13-Beside You

6.8K 236 15
                                    

13-Beside You

Calum ile aramız berbattı. Onun sözünü dinemediğim için benimle doğru düzgün konuşmuyor, yüzüme bile bakmıyordu. Beş gece tek başıma yatmıştım ve bu lanetli bir kâbus gibiydi. Onunla uyumaya alışmıştım, onunla konuşmaya ve ona dokunmaya alışmıştım. Şimdi de öylece bırakamazdım.

Michael ile çıkan videolarımızda oldukça büyük ses getirmiş, sosyal ağlarca yine zirveye ulaşmıştık. Ardından gelen klip bir gün içerisinde on yedi milyon izlenmiş, çocukların ilk rekoru olmuştu ve Grammy ödüllerini de almıştık. Ve Calum hala mutlu değildi. O mutlu olmadığı için bende mutlu değildim. Artık buna bir son vermeliydim ama arkadaşım Ariel bile Michael ile sevgili olduğumuzu düşünürken olanları yoluna sokabilecek gibi değildim.

San Francisco'ya geldiğimizde gelen telefonları yanıtlayıp dedikleri önemli şeyleri not aldım. İlk önce otele gidip yerleşmeli, ardından da gündüz programı için merkeze gitmelerini sağlayacaktım. Ve ardından da çocuklar için olan partiye gidip biraz kafa dağıtacaktık. Ashton, ev partisi olduğunu ve çok yakın bir arkadaşlarının doğum günü olduğu için kesinlikle gitmemizi söylediği için akşamki program davetlerini reddetmek zorunda kalmıştım. Sonuçta onların menajerleriydim ve onları memnun etmem gerekiyordu.

Otele gittiğimizde herkese ayrı bir oda verilmişti. Yani herkesin kendisine ait odası vardı ve eski oteldeki gibi tek bir yerde durmamıza gerek yoktu. "Calum?"diye seslendim onun arkasından.

Durdu ve somurtkan yüzüyle bana baktı. "Ne?"dedi en kaba ses tonuyla.

"Bavulumu taşır mısın? Kollarım çok ağrıdı."deyip yüzümü buruşturduğumda iç geçirip mor rengindeki bavulumu elimden aldı ve sürüklemeye başladı. Arkasından pıkachuma sarılı bir şekilde ilerlemeye devam ettim. Calum ile uyumadığım sürelerde pıkachuma sarılmak zorunda kalmıştım ve bu beni çok daha fazla üzmüştü. "Oda numaran ne?"dedi kendi odasının önünde dururken.

"1313."dediğimde bana döndü. "O benim odam."

"Biliyorum. Buradaki sponsorlarımız Michael ile sevgili olduğumuz için aynı oda da kalacağımızı sanmış ve bu yüzden de benim için ayrı oda kiralamamış. Ama eğer Michael ile-"

"Hayır, içeri gel."dedi ve çatık kaşlarıyla beraber odasını açıp içeri geçti. Bir an beni Michael'ın odasına yollayacak diye korkmuştum ama asla Michael ile tek başıma onun odasında kalmazdım. Bunun yerine Ashton ile kalırdım ve o benim rahatlığım için yatağını bir geceliğine de olsa bana ödünç verip, koltukta uzanabilirdi.

İçeri girip kapıyı kapatırken Calum ile nasıl konuşabileceğimi düşünüyordum.

Bavullar hemen kapının yanındaydı. Kendisi neredeydi?

İçeri ilerlemeye devam ederken sağ tarafımdaki kapının ardından su sesi gelmeye başlarken boğazım kurudu. Lanet olası banyoları ilk önce beraber kullanacağız kuralına ne olmuştu? "Cal?"

"Ne var?" Sesi boğuk ve biraz da sinirli geliyordu.

"Yanına gelmek istiyorum."dedim ve pıkachumu sıkarak cevabını bekledim.

"Bugün olmaz."

Verdiği cevabı sindirmek kolay olmamıştı. Biraz daha kapının önünde kaldım ve gözlerimi kapatarak kalbimin içeri girmemi söyleyen sesini sesini dinlemekle dinlememek arasında kararsız kaldım.

Ama Calum ne istiyorsa şimdilik öyle olmalıydı. Bu yüzden gözlerimi açtım ve içeri geçip buz mavisi tonundaki odaya ilerledim. Odadaki tüm eşyalar, yatak ve avize bile beyazdı. Sadece duvar maviydi. Duvardaki saat bile beyazdı. Burası çok güzel bir odaydı. Luke bu oteli övmekte haklıydı.

Daddy Issues. [Calum Hood]Where stories live. Discover now