Reçetesiz İlaç

43 9 1
                                    

Eve dönmenin üzerinden bir haftadan fazla geçmişti. Her gecem uykusuz geçiyordu. Yalnızca penceremden ay ve yıldızları gözlüyordum.
Gözlerim yorgundu. Uykuya dalmak için bana yalvarıyorlardı, ama elimde değildi. Sanki uyumak nedir unutmuşum gibiydi. Son iki gündür toplam uyku sürem altı saati geçmezdi. Sanırım Hyunjin'e olanlar yüzündendi. Benim yüzümdendi. Elbette öyle olacaktı, tüm olanlar benim yüzümdendi...

Uyku sorunum için bir ilaç kullanmaya başlamıştım. Reçetesiz bir ilaç. Ya da her ne bok deniyorsa işte. Uzun süre kullanmak gibi bir niyetim yoktu, sadece uykumu düzene sokana kadar yardım alacaktım.
Açıkçası bu tarz şeylere lisede minik bir başlangıç yapmıştım. Okulda öğrenciler arasında yaygınlaşmış ve bir grup üst sınıf bunun satışını yapmıştı. O heriflerden birisi bana bir paketini bedava vermişti. Devamını isteyeceğimden, bunu seveceğimden söz etmişti. İlk o zaman denemiştim ancak devamını falan almamıştım. Pahalıydı. Eh, ona o kadar para verecek kadar iyi değildi. Ama şimdi içime çektiğimde huzur gibi geliyordu. Aldığım her nefeste bu uyuşturucu maddeyi arıyor gibiydim.

Bu hafta farklı bir şey almıştım. Ne olduğuna bakmamıştım, sadece satıcı herifin getirdiği şeyi almıştım. Ne olduğu umrumda değildi çünkü her türlüsüne ihtiyacım vardı.
Küçük bir sigara gibi kağıda sarılmıştı. Ucunu çakmağımla yaktım ve penceremin önüne her zamanki gibi yerleştim. Elbette diğerleri bilmiyordu. Bilmelerini istemiyordum çünkü Han bana psikologluk taslayacaktı.
Aldığım bir iki nefesten sonra beynim çalışmayı bırakmıştı. Düşündüğümden hızlı etki ediyordu. Etrafım bulanıktı, sanki her cisim ışık saçıyor gibi parlıyordu. Hoşuma gitti. Ardından halüsinasyonlar başlamıştı, ya da öyle sanıyordum. Bilmiyorum ama kafam gidikti ve bunu farkında olmam tuhaftı. Belki de değildi. Dizlerimdeki acı yere düştüğüme işaretti. Ellerime baktım. Her yer kan içindeydi. Elimde bir bıçak vardı. Acaba o kabusa mı dönmüştüm. Etrafımda Hyunjin'i aradım. Orada değildi. Sadece kan izleri görüyordum. Onu görmek istiyordum. Hyunjin'e bir kez daha bakmak, yaşadığını görmek istiyordum.
Ayağa kalkmaya gücüm yoktu, emekleyerek yatağımın üzerindeki montuma ulaştım ve cebinden bir paket çıkardım. Kağıda sarılı değildi. Toz halindeki ilacı kafama diktim. Böyle kullanılıp kullanılmadığımdan emin değildim ama halüsinasyonları arttırmasını ve bana Hyunjin'i göstermesini istedim.
Öğle vaktiydi, ama hava bir anda kararmaya başladı. Sanki birisi gözlerimi bir iple sıkıca bağlamıştı.
"Hyunjin?"
Birinin bana dokunduğunu hissettim. Sesler suyun altındaymışım gibi boğuktu. Görüntüler ise karanlıktan ibaret bir cehennemden farksız.
Kollarımdan tuttu. Batmakta olduğum bu derin sulardan kurtarmak ister gibi kollarımdan tuttu ve beni yukarıya, su yüzüne doğru çekti. Cehennemim aydınlandı. Görüşlerim bulanık olsa bile karşımdaki Han'dı. Onun güzelliği rahatlıkla seçilebilirdi.
"Minho. Kalk hadi." boğuk sesi endişeli gibiydi. Belki de değildi. Ayırt edemiyordum. Gevşemiş kaslarımı zorladım ayağa kalkmak için. Sanki üzerinden uzun zaman geçmiş gibi gözlerim bir n için kapandı ve açıldı. Yatağıma yığılmıştım, Han ellerini yanaklarıma koymuştu.
"Minho?"
Dudaklarım aralandı ama sözcükler boğazımda takılı kaldı. Han'ın boynuna dolanan kalın bir Kara Mamba yılanı onu boğuyordu.
"Hayır."
Onu kurtarmak ister gibi kollarımı ona doladım. Yılanın kalın derisi gözlerimin önünde parladı.
"Özür dilerim!" diye haykırdım. "Özür dilerim! Özür dilerim! Lütfen bırak onu. Yalvarırım." Yılanı gövdesinden tutup çekmeye çalıştım. Ama boşaydı. O kadar güçlüydü ki yalvarmak dışında başka seçenek bırakmıyordu bana. "Yemin ederim, yemin ederim pişmanım. İstiyerek yapmadım. Lütfen bırak onu."
Hüngür hüngür ağladım. Birisinin yardım etmesini umarak bağırdım. Han'ın benim yaptığım yüzünden ölmesini istemiyordum. Buna dayanamazdım. Ben...ben biterdim.
"Ona bunu yapmak istemedim! Hiçbir zaman istemedim. Sadece o...ona sinirliydim. Ona zarar vermek istemedim! Yemin ederim."
Dizlerimin üzerine kapandım ve yalvarmaya devam ettim.


En Dipte Olmak | Minsung ✓Where stories live. Discover now