1.7

505 21 7
                                    


🌙

Ağlayan oğluna bakarken mırıldandı Zümrüt. "Ha bu felağun kuşi, demirdendir pençesi. Kuş yollarım kanadini, uç da getir annesi." Esaretinden ikinci yılıydı genç kızın. Şimdi kucağında bir yaşında yemyeşil gözlerini doldurmuş oğlu vardı. Onun oğlu, küçük bir kadın olarak girdiği bu evde bir çocuğun annesi olmuştu. Bu neniyi, Ceylan ablası ile söyleyecekti. Sahi Ceylan ablası neredeydi? Her şeyden onu koruyan, Remziye dahi karşı gelen Ceylan ablasını istiyordu Zümrüt. Beş yaşında bir çocuk gibi ağlayıp 'Ceylan ablam gelsin' diye feryat etmek istiyordu. Artık yapamazdı. Anne olmuştu, önceliği çocuğuydu. Kendi annesinin yaptığını yapmayacaktı. Onu çocuklarından ayıran yalnızca ölüm olacaktı. "Neni uşağum neni, oy neni neni. Neni uşağum neni, oy neni neni." Memleketini özlemişti Zümrüt. Yemyeşil ormanlara sırtını çevirip Fatsada nefeslenmeyi özlemişti. Bu cehennemde onun bütün özlemlerini gideren biri vardı. Deniz kokulu oğlu, Egesi. Minik bebeği. "Oğlum adam olacak. Kani deli akacak. Mertluğun destanini benim oğlum yazacak." Ağlayan minik oğlu gibi ağlamaya başladı Zümrüt. O teyze olacaktı, anne değil. Anne olacak yaşta değildi ki o. Cihan amcası neredeydi? Onu neden kurtarmıyordu? "Neni uşağum neni, oy neni neni. Neni uşağum neni, oy neni neni." Ceylan ablası oğul ninisini ikizlerinin iki erkek olduğunu düşünürken esberlemiş. Bir ay boyunca her konuştuklarında söylemişti. Şimdi Zümrütün ezberinde kalan bu nini hala onu kurtarmaya gelmeyen Ceylan ablasını, hiç görmediği minik ikizleri, Kuzey abisini, Cihan amcasını, Serap teyzesini ve Ceylan'dan sonraki en iyi arkadaşı, kardeşi olan Hilali hatırlatıyordu. "Oğlum adam olacak..." Oğluna bakarak mırıldandı bu sözleri. Onun gözlerinde bulduğu bu huzur çok sürmedi.

Kilitli kapı zorlandı. "Kilitlenmeyecek demedim ulan ben sana? Aç şu kapıyı hemen aç!" Canavarları gelmişti. Korkak adımlarla açtı kapıyı. Hemen ardından yüzüne bir darbe aldı. Lanetler okudu kendine, ona bunu yapana, minicik oğlununun göz yaşlarını durduramamasına. "Ne yapıyordun lan? Kendine bir şey mi yaptın?" Vural Aslanbeyin hassas noktasını bu iki senede öğrenmişti Zümrüt. Aslanbeyin hassas noktası Zümrüttü. "Yapmadım, ağlıyordu... Korktum." Oğlunun sesini duymaktan nefret ederdi Vural Aslanbey. "Git Dilana ver şunu. Sonra odaya gel!" Hemen başını iki yana salladı Zümrüt. "Vermem Dilana. Hem hasta oldum ben gelemem ki. Nolur oğlumdan ayırma..." Vural Aslanbeyde Zümrütün hassas noktasını biliyordu. Oğlu, çocuğu. "Defol git Dilana ver onu! Almayacaksın eline, kokuyor pis pis!" Cennet kokuyordu onun oğlu oysa, Vural oğlunun kokusunu hiç bilmedi. "Dilan olma-" bitiremedi sözünü. Kucağında sıkı sıkı tuttuğu oğlu ile yere düştü aldığı darbe sonucunda. "Olacak! Dilan olacak. Bana karşı gelirsen öldürürüm onu! Şimdi siktir git Dilana ver o iti. Gelip beni rahatlatacaksın güzel karım." Nefret etti bir kez daha ondan Zümrüt. Binlerce bela okudu, binlerce kez yalvardı Rabbine. "Bizi bu cehennemden çıkart Allah'ım..." Duaları geçte olsa kabul olacaktı. Çok bekleyecek, çok çekecekti lakin mutlu sona yaklaşacaktı...

...

Haber verdikten hemen sonra Ece ile dışarı çıkmıştık. Arabanın içinde bizi bekleyen oğlum ve Egemeni gördüğümde anlamsız bir gülümseme oluştu yüzümde. Ece ve bana nasıl anne-kız kombini yaptıysa adeta Ege ve kendisine de bizimki gibi bir şey almıştı. İkisinin üzerindeki kamuflaj ceket ve siyah tişörtleri ile birbirlerinin kopyasıydı. "Anne, dedeme gidiyoruz!" Oğlum bu şekilde Egemen'in sürprizini bozmuştu. Babamsız kaç bayram geçirmiştim? Babamın şehitliğine dahi gidemediğim kaç bayram olmuştu? Ben eksiktim, fark ediyordum ki ben babamdan sonra kimsesiz kalmıştım. En azından oğlum hayatıma girene kadar. "Teşekkür ederim." Bu bayram ilk defa bir ailenin içinde olduğumu hissettim. Uyandığımda heyecanla bayramlık giydim mesela, ya da aramam, bayramlaşmam gereken biri vardı bu bayram. Babamın şehitliğine gidecektim. Senelerdir olmayan her şeyi var ettiği içindi bu teşekkürüm. Çocuklarımın yüzünde oluşturduğu o tebessüm içindi. Bizi koruduğu içindi...

ESARETİNDEN KURTULUŞWhere stories live. Discover now