Uykusuz Geçen Bir Gece

42 7 4
                                    

O gece yatağıma uzandığım an uyumayı diledim. İçtiğim o içkinin beni sarhoş etmesi dışında bir işe yaramasını isterdim. Ama sadece yatağıma uzanmış yorganıma sarılmış öylece bekliyordum uyumayı.

Hyunjin'in dokunuşu hala vücuduğumdaymış gibi hissedince gözlerim doldu ve kusmak istedim. Sanki vücudum bana ait değilmiş gibiydi. Sadece orada hapsolmuş, yaşıyordum.

Göz yaşlarım şakaklarımdan usulca akıp yastığımı ıslatırken yan odada uyuyan Felix'in benim hıçkırıklarıma uyanmasını istemediğim için dudaklarımı ısırdım. Bu vücudun bana ait olduğunu hatırlamak için dudaklarım patlayana kadar sertçe ısırdım. Bunun yetersiz olduğunu hissettiğimde yatağımda doğrulup önce göz yaşlarımı sildim ve ardından yanımdaki komidinin çekemcesini açıp birkaç defterin ve ıvır zıvırın arasına sakladığım falçatayı aldım. Ucunu sonuna kadar açtığımda aklımdan geçen tek şey tüm yatağımı kana bulamaktı. Ancak bunu yaparsam hissedebilirdim sanki vücudumun bana ait olduğunu.

Baş parmağımı falçatanın keskin ucuna bastırarak kaydırırken bu acının gerçek olmadığını düşündüm. Bu acı gerçek olamayacak kadar hafifti. Kendi kendime hafifçe kıkırdadığımda bir kez daha kafayı sıyırdığumı farkına vardım. Ama bu iyi hissettirdi.
Kafayı sıyırmıştım.
Sanki bu beni özgür hissettirmişti.
Her şeyi yapabilirmişim gibi özgür hissetmiştim. Kafayı sıyırmıştım, evet, ama özgürdüm. Bu yeterli değil miydi?
Artık insanların bir önemi yoktu ki
Onlar önem verilemeyecek varlıklardı. Buna ben de dahildim.
Bu boktan hayat insanları düşünmek için fazla boktandı.

Falçatayı hızlı bir hareketle sol kolumun iç bölgesine büyük bir yara açmak için savurdum.
Kolumdan akan kırmızı kan karanlıkta görülemeyecek kadar değersizdi. Birkaç damlanın yatağıma aktığını duyuyordum yalnızca.
Akan her damla kan sanki yükümü hafifletir gibi gerçekliği hissettirdi.
Ama acımı azaltmadı.
Falçatayı aynı yaraya bir kez daha batırdım ve kemiğimi sızlatana kadar derine indim. Dişlerimi sıkmış, içimden geriye doğru saymaya başlamıştım.
5...
4...
3...
2...
1..
Ve falçatayı hızlıca hiç düşünmeden derinlerden çıkardım. Dişlerimin arasından acıyla inlerken sessiz olmak için çabalıyordum. Yatadan oluk oluk kan akarken birkaç hafta önceki yaramın kapanmak üzere olduğunu gördüm.
Yap gitsin. Daha kötü olamaz.

Kapanan yaralar asla gerçek anlamda kapanmazdı. Her zaman bir iz bırakırdı. Siz fark etmeseniz bile zamanla sizin bir bütününüz haline gelirdi.
Benim bütünüm yaralardan ibaretti.
Kapanmış yaralardan.

Kapanan yaralar asla gerçek anlamda kapanmazdı. Her zaman bir iz bırakırdı.
Bazı izler ise yaralarda çok can yakardı. Sizde kalan izler her şeyden çok can yakardı.

Kapanan yaralar asla gerçek anlamda kapanmazdı. Her zaman bir iz bırakırdı.
Bazen ise sadece bir iz olarak kalırdınız.
Önemsiz
Anlamsız.
Görünmez.

Bir gerçek varsa o da hayatın sizin için her zaman en kötüsünü planladığıdır.
Hayat sizin için iyi olan şeyleri can yakar hale getirirdi. Ne olursa olsun her insana acıyı tattırırdı.
Geç kalsa bile o acıyı her insan tadacaktı.

En Dipte Olmak | Minsung ✓Where stories live. Discover now