Daddy Issues. [Calum Hood]

5-Honest

5-Honest

Calum, evime zaten siyah şortla geldiği gelmişti ama onun ilk başta sert bakan gözlerinden bakışlarımı ayırmadığım için bunu fark etmemiştim bile. Üstünde ise kolsuz tişörtlerinden biri vardı ve rengini her halükarda insan tahmin edebilirdi. Bu sıcak hava da siyah giymesi sanırım bir süre daha bana garip gelecekti.

Altımda bikinim, üstümde ise sadece mavi kolsuz tişörtüm vardı ve onu da göbeğimden düğümlemiştim. Hava, yakıyordu. Yanımdaki Calum gibi. Omzuma attığı koluyla beni kendisine yapıştırmış olan Calum gibi.

"Seni de yanıma almak istiyorum."dedi Calum voleybol oynanılan alana yaklaştığımızda. "Oradakiler, Michael, Luke ve Ashton mı?"diye sordum onun söylediğini duyamazlıktan gelerek.

"Evet,"dediğinde alt dudağımı dişledim ve belindeki elimle tişörtünü birazcık kaldırıp çıplak tenine dokundum. "Babacığım,"dediğim anca gerildi vücudu. Çenesi bile kasılmıştı. "Seninle gelmek isterdim ama ailemi bırakamam."

"Ocean,"dedi ve yutkundu. "Onlara her şekilde yardım sağlayabilirim, sadece her zaman yanımda ol."

Düşündüm. Ünlü bir grubun hem basçısı hem vokali olmasına karşılık zengindi ve anneme tüm o borçlar konusunda yardım edebilir, Lydia'yı daha iyi bir okula yollayabilirdi. Ama ben, buradan ayrılmak istiyor muydum? Hem burada onu tanıyan ve bizi gören kişiler, onunla parası için birlikte olduğumu düşünecekti. Ve ben bunu kesinlikle istemiyordum. Buradan ilk kez ayrılacaktım ve Calum aileme yardımcı olacaktı... Kulağa paragöz bir sürtükmüşüm gibi geliyordu.

Her şeye rağmen, annem buna izin verir miydi? Peki, ben onları bırakabilir miydim?

"İnsanlar seninle para için birlikte olduğumu düşünür."dedim kısık sesle. Çünkü kenardaki Ariel'e ve bakışlarını kaçırdığı Michael'a çok yakındık. Calum beni bırakmayınca bende onu bırakmadım ki zaten bunu istemiyordum. "Merhaba Michael."dedim Ariel'in üzerindeki bakışlarını kendime çekmek için.

Ariel'in kırmızı kafa diyerek kimden bahsettiği ortaya çıkmıştı. Ve şimdi sıra bu kırmızı kafayı kendisine getirtmekteydi. Michael bize döndü ve gördüğü görüntüyle birden kulaklarına kadar kızarmaya başladı. Görüntü basitti, birbirlerine bir nevi sarılmış seksi ve güzel bir çift. Hayatında hiç bu kadar güzel bir çift görmüş müydü?

"Bu da ne sikim?"dedi iyice renk değiştirirken.

"Bir sikin olduğunu hatırlaman iyi oldu Mike."dedi Calum sert ve soğuk ses tonuyla. Luke ve Ashton'da yanımıza gelmişti ama gözlerim hala Michael'daydı. "Çünkü sabah bir sürtük gibi davranmışsın."

"Ne zaman bir kızla beraber olsan sabahları onlara kızıyor, sonra ise bize bağırıyorsun. Grubu parçalamanı engellemeye çalıştım sadece."dedi boğazı tıkanmış gibi konuşarak. Calum'ın sert çıkışmaması için belini sıkıp yüzüne baktım.

"Michael- Dostum... Bir daha böyle bir şey yapma, tamam mı?"dedi çenesini sıkarak. Tenindeki tırnaklarım yüzünden gerilmişti ve sertleşmiş hali onu çok etkileyici gösteriyordu.

"Üzgünüm... Üzgünüm Lee."

"Lee değil, Ocean."dedim gözlerimi devirerek ama yüzümde de bir gülümseme vardı.

"Hadi grubu kurup maç yapalım?"diyerek Ashton konuşup kıkırdadığında hepimiz güldük ve Luke kızara ve birkaç tane de erkeğe seslenip takımları oluşturmaya başladı.

Aslında başlamadı. Ariel, Michael ile olmamak için –takım kaptanı Michael, diğer takımınki de bendim- kızlar ile erkeklerin maç yapması fikrini ortaya sundu ve bu fikir hemen kabul edildi. Calum'ı yenmek kolay olacaktı ama Ariel'in söylediğine göre Ashton iyi bir smaçördü... Ve o koca elleriyle bize smaç attığını düşünmek... Bana gelmemesi için dua etmeme teşvik ediyordu beni.

"Benimle gel."dedi Calum filenin arkasından gözlerimin içine bakarak. Kafamı iki yana salladım. Maç hala başlamamıştı çünkü tam saati bekliyorlardı.

"Dürüst ol Ocean, neden benimle gelmek istemiyorsun?"dedi üzgün gözlerle bana bakarak. Bu gözler neden bu kadar duyguluydu ki...

"Çünkü annemin ve Lydia'nın yanında olmalıyım. Tüm o para borçlarını kapatması için çalışarak anneme yardım etmeliyim."

Konuşmamı bitirdiğim anda, hakemimiz Alex oldukça kuvvetli bir ıslık çaldı. Bu kızlar ile erkekler arasındaki maçın başladığının işaretiydi. 

**

kısa falan ama erken yüklüyorum 

öyle şaapın