1.3

607 33 10
                                    

🌙

Zümrüt ona Ordu'da aile olan Cihan amcası ve Serap teyzesini Artvine yollamıştı. Cihan ve Oktayın beraber istedikleri atama aylar sonra açıklanmıştı. Cihan ilk defa yaptığı şeyden pişmanlık duymuştu. Sabri Zümrütü yanında götürmesine asla izin vermezken bazı günler telefonuna da el koyuyordu. O günlerde Ceylan ve Kuzey aradaki mesafeyi hiç sayar gelirdi Zümrütün yanına. Korktukları bir şey vardı. Sabri Yurtel veya oğullarının kız kardeşlerine vereceği zarar. Telefonunun alındığı günler haricinde haftada bir gelirdi ikili. Cihan ise görevde olmadığı zamanlarda iki ayda bir kesinlikle Orduya gelirdi. Sabri her ne kadar Zümrütün abisinin evinde kalmasını istemese de ona karışmıyordu.

Zümrüt gene yengesine ev işlerinde yardım etmiş aşağıya gitmek için amcasından izin alıyordu. "Amca, işim bitti eve gidebilir miyim?" Sabri daha yeni sekize gelen saate baktı her gün ondan önce bu evden çıkmayan kıza kaşlarını çattı. "Bu saatte neraya gideceğsin?" Omuzlarını silkti bir anlık boşlukla Zümrüt. Yüzüne hediği tokatla mırıldandı. "Ders çalışacaktım..." Hala hukuk okumak istiyordu ve lise zorlaşmıştı amcasından gizlice hazırlanıyor olsa da ona bunu söylemese daha fazlasının geleceğini biliyordu. "Bana bak, defol git Aslanın odasına. Bu gece orada kalacağsın. Fadime, o Sevgi Ordudan çıkmadan bunu odadan bile dışarı çıkartma." Sevgi kimdi bilmiyordu Zümrüt. İtiraz etmek isterdi ama edemedi zira yengesi kolundan tutmuştu bile. "Kitaplarımı alsam..." Yengesinin eli canından çok sevdiği saçlarına gidince inledi Zümrüt. "Kitap diyor, anan gibu olacağsun sen başumuza ne bekleysek Deryanın gızından. Sen de kafalarsun bir Denizoğlu ananla kavuşursunuz. Ceylan yardım eder sağa o da iyu bilur Denizoğlullarının goynuna girmeyi." O konuşurken içeriden Sabri bağırdı. "Sus Fadime senin o got kafali oğlun yüzundan kimsa değul na biz alacağuz bunu gelin diye." Korktu Zümrüt, Aslanla değil evlenmek aynı çatının altında kalırken bile korkuyordu. Ceylan ona Aslanın herhangi bir yanlış hareketinde haber vermesi için binlerce öğüt vermişti ama telefonu yokken hiçbir işe yaramıyordu. Aslında Aslan bu evde ona iyi davranan onu koruyan tek kişiydi ama güvenemiyordu Zümrüt. "Ben bu süluğu gelin diye almam. Anası gibudu bu oğlumu bırakır gider. Ha ondan sonra Derya gibu bulur Allahundan." Derya küçük kızını bırakmanın bedelini küçücük oğlundan çıktığını biliyordu. "Hüseyin görmüş geçen Ceylanların evuna giderken. Çocuğu otosmik mi neymiş." Hüseyin, Denizoğlu konağında çalışan bir korumaydı evlendiği için Zümrüte bir zararı yoktu hatta kendi kızı olduğundan beri ona bir abi edasıyla yaklaşıyordu ama bu Zümrütün ona güvenmesi için bir sebep değildi Oktay kızına her zaman, 'ne olursa olsun sana yapılanı unutma,' derdi. Unutmamıştı Zümrüt, onun saçlarıni koparan onu yere düşüren kimseyi affetmeyecekti. Kapı çaldığında Sabri'nin kaşları çatıldı. "Sok şunu içaru kapisunu da kilitla. Sesini çıkarursan geberturum senu Zümrüt." Ne zaman sesini çıkartmıştı Zümrüt? Her zaman, özellikle okula başladıktan sonra babası haricinde kimse onun sesini duymamıştı oysa. Ama Sabri her seferinde bunu söyler dururdu. Yaka paça Zümrütü Aslanın odasına attıktan sonra kapısını üç defa kilitleyip yeleğinin cebine atmıştı Fadime.

Kapıyı açtığında yüzünü buruşturarak bakmıştı. "Ne istadun Sevgi?" Sevgi yıllar önce buralardan gitmişti. Zümrüt onu hiç görmemiş kim olduğunu bile bilmiyordu. "Yeğenimi göstereceksin bana Fadime. Hemen şimdi, yoksa yemin ederim Mustafa'ya çocuğa şiddet uyguluyorlar derim." Mustafa Sevginin Ordudan gidişi Oktay ve Sevginin bütün bağını koparan kişiydi. Mustafa Oktayın en yakın arkadaşıyken Sevgiye sevdalanmıştı. En yakın arkadaşına gidip ben senin ikisine sevdalıyım diyememişti. Dediği gün zaten her şey için çok geçti. "Yoktur burada yeğenin. Git anasunun yanında ara onu." Sevgi onu itekleyerek içeri girmişti. "Neraya gireysin sen?" Sinirle konuştu Sevgi. "Babamın evine giriyorum Fadime sana hesap mı vereceğim?" Dik başlılığı Oltayla çok benziyordu. "Zümrüt," diye seslendi içeri doğru ilerlerken korkusundan efendim diyememiş atıldığı odanın köşesinde ağlıyordu Zümrüt. "Senin bir baban yok Sevgi. Oktay bile seni sildi. Sen hala buraya evim mi diyorsun?" Sabri Yurtel her zaman acımasız olandı. "Oktayın kızını sana bırakmam anlıyor musun? Bana yaptığını yapacaksın ona değil mi? Sen babanın hayrına bir iş yapmazsın Sabri." Ona yaptıkları, Mustafa ile kavuşma sebebi dahi olsa bu iğrençliğini örtmüyordu. Yeğenine yapılmaması için çaba gösteriyor olsa bile başarısız olacaktı Sevgi...

ESARETİNDEN KURTULUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin