0.9

753 33 29
                                    


🌙

Babasının önüne oturmuş saçlarının örülmesini bekliyordu Zümrüt. Bugün çok sevdiği Ceylan ve Kuzeyin nişanları vardı. Üzerini giydiği beyaz elbiseden en az Ceylan kadar mutlu olduğu belli olmalıydı. Oktay kızının saçını ördükten sonra yeni aldığı beyaz kurdeleli tokayı saçlarına taktı. Kızının saçlarından öperken burnuna o naif, eşsiz kokusunun dolduğunu hissetti Oktay. Minik kızı ile konuşması gerekiyordu ama bu durumu ona nasıl açıklayacağına dair en ufak bir fikri yoktu. "Güzel kızım," dedi. İstemese de yalandan bir cümleye başlamak için. "Yakışıklı babam," kızı aynı onun gibi karşılık vermişti. "Bugün, anneni göreceğiz." Acı bir gerçekti Deryanın yeni yuvasını görecek olmaları. Bundan haberi olmayan Zümrüt neşe ile konuştu. "Gerçekten mi baba? Gelinliğimi bulmuş mu? Bak sen de aldın. Artık 2 tane gelinliğim olacak!" Gene yenildi kızına Oktay. "Annen, bir evcilik oynuyor. Bizim onu tanımıyormuş gibi yapmamız gerek. Annen orada değilmiş gibi davranacağız tamam mı babacığım?" Zümrüt anında gözlerini doldurmuştu. Büyüdükçe bu oyunlar neden canını bu denli acıtıyordu? "Ben evcilik oynamak istemiyorum! Annemi istiyorum. Gene aile olalım istiyorum! Şeyma hanım benimle dalga geçmesin artık istiyorum!" Şeyma Deryanın yokluğundan daha büyük bir tranva yaratmıştı Zümrütte. Oktay ise bu durum için defalarca Şeyma ile konuşmasına rağmen asla doğru yolu bulamıyordu. "Bebeğim, sadece bugünlük. Anneni göreceğiz ve görmemiş gibi yapacağız. Hem ben sana yeni bir gelinlik daha alacağım söz." Zümrüt gözünden bir damla yaş akıttı. Gelinlik istemiyordu! Ailesini istiyordu. "Baba nolur annemi tanıyalım. Hem biz tanımasak bile o bizi tanırki... Annem bizi unutmuş mu baba?" Unutmuş diyemedi Oktay. Kızının canını daha fazla yakmak istemedi. "Unutur mu hiç? Annen bir oyunun içinde ve bu oyunun bozulmaması lazım. Oyuncuktan karnına yastık koymuş. Oyunu kazandığı zaman o bizim yanımıza gelecekmiş." En nefret ettiği şeyi bir kez daha kendisi yapmıştı Oktay. Kızına yalan söylemek can sıkıcı bir durumdu. "Söz mü?" "Söz bebeğim. Sende söz ver anneni gördüğün zaman onunla konuşmayacaksın, yanına gitmeyeceksin." Kafasını salladı Zümrüt hiç istemese bile.

Tam karşı masalarında oturan Derya kızına ve eski eşine bakıyordu. Bir eli karnındaydı. Pişmanlık duygusu onu kasıp kavuruyordu. Nasıl bir melekten farkı olmayan kocasını bırakıp Taner gibi bir canavarın eline düşmüştü? Kızı 10 yaşındaydı bunu biliyordu Derya. Bu küçük yaşına rağmen güzelliği belliydi. Kızım diyip bağrına basamıyordu... Annem diyip yanına koşmamıştı Zümrütü...

Zümrüt özellikle tam karşıda annesinin olduğunu bildiği o masaya bakmıyordu. Yanında hissettiği gölge ile o tarafa baktı. Bu çocuğu tanıyordu. Kuzey abisinin huysuz kardeşiydi bu. "Merhaba," dedi bu sefer aynı Zümrüt gibi. Bu defa cevap vermeyen taraf Zümrüt olmuştu artık oyun oynamak istemiyordu. "Neyin var? Üzgün müsün?" Başını salladı Zümrüt. Ağlamak istiyordu, ama annesine sarılarak. "Tamam, oyun oynuyalım. İster misin?" Egemen dayanamamıştı üzgün bir şekilde oturan bu kıza. "Artık oyun oynamayı istemiyorum! Oyunlar canımı acıtıyor!" Onun bu kelimelerini tek işiten Egemen değildi. Onlara doğru adım atmış 2 adım arkasındaki Derya da duymuştu. Kızının canının acıması canını acıtmıştı. "Evcilik oynarız, Perinin bebekleri var arabada getireyim mi?" Kızın ağlamaya başladığını görünce korkuyla etrafına baktı Egemen. O kötü bir şey söylememişti ki... "Zümrüt, ne oldu? Bi yerine bir şey mi oldu? Acıyor mu?" Onun korku ile sıraladığı soruları arkasındaki Derya da sormak istiyordu ama yapamadı. "Annemi istiyorum. Annemi istiyorum! Nolur annem gelsin." Göz yaşları arasında söylediği cümleler Deryanında gözündeki yaşları ortaya çıkarmıştı. "Annen nerede? Çağıralım hemen." Zümrüt eli ile ilerideki masayı gösterdi ama Egemen kendi masalarında boş olan yengesinin sandalyesine baktı. Derya yengesinden mi bahsediyordu bu kız? Hiçbir şey anlamayınca salonda gözlerini gezdirdi. Kapının hemen önünde dalgınca sigara içen Oktay ve Cihanı gördü. Yanında durduğu küçük kızın elini tuttuğu gibi dışarı, Oktayın yanına çıkarttı!...

ESARETİNDEN KURTULUŞWhere stories live. Discover now