EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~

62. bölüm; Buzların Prensesi

Alex Telles sözümden sonra kızıp dişlerini gıcırdatırken güçlü bir ses tonuyla bağırdı.

- Arya Alexsia Marvas.

Alex'in ismimi tam söylemesiyle bütün dikkatim onun olduğunu tarafa dönerken üzerime yağmur gibi sivri uçlu büyüklü küçüklü toprak parçaları yayıyordu.

Hemen buz mavisi renkli buz gücümü vucuduma yaydım. Etrafıma kuppe benzeri buzdan kalın bir duvar şeklinde kalkan yaptım. Gelen sivri uçlu taşlar kalkana vururken Alex bana sinir saçan gözlerle bakıyordu.

Toprak parçalarından yağan yağmur devam ederken tribündeki seyirciler gaza gelmiş gibi yüksek sesle tezahürat yaparken etraf adeta inliyordu.

Alex'in saldırısını durdurmak için sağ elimle toprak zemine dokundum. Gücümü toprağa verirken yer çatır çutur sesler yaparak hızlı bir şekilde donuyordu.

Alex üzerine gelen buzdan donup hareketleri kısıtlanmaması için hamle yapmak için uğraşırken yaptığı toprak parçalarındaki yağmur da durmuştu.

Ama Alex ne kadar uğraşırsa uğraşsın üstüne gelen buzlardan tam olarak kaçmayı başaramadığı için üzerine giydiği kıyafetlerin bazı yerleri buz tutmuştu.

Alex üzerindeki buzları görünce sinir olurken bana bakıp konuştu.

- Kendini harika sanıyorsun değil mi? O kadar harikasın ki benim hakkımda kötü konuşabiliyorsun?

Alex sözlerini söylemesinden sonra vücudu da sinirden adeta buz tutmuş gibi titriyordu.

Alex sağ elini yumruk şeklinde yapıp kuvvetlice sıktı. Vücuduna yeşil renkli toprak gücünü yaydı. Toprak alanda bulunan toprağın gücünü de gücüne ekleyerek yerden büyük kalın sivri uçlu mızrak gibi toprak parçası çıkarıp bana doğru yönelti.

- Her şey için özür dile. Dedi.

Sözlerine cevap vermek için ağzıma açacağım sırada Alex üzerime doğru dev mızrağı attı.

Üzerime gelen dev toprak mızrağı buzdan yaptığım kalkanla durduramayacağım kadar büyüktü. Durdurmak için tam karşısında durursam ezilir ya da ağır yaralanabilirdim. Normalde yapacağın doğru hamle ya sağ ya da sola doğru kaçmak olurdu. Ama bu daha tehlikeliydi. Eğer tam zamanında kaçamazsam o zaman yine tehlike de olacağım aşikardı.

Bu durumda üzerime gelen dev toprak mızrağın üzerine çıkmak en mantıklı çözüm olacaktı. Ama zamanlamayı kaçarırsam yine tehlike de olacaktım.

Düşüncelerimden kurtulmak için başımı iki yana sallayıp kendi yarattığım negatif düşüncelerimden kurtuldum. Daha fazla vakit kaybetmeden hamlemi yaptım.

Gelen dev toprak mızrağın üzerine atlamak için hızlı bir şekilde yerimden sıçradım. Dev toprak mızrağın üzerine çıkmayı başardığım da koşmaya başladım. Alex'in yanına gelince durdum. Sol elimde yaptığım buzdan topu üzerine doğru atarak dikkatini dağılmasını sağladım.

Alex buz topundan kaçmak için hamle yaptığında yarattığı dev toprak mızrağın da gücü kesildiği için hiçbir yere zarar vermeden yere düşüp binbir parça olacak şekilde dağıldı.

Tribündeki seyirciler ve bizi izleyen öğretmenler bile yaptığımız karşılaşmayı ilgili bir şekilde izlerken karşılaşmayı sunan hakem arenanın etrafında bulunan beyaz renkli taşın üzerine bastı. Yine yeşil renkli toprak gücünü taşa verip etrafımıza şeffaf renkli kalkanı arenanın etrafına yaydı.

Ama bu sefer hakem karşılaşmayı durdurmadan yaptığı için seyirciler mutlu olmuştu. Geçen sefer de neden bu şekilde yapmadığına dair bir iki kişi söylenmek için hamle yapsa da karşılaşmayı sunan hakemin sert bakışlarıyla susmuşlardı.