50. bölüm; Alex ile tanışma ve Maç

281 38 20
                                    

-Hayır, onlar benim dengim değildi. Bu tür önemsiz karmaşalar ya Kara tilki'yi taklit edenler ya da ayak işleriyle uğraşan kişilerden kaynaklanır.

Genç adam cevabım karşısında şaşırırken onunla aynı tepkiyi Cedric ve Mathias da veriyordu.

- Kara Tilki o aptallar için intikam almak için uğraşmaz. İntikam almak isteyenler sadece karşılaştığımız şu dördü olabilir. Dedim. Köşede duran bayılttığım adamları göz ucuyla göstererek.

Genç adam, Cedric ve Mathias sözlerimden sonra adamlara doğru kısa bir süre baktılar. Adamlar hala daha baygın bir şekilde yatıyorlardı.

- Sayıları daha fazla olsa bile önemi yok. Onlar sadece bir avuç böcek.

Normalde insanlar hakkında bu şekilde konuşmaktan nefret ediyorum ama insanlara zorbalık yapan, onları aşağılayıcı sözler söyleyip, hakaret ve her türlü şiddet uygulayan insanlardan daha çok nefret ediyordum. Bu yüzden onlar gözümde bir böcekten farkları yoktu.

Sözlerimle hepsi bana doğru tekrar şaşkın bir şekilde bakarken ben onları umursamadan yemeğim den bir yudum daha aldım.

- Bö... cek! Dedi mavi saçlı genç adam kahkaha atarak.

Attığı kahkaha yüzünden sol gözünden yaş geldi. Sağ eliyle yaşı silip tekrar konuştu.

- Doğrusu... Dedi birden durakladı ve tekrar konuştu.

-  Güçlü bir büyü kullanıcıyla boy ölçüşemezlerdi zaten.

Benim güçlü bir büyü kullanıcısı olduğumu mu söyledi? Yoksa Sapphire'yı hissedebiliyor mu? Bu adam normal değil... Kim bu adam?

Aklımdaki sorular ve şüpheler yüzünden dalgınlaşırken genç adam sağ elini bana doğru uzattığında tedirgin oldum.

- Ah! Kendimi tanıtmayı unuttum değil mi? Ben Alex.

Adının Alex olduğunu öğrendiğim genç adamın elini tutup sıkarken cevap verdim.

- Arya.

Sırasıyla Cedric ve Mathias da ellerini uzatıp tanıştılar.

Alex ciddi bir yüz ifadesi ile bana bakarak konuştu.

- Sana bir önerim var küçüğüm. Benimle bir maç yapmaya ne dersin?

Cedric ve Mathias tekrar şaşkın bir şekilde Alex'e doğru baktılar. Sanırım böyle bir teklif yapmasını beklemiyorlardı. Ama ben açıkçası bekliyordum.

Onun benim dövüşüm sırasında vücuduna saldığı o yoğun büyü gücünü hissettiğim de bir şeyler olacağını anlamıştım. Dövüşten hemen sonra fervasızca masamıza gelip sohbet açmasından da niyetini anlamak kolaydı.

Cedric bakışlarını Alex den alıp bana odaklanırken sanki teklifini kabul etme der gibi bir ifade takınıyordu. Ben ise yemeğimden bir yudum daha alıp konuştum.

- Yemeğimizi yeyip şu adamları ait olduğu yere götürdükten sonra yapalım.

Yemeğimizi yedikten sonra masadan kalkıp dövdüğüm adamların yanına gittim. Hafif bir tokat vurup kendilerine getirip ayağa kaldırdım. Adamların ayaklarına taktığım buz mavisi renkli su gücümden yaptığım kelepçeyi söküp sadece ellerinin bilek kısımlarına taktığım kelepçeyi bıraktım.

Handan hep birlikte ayrılıp yakaladığım suçluları macera loncasına teslim edip üzerlerine koyulan ödül parasını alıp çıktım. Daha sonra Alex ile maç yapacağımız yere doğru yürümeye başladık.

- Korkmadınız mı? Diye sordu Alex önümde yürümeye devam ederken.

- Korkmalı mıyım? Diye sordum.

EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin