl bir haftaya sığdırabilmişlerdi. Nasıl bir acımasızlıktı ki bu bana bunu defalarca yaşatmış her bir anını zihnime yerleştirmişlerdi?

"Hastaneden çıktığın andan beri kendinde değilsin. Hayır seni bulduğumuz o andan beri kendinde değilsin. Sanki benim tanıdığım kadın gitmiş yerine yirmi yıllık suskunluk ile acı çekmiş bir kadın var. Gözlerin o kadar acı dolu ki Allah aşkına susma artık. Yemiyor, içmiyor konuşmuyorsun. Uyuyamıyorsun sadece bedenin dayanamayıp bir kaç saat kapatıyor kendini o zamanlarda sayıklayıp duruyorsun."

"Sayıklamak mı?"

"Aren kim Lamia?"

Aren kim? Aren benim aşkım. Defalarca kurtarmaya çalıştığım defalarca ölümüne şahit olduğum. Sonunda kurtarabildiğim ve kurtardığım vakitte de ayrı düştüğüm adamdı.

Bacaklarım çözüldü çığlık çığlığa ağlamaya başladım. Hani bitmişti göz yaşı? Bitmiyordu, bitmezdi. Çok, çok ağırdı. Onu defalarca öldürmüşlerdi. O defalarca karşımda kan kustu. Ben defalarca sevdiğim adamın cenazesine katıldım.

Ah kalbim, ah kalbim ondan mıydı  onu her gördüğünde tekleyişin? Ondan mıydı   ona duyduğun büyük aşkın yanında duyduğun korku? Ah kalbim sen nasıl dayandın bunlara?
Derin de benim gibi yere oturdu arkamdan bana sarıldığında benimle beraber ağladığını biliyordum.

Allah'ım bu nasıl bir acı? Ben defalarca öldüm onunla, onu kurtardım, ben onu kurtardım bunun bedeli ondan gitmem olmamalıydı. Allah'ım ben bu acıya nasıl dayanıcam?

Çığlık atmakatan acıyan boğazım, daha çok acı. Yemek yemediğim için bitkin düşen bedenim, daha çok acı çek. Göz yaşlarım yüzünden yanan yüzüm, daha çok acı çek. Hepiniz daha çok acı çekin ki birazda olsa bastırılsın kalbimin acısı.

"Derin canım çok yanıyor! Dayanamam derin dayanamam! Onu ilk kez kurtabilmişken dayanamam. Kim bilir? Kim bilir ne haldededir?"

"Tamam birtanem tamam."

"Ben onu bıraktım sanacak. Ben istemedim, yemin ederim ben istemedim. Korktum, çok korktum ama ben istemedim. Kalbim ah, ah kalbim"

"Lamia hastaneye gidelim mi? Lamia ne olur kendine gel."

"Ben onsuz ne yapıcam şimdi? Benim ne anlamım kaldı ki şimdi? O yoksa, ben niye varım ki? Ben olmayayım Derin. Ne olur ben olmayayım."

"Lamia tamam! Tamam Çek elini Lamia bırak Lamia! Yüzün bırak!"

Ne olduğunu kavrayamıyordum Derin iki elimi tutmuş bırakmıyordu yüzümde sızılar vardı ama yetmezdi ki bu sızı. Daha fazla olmalıydı daha fazla olsaydı belki kalbim biraz hafiflerdi.

...

Yazardan Aren'in zamanı

"Ne yapmalıyız Bulut? Abimi kaybetmekten korkuyorum. O da babam gibi eğer aklını yiti-"

VANİA  KRALLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin