ESARETİNDEN KURTULUŞ

0.4

🌙

Babasının yeşil gözlerini inceliyordu Zümrüt. Babasına hayran, aşık bir kızdı o. "Yedun gız babanin gözleruni." Bunu söyleyen Zümrütün Cihan amcasıydı. Kendi öz amcasından daha çok seviyordu zira kendi öz amcası Sabrinin sevilecek bir yanı yoktu. "Cihan amca, nasıl yerim canım babamın gözlerini? Hih kör olur babam." Güldü Cihan küçük kızın panik haline. Bu gece Oktay ve Cihan ufak bir kutlama yapıyorlardı Cihanların evinde. Yakın zamanda almış oldukları ödül için. "Zümoş, babam sana şaka yaptı. Bak Oktay amcanın gözleri hala orda midende değil." Zümrüt bir Ceylan ablasına bir de babasına baktı. O sırada hem Cihan hem Oktay gülüyordu küçük kıza. Cihan amcası tombiş yanağına doğru eğilince Zümrüt bağırmıştı hemen. "Cihan amcaaa öpme sulu sulu. Babaaa kurtarin benii." O bunu söylerken Cihan çoktan yanaklarını öpmüştü. "Oh, bal bu kızın yanakları. Amcasının ballisi bu kız." Öyleydi Zümrüt, amcasının ballisiydi. Canım, cicim denmezdi. Ballim denirdi oralarda. "Aba al babani Serap teyzee." Bilmiyordu Zümrüt Cihan amcasının bu sulu sulu öpücüklerine hasret kalacağını. Bilse hiç nazlana nazlana şikayetçiymiş gibi yapar mıydı? "Bırak lan artık kızımı." Zümrütün kurtarıcısı babasıydı gene öyle olmuştu. "Sen karışma Oktay. Oğlum olmadı zaten alamayacağım kızını..." Büyük bir hüzünle söylemişti bunu. Yeni doğan kızı Hilale baktı dünya tatlısıydı. Baş tacıydı onun için hem karısı hem kızları. "İki gözümün çiçeğini vermem ben kimselere." Zümrüt gene anlamayarak babasının gözlerine baktı iki gözünde de çiçek yoktu. "Çiçek yok ki gözünde baba..." Ceylan büyük bir kahkaha patlattı bu sefer. "Zümoş," dedi gözünden yaş akana kadar gülerken. "Oktay amcam iki gözümün çiçeği derken en değerlim en kıymetli demek istedi. Yani senden bahsetti." Zümrütün babasına aşkla olan bakışları arttı. 6 yaşında bir çocuktu annesi yoktu ama babası sayesinde en mutlu çocuktu. "Ne yapacağız senin bu kızın benim kızımın bilgisizliğini kullanarak öğretmencilik oynamasını?" Öyleydi Ceylan yaşına aldırmadan Zümrütü biraz kullanıyordu sanki. "Bu sene sınavda görürüz Oktay amca. Öğretmen olacağım ben." Büyük bir kararlılıkla söylüyordu Ceylan bunu. Gene herkesin yüzünde bir tebessüm bırakacak bir şey söyledi Zümrüt. "Gelin olucam baba ben de premses gibiii." Aslında farklı bir hayali daha vardı ama onu daha sonra babasına söyleyecekti. "Prenses o Zümoş." Dudaklarını büktü Zümrüt daha sonra babasına döndü. "Babacığım, annem hala gelinliğimi bulamamış mı? Tamam olmam gelin annem gelsin artık." Yutkundu Oktay yeğenine bu konuda böyle bir yalan söylediği için kızgındı. Buna yana yakıla inanan kızına bunları yaşattığı için kendine, şu hayatta sevdiği tek kadına kızgındı. "Babam, konuştuk ya kızım. Annenin şehirde farklı işleri var. Senin gelinliğini beklemiyor o." Annesinin gelmeyeceğini anladığında kendini suçlasın istemiyordu kızı. "Baba, annemin ne işi olabilir? Bizden önemli işi olmaz ki onun. Ben artık sen gittiğinde yengemle kalmak istemiyorum. Anneme gene kötü kelime kullandı." Kızına bir dadı tutmayı düşünmüştü Oktay ama yengesi ben bakarım diyince dadıya vereceği parayı yengesine vermeye başlamıştı her ne kadar uyarsa da onu pek umursamıyordu yengesi. Onu cevap vermekten kurtaran elindeki telefonla uğraşan Ceylan olmuştu. "Zümoş, hadi kalk dışarı çıkalım. Kuzeycim geldii." Babasına bakarak söylemişti bunu Cihan ise kızına sahte bir sinirle baktı. "Kuzeyciğini ayağımın altına almadan yolla yoksa ezilir babam." Güldü Ceylan Kuzeyle lisenin başından belli sevgiliydi. "Tabii baba yollamaya gidiyorum zaten bak şimdi yolladım." Cihan bir şey demedi Zümrüt oturduğu yerden kalktı. "Ay erkek kardeşini de getirmiş bizim buraya arkadaş arkadaş oyna tamam mı onunla?" Başını salladı Zümrüt onun için oyun olsa yeterdi. "Dikkat edin." Diye seslenen iki adamın sesi duyuldu onlar kapıya doğru ilerlerken. Kapının yanındaki aynadan kendine baktı Ceylan kıvırcık olan siyah saçlarını eliyle düzeltti. "Süslenme Ceylan." İçeriden sesi hayli kızgın çıkan babasının sesiyle kapıyı açtı Ceylan zira biraz daha kalmaya devam ederse babası gitmesine izin vermeyebilirdi.